15 Ekim 2022 Cumartesi

Arthur Schopenhauer - Mutlu Olma Sanatı (Çeviren: Şebnem Sunar)



Arka Kapak * Mutlu olmak, mutlu yaşamak mümkün müdür.? * Schopenhauer’in radikal kötümserliği, onun felsefesini mutluluk düşüncesiyle bağdaştırma girişimlerini daha doğmadan boğar. Schopenhauer’e göre yaratıkların en mutsuzu insandır ve her türlü oluşun kaynağı olan irade, dünyadaki bütün kötülüklerin çıkış noktasıdır. Dünya kötü bir yerdir ve kötülüğünün en belirleyici yönü, acı ve mutsuzluğun her yerde hazır ve nazır oluşudur. * Mutlu Olma Sanatı, iyimser dünya görüşüne karşı çıkan ve yaşadığımız dünyayı olası dünyaların en kötüsü sayan Schopenhauer’den umulmadık bir kılavuz. Adını felsefe tarihine kötümser olarak yazdıran filozofun bu küçük kitabı, mutluluğa ulaşma çabası olarak hayata dair pratik bir felsefeyi de olanaklı kılıyor.
*
''..eudemonia, büyük bir feragatte bulunmadan ve kendini zapt etmeden, amaçları için olası araçları gözetmekten başka bir şey yapmayan, diğerleri olmadan, nasıl olabildiğince mutlu yaşanabileceğini öğretir.'' (..) ''En başta pozitif ve kusursuz bir mutluluğun imkânsız olduğu önermesi yer alır; oysa sadece nispeten daha az acı çekilen bir durum beklenmelidir.'' (Sayfa: 9-10)
*
DİPNOT: ''EUDEMONOLOJİ'': Mutluluk. Erdemlere, anlamlı ve amaçlı bir hayat sürmeye dayalı mutlak mutluluk öğretisi. (Sayfa: 9)
*
''(En iyisini doğa yapar. Yine de bize bağlı olan şeyler vardır.)'' (Sayfa: 11)
*
HAYAT KURALI NO. 1:
*
''Aklı başında kişi hoş olanın değil, acı vermeyenin peşindedir.''
*
Aristotales (Sayfa: 12)
*
Hayat Kuralı No. 2:
*
''..''Başkasının mutlu olması seni rahatsız ediyorsa, asla mutlu olamazsın.'' (Seneca)
*
Hiçbir şey kıskançlık kadar uzlaşmasız ve acımasız değildir. Yine de kıskançlık uyandırmak için durmaksızın çaba harcarız.!'' (Sayfa: 12)
*
HAYAT KURALI NO. 3:
*
''..insan hep aynı olsa da her zaman kendini anlamaz. tam tersine asıl özfarkındalığını kısmen edininceye kadar kendini sıklıkla yanlış anlar. Salt doğal dürtü olarak amprik karakter kendinde akıl dışıdır. Hatta kendini ifade edişi akılla ayrıca kesintiye uğratılır; dahası, insan ne kadar dirayet ve düşünce gücü sahibiyse o denli sık kesintiye uğratılır.'' (Sayfa: 13)
*
''Dünya üzerindeki fiziki yolumuzun yüzey değil de her zaman sadece düz bir çizgi olmasından ötürü, Bir Şey'i tutup ona sahip olmak istediğimizde hayatta sayısız başka şeyden feragat ederek bunların sağından solundan geçip gitmek zorunda kalırız. Karar veremez de yanlarından geçip giderken bizi cezbeden her şeye, panayıra gelen çocuklar gibi el atarsak, o zaman bu tersine bir çaba, yani yol çizgimizi yüzeye dönüştürme çabası olur. Bundan sonra zikzaklar çizeriz, oradan oraya amaçsızca koşturup dururuz ve hiçbir şeye ulaşamayız.'' (..) ''..salt isteme ve yapabilme kendi içinde henüz yeterli değildir, aynı zamanda insan ne istediğini bilmelidir ve ne yapabileceğini bilmelidir. Ancak bu şekilde karakter gösterebilir ve ancak o zaman doğru bir şey yapabilir.'' (Sayfa: 14)
*
''..nasıl ki balıklar suda, kuşlar havada, köstebek toprağın altında rahatsa, her insan da sadece kendine uygun atmosferde rahat eder (..) Tüm bunlara ilişkin yeterince içgörü sahibi olmadığından bazısı çeşitli başarısız denemelerde bulunacak, kendi karakteriyle bilhassa mücadele edecek ama sonunda yine ona boyun eğecektir. Kendi doğasına karşı güçlükle elde ettiği şeyse ona zevk vermeyecektir; bu şekilde kazandığı edinim ölü olacak, hatta etik bakımdan saf, dolaysız bir güdüden değil bir kavramdan, dogmadan kaynaklanan, kendi karakterine göre fazla asil kaçan eylem, peşi sıra bencilce bir pişmanlıkla onun gözünde bile bütün değerini yitirecektir.
*
''İsteme, öğrenilmez'' (Epistuloe od Lucilium)'' (Sayfa: 15)
*
''..gerçekte insanın kendi güçlerini kullanmasından ve hissetmesinden başka hiçbir zevk yoktur ve en büyük acı, insanın güce ihtiyaç duyduğunda yokluğunu hissetmesidir.'' (..) ''Başkalarının niteliklerini ve özelliklerini taklit etmek, başkalarının kıyafetlerini giymekten çok daha onur kırıcıdır.''(Sayfa: 17)
*
HAYAT KURALI NO. 5:
*
Ölçüsüz sevinç ve acı üzerine..
*
''İnsan şeyleri her zaman bütün olarak ve kendi bağlamlarında net bir şekilde görmeye cesaret edebilseydi ve onlara görmeyi arzu ettiği renkleri atfetmekten kararlı bir şekilde sakınabilseydi sonuç olarak ikisinden de kaçınabilirdi. Stoacı etik esas duygu durumunu her türlü kuruntudan ve sonuçlarından kurtarmanın ve bunun yerine ona sarsılmaz bir itidal kazandırmanın peşindedir. Horatius'un ünlü odu bu içgörüyle doludur;
*
''Zor zamanlarda itidalini korumayı, güzel anlarda da aşırı sevincini dizginlemeyi hatırla.''
*
Horatius, Carmina (Odlar)'' (Sayfa: 24-25)
*
HAYAT KURALI NO. 10:
*
''Her şeye boyun eğdirmek istiyorsan, akla boyun eğ, der Seneca'' (Sayfa: 27)
*
HAYAT KURALI NO. 11:
*
Bir talihsizlik gerçekleşip de elimizden bir şey gelmediğinde, her şeyin başka türlü olabileceği fikriyle kendimizi şımartmayız: Tıpkı Kral Davud tutsak filler gibi. Aksi taktirde insan ''Kendi kendinin işkencesi (Terentius)'' olur. Fakat bunun tersi, kendimizi terbiye etmek suretiyle bir başka sefere bizi daha temkinli kılma faydası sağlar.'' (Sayfa: 27)
*
HAYAT KURALI NO. 14:
*
''Bazıları (gamsızlar) fazlasıyla mevcut anda, bazıları da (korkaklar ve tedirginler) fazlasıyla gelecekte yaşarlar; ölçüyü tutturanlar nadirdir.'' (Sayfa: 29)
*
HAYAT KURALI NO. 21:
*
''Çoğu talihsizlik, iyimserlikle desteklenen cehaletten kaynaklanır.''
(Sayfa: 37)
*
HAYAT KURALI NO. 22:
*
''Hayat zar atmaya benzer: Zar ihtiyaç duyduğun şekilde düşmezse, rastlantının sunduğunu sanat düzenlemek zorunda kalır.'' (Terentius) (Sayfa: 38)
*
HAYAT KURALI NO. 31:
*
''Sağlık olduğunda her şey bir zevk kaynağıdır. Bu nedenle sağlıklı bir dilenci, hasta bir kraldan daha mutludur.'' (Sayfa: 44)
*
HAYAT KURALI NO. 35:
*
''Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.''
*
Juvenal, Satryae (Yergiler) (Sayfa: 46)
*
HAYAT KURALI NO. 40:
*
''..''En büyük mutluluk, kişiliktir.''
*
Goethe (Doğu-Batı Divanı)
*
İnsan her konuda esas olarak yalnızca kendisinden zevk alır: Benlik pek uygun değilse bütün zevkler safra tadı yayılmış bir ağızdaki lezzetli şaraplar gibidir.'' (Sayfa: 50)
*
HAYAT KURALI NO. 42:
*
''Saksonya krallarına ait olan ve Moritzburg av şatosunda bulunan 17. yüzyıldan kalma bir ziyaretçi defterine bir asilzade şöyle yazmıştır:
*
''Gerçek aşk
Dayanıklı dostluk
Geri kalan her şey cehenneme.'' (Sayfa: 51)
*
HAYAT KURALI NO. 45:
*
''..ahmak her zaman ahmaktır ve ruhsuz bir hödük sonsuza dek ruhsuz bir hödük olarak kalır, isterse cennette çevresini huriler sarsın. ''En büyük mutluluk, kişiliktir.'' (West-Östlicher Divan)'' (Sayfa: 53)

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...