10 Aralık 2018 Pazartesi

Dante Alighieri, İlahi Komedya, Cennet

''Beatrice'yi gördüm. Sola dönmüş, güneşe bakıyordu. Kartal gözlerini güneşe dikerek böylesine asla bakmamıştır. İlk ışıktan nasıl ikinci bir ışık çıkar ve geldiği yere dönmek isteyen bir yolcu gibi yukarıya yönelirse, onun davranışı da gözlerimden zihnime süzülerek öylece beni de harekete getirdi, gözlerimi çevirdim, mûtadın dışında uzun uzun güneşe baktım.'' (Sayfa: 12)
(..)
''Beatrice, sâfi göz kesilmiş, ezeli kürelere bakıyordu; ben gözlerimi yukardan ayırmış, ona bakıyordum. Beatrice'yi temaşa ederken ben de Glaukos'a döndüm, o Glaukos ki tattığı ot sayesinde denizde, öteki tanrılara yoldaş olmuştur.
(Glaukos: Deniz Tanrısı; Ovidius'un hikâye ettiğine göre Glaukos birtakım otlar yemek suretiyle tanrılaşmıştır.)
(..)
''Senin sonradan yarattığın kısımdan mı ibarettim sadece, ey gökleri idare eden Aşk, bunu yalnız sen bilirsin, sen ki beni nurunla alıp yukarılara çıkardın.'' (Sayfa: 13-14)
***
''Bir vakitler kalbimi aşkıyla ısıtmış olan güneş, ispat ve red ederek, bana güzel hakikatin tatlı yüzünü göstermişti..''
(Sayfa: 27)
***
''.. sevgi yatıştırıyor bizim arzumuzu. Bunun için de elimizde ne varsa yalnız onu istiyoruz ve başka hiçbir arzunun susuzluğunu duymuyoruz gönüllerimizde..'' (Sayfa: 30)
***
''.. Zira irade isterse bükülmez, zor karşısında kalıp bin defa da şiddetle eğilen ateş, tabiatı icabı nasıl yaparsa, öyle yapar..''
(Sayfa: 40)
***
''. Her hakikatin kaynağı olan Gerçek'le aydınlanmadıkça, zekâmız asla yatışamıyor. Hakikate erişir erişmez, tıpkı inine çekilip yatan bir hayvan gibi, bizim zekâmız da öylece duruluyor. İsterse ona erişebilir. Yoksa arzularımız boşuna çırpınıp duracaktır..'' (Sayfa: 42)
***
''.. bir iş yaparken daha yavaş davranınız; rüzgârın önüne katılmış tüye benzemeyin; hiç sanmayın ki, her su insanı yıkayıp temizler..'' (Sayfa: 47-48)

***
''-Bir şey söyleme, bırak yıllar geçsin.!'' (Sayfa: 83)
***
''.. şimdi de fikrinin gözlerini, öven sözlerimin peşine takarak nurdan nura götürürsen..'' (Sayfa: 98)
***
''- Bir başak ufalanıp da tanesi alındı mı, içinde tatlı bir ezginlik duyar, ötekini de ayıklayayım, derim.'' 
(Sayfa: 121)
***
''.. tabiat, mesleğinde meleke kazanmış bir sanatçı ve titrek bir el gibi çalışarak onu daima eksikli yapıyor. Şayet böyle olmayıp da ateşli Aşk ile Kudret'in parlak Fikrinin damgasını vursa, o zaman tam mükemmelliğe erişmek kabil olur.'' (Sayfa: 123)
***
''..tez elden edilen fikir çoğu zaman yanlış bir yol tutar, ihtirasa kapılmak ise insanın anlayışına sonradan kement vurur.
Hakikati avlamak isteyen fakat bu işin acemisi olan bir kimse sahili boşuna bırakıyor demektir, zira gittiği gibi geri dönemez..'' (Sayfa: 125)
***
''.. Bu efendiler, tarladaki buğdaylara, daha olmadan kıymet biçen bir kimse gibi, aşırı bir güvenle hüküm vermiye kalkışmasınlar. Zira ben, gül ağacı bütün kış kurumuş ve yabanileşmiş görünürken sonradan tepesinde gül bittiğini gördüm. Geminin, denizde başlangıçta dosdoğru ve hızlı yol aldıktan sonra tam limana gireceği sırada battığını da gördüm.'' (Sayfa: 126)
***
''- Ey bekleyedurduğum zaman bile kendisinden hoşnutluk getirdiğim benim filizim, ben senin kökündüm.''
(Sayfa: 138)
***
''Ey bizlerin hiçbir değer taşımayan kan asaletimiz.! Aşkımızın düşkünleştiği yeryüzünde, insanları kendinle övündürmene katiyen hayret etmiyorum.'' (Sayfa: 143)
***
''.. zira beklenen ok insana daha yavaş saplanır.'' (Sayfa: 155)
***
''İnsana, yabancı ekmeği yemenin ne acı geldiğini, başkalarının merdivenlerinden çıkıp inmenin ne çetin bir yol olduğunu nefsinde deneyeceksin.'' (Sayfa: 157)
***
''- Kendi veya başkasının ayıbı ile kararan bir vicdan için senin sözün hiç şüphesiz yenilir yutulur bir lokma olmayacaktır. Ama sen her türlü yalanı bir yana koyarak gördüğün şeyleri olduğu gibi anlat ve uyuzu olan bırak, kaşınsın. Zira senin sözlerin, tadına ilk bakıldığı zaman kekremsi gelse bile, sindirilince arkasında hayat bırakan bir gıda olacaktır. 
Senin haykırman, en yüksek tepelere daha kuvvetle çarpan rüzgâr gibi olacaktır ki bu, hiç de küçümsenir bir şeref değildir.'' (Sayfa: 161)
***
''.. Ey sabır, bütün bu şeylere göz yumman için, sen ne kadar tahammüllüsün.!^'' (Sayfa: 195)
***
''.. Cüretkâr puruvamla yarıp geçtiğim deniz, öyle küçük bir kayığın veya canını sıkıntıya sokmak istemeyen bir gemicinin aşacağı gibi bir deniz değildir.'' (Sayfa: 209)
***
''- Ben, arzuladığım kimseyi içine alan sineden çıkmış en yüksek sevincin etrafında dönen âşık bir meleğim. Ey semalar melikesi, sen Oğlunu takibettiğin ve en yüksek küreye girerek onu daha da ilâhileştirdiğin müddetçe etrafında dönmeğe devam edeceğim.'' (Sayfa: 211)
***
''.. Saat makinesindeki çarklar o şekilde ayarlanmıştır ki, bakan bir kimseye bunlardan ilki duruyor, sonuncusu ise hızla dönüyormuş gibi gelir..'' (Sayfa: 214)
***
''- Benim daima yanıp tutuştuğum ateşle beraber girdiği kapıların, yani gözlerimin devasını o ister er, ister geç, nasıl dilerse öyle versin. Bu saray halkını saadete garkeden Nimet, Aşk'ın bana yüksek veya alçak sesle okuduğu defterde yazılı ne varsa, her şeyin alfa ile omegasıdır.
(..)
.. bir aşk benim üzerime damgasını vurmuştur. Zira bir nimet olduğu için ve onu nimet olarak tanıdığımız andan itibaren, kalplerimizde, ne kadar mükemmelse o nisbette artan bir aşk tutuşturur..'' 
(Sayfa: 230-231)
***
''.. aşkın beni avlamak için kement yaptığı güzel gözlere bakarken..'' (Sayfa: 246)
***
''.. Onun yüzünü dünyada ilk gördüğüm günden bu görüşe kadar şiirim aralıksız devam etmiştir..''
(Sayfa: 265)
***
''- Eğer yukardan üçüncü sıraya bakarsan onu, meziyetlerinin kazandırdığı tahtın üstünde görürsün.''
((( Yukardan üçüncü sıra: Yukardan ilk sırada Meryem, ikinci sırada hemen onun altında Havva, üçüncü sırada Havva'nın hemen aşağısında Rachel, Rachel'in yanında da Beatrice oturmaktadır. Beatrice'nin üçüncü sırada oturmasının hikmeti nedir.? 
Dante Vita Nova'da (XXX) şöyle yazmıştı: 
'O (yani Beatrice) bir dokuz yani bir mucize idi' 3 rakamı 9'un köküdür. ))) (Sayfa: 274)
***
''.. Ben senin ince fikirlerini ağlarına dolayarak sıkıştıran bağları çözeceğim..'' (Sayfa: 281)
***
'' Burada yüksek temaşaya devam için kuvvetim tükendi; fakat bir tekerlek nasıl muttarit bir hareketle dönerse, güneşi ve öteki yıldızları hareket ettiren Aşk da arzumla irademi artık öylece döndürüyordu.''
((( Cennet de ''yıldız'' kelimesiyle sona eriyor. Nitekim Cehennem ile Araf da aynı kelimeyle nihayet bulurlar. ))) (Sayfa: 294)

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...