BİR-İKİ SÖZCÜK
*
Bu kitap üç bölümden oluşuyor. Boşa dönen dingil anlamına gelen Avara Kasnak'ta 2002 yılının birkaç ayında yazılmış on-üç metin yer alıyor.
Başıboş Metinler, son bir-iki yılda yazdığım, adı üzerinde, onlar da avara kasnak.
Tümünü yayımlamadan önce son bir kez okuduğumda, ''Bu düşünceyi yaşam buldu'' diyen Nietzsche gibi, bu metinleri de, o neresinden bakarsanız bakın saçma sapan yaşamın kendisi doğurdu, diyesim geliyor.
Son Bölümdeki Olumsuz Metinler, daha önce, Binbir Hece'de (1991) yer almıştı. Bu kitabı, bir kez daha yayımlamamaya karar verdiğim için, söz konusu bağımsız bölümü de bu kitaba taşıdım.
*
Kandilli, 10 Kasım '03
Sayfa: 7
*********
IX
*
Bu sabah aynaya baktığımda, birçok insanın başına gelen bir durumla karşılaştım: aynadan bir başkası bakıyordu bana. Benim yüzümle hiçbir benzerliği yoktu aynadaki yüzün. Evet, gözleri çekik, alnı geniş, elmacık kemikleri çıkık, dudakları etliydi ama, kesinlikle benim yüzüm değildi.
Aynanın önünden tıraşımı olmadan çekildim. Sabah kahvemi içerken kafamı toplamaya çalıştım.
1/ Aynaya bakan ben değil miydim.?
2/ Aynaya bakan bendim de, bir başkasını mı görüyordum.?
3/ Aynaya bir başkası bakıyor, ben de onun yüzünü mü görüyordum.? ( Bu, birinci şıkla aynı anlama gelmiyor mu.?)
4/ Aynaya bakan benim, ama aynanın ardında bir başkası var.
5/ Yoksa ben kendi yüzümümü unuttum.?
Bunlardan hangisinin gerçek olduğunu anlamak için, ilkin, bir başka aynaya baktım: Az önceki görüntü: benim olmayan bir yüz.
Sonra kimlik cüzdanımdaki vesikalık fotoğrafıma baktım: benim yüzüm: Dolayısıyla kendi yüzümü unutmuş değilim.
Tıraş olmadan giyinip evden çıktım. Çıkarken kapıcımla karşılaştım ve ona beni tanıyıp tanımadığımı sordum. Kendisiyle alay ettiğimi sandı.
Doğrusu, bu yanılgının (ya da yanılsamanın) nerden kaynaklandığını, devam edip etmeyeceğini bilemiyorum. Ama itiraf edeyim ki gençlik yıllarımda okuduğum bir öyküyü anımsayıp ( bir adam, bir böcek olarak uyanıyordu) korkuyorum. Çok korkuyorum. (Sayfa: 22-23)
Hayatta çok şey gördüm ve gördüklerim, yanımdakilerin gördüğünden çok daha fazladır. Görmeyi seviyorum, daha çok şey görmek istiyorum ve farklı görmek istiyorum. * Jack London, Martin Eden
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sohrâb Sepehrî (سهراب سپهری) (Sohrâb-i Sipihrî) - Sekiz Kitap, Bütün Şiirleri (Farsçadan Çeviren: Mehmet Kanar)
Rengin Ölümü (1951) GECENİN KATRANINDA * Nicedir bu yalnızlıkta Suskunluğun rengi dudakta. * Bir ses çağırıyor beni uzaktan Ama ayaklarım ...
-
su damlasının üstündeki iskeleye benzeyen bir günaydın sana gittiği yere köprüsünü taşıyan bir dere bir tüyün tutunduğu kuşu geçmesi gibi b...
-
Hangi türden olursa olsun, bir sanat ürününün tadılması, onun kavranılmasıyla doğru orantılıdır. Eseri ne kadar çok anlamışsak, elde edec...
-
Onlara * Zannetme ki dâim bi şekcesine Siz her anırdıkça huu çeker millet Alkış beklerken siz eşşekçesine Verir hakkınızı, yuu çeker ...
-
ACILARA KARŞI * İyi ki silahlanmışız acılara karşı Türküsüz çıkmamışız yollara Ekmekten ve gömlekten önce Aşk Ve sevinç doldurmuşuz koynum...
-
Ağaçlar hep en etkileyici vaizler olmuştur benim için. Ormanlar ve korularda halklar ve aileler halinde yaşayan ağaçlara hayranım ben. Tek...
-
I * Denizde bir şey var Deniz bembeyaz bir dañ.! Köpürdelâ Köpürcük Köpürgân * II Ne benim ellerim çalışkan eskisi gibi Ne senin kalbin ben...
-
1929-1935 YILLARI ARASINDA YAZDIĞI, AMA SAĞLIĞINDA YAYIMLANAN KİTAPLARINA ALMADIĞI ŞİİRLERİ Şafaklar sarmadan dağları Işıklarla sular ...
-
Nikos Kazancakis, Zorba, Arka Kapak Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyü...
-
Mehmet Sönmez: * ''Can Yücel Adana Cezaevindeyken (1973-74) Mehmet Sönmez de İstanbul'da Sağmalcılar ve Selimiye Cezaevlerinde h...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder