#AldousHuxley etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#AldousHuxley etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ekim 2018 Cuma

Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya


Kitabın sunuş Bölümü'nden (Margaret Atwood) : ‘’ Viktoryenlerin ‘ölüm bizi ayırıncaya dek’ anlayışı üzerine kurulu olan tek eşliliği, ‘ Herkes herkes içindir’ ile değiştirilmiş; Viktoryenlerin dindarlığının yerini toplu seks aracılığıyla uydurma bir tanrıya (Üretim hatlarının yaratıcısı olan Amerikalı otomobil çarı Henry Ford’a ithafen ‘ Ford’umuz’ diye adlandırılır) ibadet almıştır. ‘Ford’umuz - toplu seks poplu seks- ilahisi bile kızları öptüğünüzde ağlamalarına neden olan bilindik bir çocuk tekerlemesinin tersine çevrilmiş halidir. Şimdiyse, onları öpmeyi reddettiğiniz taktirde akıyor gözyaşları. Tıpkı Vahşi’nin yaptığı gibi..’’ (sayfa 13) 

***
***
"Sadece size genel bir fikir vermek için" diye açıkladı öğrencilere. Çünkü zaten islerini zekice yapacaklarsa, genel bir fikirleri olmak zorundaydı. Ancak toplumun iyi ve mutlu üyeleri olacaklarsa, ne kadar az bilirlerse o kadar iyi olurdu. Çünkü herkesin bildiği gibi, tikeller, erdem ve mutluluğu getirir, genellikler ise entelektüel açıdan kaçınılmaz belalardır. Toplumun omurgasını düşünürler değil, oymacılar ve pul koleksiyoncuları oluştururlar.  (Sayfa: 32)
***
***
Sınıf Bilincine Giriş:
‘’ ‘Alfa çocukları gri giyerler. Bizden çok daha sıkı çalışırlar, çünkü korkulacak kadar zekidirler. Gerçekten de Beta olduğum için öyle mutluyum ki. Çünkü o kadar çok çalışmıyorum. Üstelik biz Gamalar ve Deltalardan çok daha iyiyiz. Gamalar aptaldırlar. Hepsi yeşil giyerler. Delta çocuklar da haki giyerler. Yo, hayır. Delta çocuklarıyla oyun oynamak istemiyorum. Epsilonlar daha da kötüler. Okuyup yazamayacak kadar..’
Uyanmadan önce bu, kırk ya da elli kez tekrarlanmış olacak; sonra perşembe tekrar ve Cumartesi bir daha olacak. Otuz ay süresince yüz yirmi kez, haftada üç kere. Sonra da daha ileri bir derse geçerler.’ ‘’ (sayfa 52-53)

***
***
Döllenme odalarında, kuluçka yöntemiyle ve bilinç altına işlenen sınıf farklılıklarıyla yetiştirilen insanlardan bahsediyor Aldous Huxley.
Henry Ford’un uydurma bir tanrı olarak konu edilmesi ve bunu her kişinin kullandığı: ‘’ Ford’a şükürler olsun’’ gibi söylemlerle ifade etmesi de ayrı bir ilginçlikti.
Kitabın sunuş bölümünde Margaret Atwood : ‘’ Viktoryenlerin ‘ölüm bizi ayırıncaya dek’ anlayışı üzerine kurulu olan tek eşliliği, ‘ Herkes herkes içindir’ ile değiştirilmiş; Viktoryenlerin dindarlığının yerini toplu seks aracılığıyla uydurma bir tanrıya ( Üretim hatlarının yaratıcısı olan Amerikalı otomobil çarı Henry Ford’a ithafen ‘ Ford’umuz’ diye adlandırılır) ibadet almıştır. ‘Ford’umuz - toplu seks poplu seks- ilahisi bile kızları öptüğünüzde ağlamalarına neden olan bilindik bir çocuk tekerlemesinin tersine çevrilmiş halidir. Şimdiyse, onları öpmeyi reddettiğiniz taktirde akıyor gözyaşları. Tıpkı Vahşi’nin yaptığı gibi...’’ (sayfa 13) sözleriyle de ifade ettiği gibi; yazar, ahlak kavramının sıfırlandığı, insanı insan yapacak her türlü özelliğin anlamsız birer saçmalıklar yığını olduğu düşüncesini vermeye çalışan bir sistemi anlatmaktadır. Soma adı verilen bir tür uyuşturucu sayesinde, zaman zaman roman kahramanlarını hayal dünyasına taşımaktadır ve bunu:
‘’ertesi günü asla diğer uyuşturucularda olduğu gibi baş ağrısı vs gibi rahatsızlıklar vermeyen bir özelliğe sahiptir’’ şeklinde anlatmaktadır.
Yaşlanmanın, hastalıkların ortadan kaldırıldığı, kusursuz bir dünya tablosu çizilmiş ve bunlarla karşı karşıya olan kişilerin iğrençliğine vardırılacak kadar da aşağılanan bir düşünce sistemidir.
İlk, yüz- yüz elli sayfasında bu yöntemleri detaylı bir şekilde anlattığı için doğrusunu söylemek gerekirse oldukça sıkıcı geldi. Sonrasında, aykırı bir tip olarak Bernard’ın devreye girmesi ve aykırılığı sebebiyle, kız arkadaşıyla birlikte İzlanda’ya gönderilmesi ( bir tür sürgün cezası) ve orada tanıştığı Miranda ( Bir zamanlar Cesur Yeni Dünya’nın bir ferdiyken erkek arkadaşıyla gönderildiği İzlanda’dan dönemeyerek kalan ve çocuğunu doğuran bir kadın. Ki çocuk doğurmak Cesur Yeni Dünya’da aşağılanan bir durumdur. ) ve oğlu John’u kendi dünyalarına geri götürmesiyle akıcılık kazandı.
Bir şeylerin yanlış olduğunu hisseden ve aykırı düşünceleri sebebiyle göze batarak İzlanda'ya sürülen Bernard'ın; bir şekilde Vahşi'nin (?!) varlığından istifade etmeye başlayınca çark eden ruh hali..
Mustafa Mond'un, güç'ün ahlakını kullanırken gösterdiği pervasızlık..
Linda'nın iki yaşam arasında kalmışlıkla ödediği bedeller..
Ve tabii ki bir vesileyle Shakespeare okuma imkanını elde eden ve o şiirsel ruh halini barındıran Vahşi'nin (?!) yaşadıkları ve yaşattıklarıyla okunası bir kitap.
İki uç noktanın, insanlık üzerindeki etkilerinin çok güzel kaleme alındığını düşündüren bir kitap.
George Orwell'in 1984'ü ile karşılaştırıldığı zaman; ben her ikisinin de kendi üsluplarınca, dünya üzerinde yaşananları müthiş bir dille ve yöntemle anlattıklarını düşündüm. 

***
***
''Gözyaşları içeren bir şeye ihtiyacınız var sizin'' dedi Vahşi ''değişmek için. Burada hiçbir şeyin bedeli yeterince ödenmiyor.'' (Sayfa: 237)

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...