#Descartes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#Descartes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ekim 2018 Perşembe

Descartes - Tabiat Işığı İle Hakikati Arama

Sağ duyulu bir adam ne bütün kitapları okumak, ne de okullarda okutulan her şeyi inceden inceye öğrenmek zorundadır. Hatta edebiyatla (kitaplarla) uğraşmaya fazla zaman harcaması, eğitiminde bir eksiklik olur. Hayatında yapacak birçok işleri vardır. Ömrünü iyice hesaplamak, en iyi kısmını da iyi işlerle uğraşmaya vermek zorundadır. Bu işleri de ona yalnız kendi aklı öğretecektir..Fakat hayata atıldığında hiçbir bilgisi yoktur, çocukluğunda edindiği bilgi de ancak âciz duyuları ile hocalarının otoritesine dayandığından, aklı hayalini idareye başlamadan önce, hayalinin bin bir yanlış düşüncelerle dolu bulunmaması hemen hemen imkânsızdır. Böylece daha sonra düşüncesini dolduran kötü bilimlerden sıyrılmak için olduğu kadar, sağlam bir bilimin temellerini atmak ve bilgisini erişebileceği en yüksek noktaya kadar yükseltebilecek bütün yolları bulmak için de, pek yüksek bir yaratılışta olmak veyahut da bir bilgenin derslerinden faydalanmak ihtiyacındadır.
Bu eserde bu şeyleri öğretmek ve ruhlarımızın gerçek zenginliklerini herkesin gözü önüne koymak istedim; böylece her insana, hayatının idaresinde gerekli olan bütün bilimi, başkasından bir şey istemeksizin kendisinde bulmanın, sonra da bu bilimi inceleyerek, insan aklının edinebildiği en acayip bilgilerin hepsini edinmenin yollarını göstereceğim.
Fakat, ilkin, korkarım ki, tasarımın büyüklüğü karşısında zihinleriniz şaşalayacak ve inanmayacaktır. Bunun için, giriştiğim işin hayal edildiği kadar zor olmadığını haber vermek isterim. Çünkü insan zihninin gücünü aşmayan bilgiler, öyle şaşılacak bir bağla birbirine zincirlenmiş ve öyle zaruri neticelerle birbirinden çıkarılmaktadır ki onları bulmak için fazla güçlü ve becerikli olmaya ihtiyaç yoktur, yeter ki en basitlerinden başlayarak, basamak basamak en yükseklerine kadar gitmesini bilelim. (
Sayfa: 5-6)


Madem ki şüphe ettiğinizi inkâr edemiyorsunuz, tersine şüphe ettiğiniz şüphesizdir, hatta şüphe etmeniz, şüphe edemeyeceğiniz kadar şüphesizdir, o halde şüphe eden sizin var olduğunuz da doğrudur. O kadar doğrudur ki daha fazla şüphe etmeniz imkânsızdır.. (
Sayfa: 20-21)

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...