#AtaolBehramoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#AtaolBehramoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ekim 2018 Perşembe

Ataol Behramoğlu - Aziz Nesin'li Anılar


Ataol Behramaoğlu, İstanbul, Sayfa: 9
*
Eşsiz bir aydınımızla , yirminci yüzyıl Türkiye'sinin en özgün ve büyük bir yazarıyla ilgili bu anıların, onun kişiliği ve yapıtı üzerinde düşünecek olanlara, en alçakgönüllü ölçütlerde de olsa, yararlı olacağına inanıyorum. Mektupları ise, az sayıda olmalarına karşın, yine bu anlamda, kuşku yok ki büyük değer taşıyor.
Aziz Nesin'in yakınında olmak bir ayrıcalıktı. Bunu o yaşarken de anlamış olduğum için mutluyum. Böyle bir ayrıcalığa lâyık olabilmeyi büyük bir mutluluk ve onurla taşınacak büyük bir sorumluluk olarak görüyorum
***
Sayfa: 13
*
''İnme inmesinin başlıca nedeni, o toplantıda açıkladığım ülkemizin acıklı durumu ve aydın olarak düştüğümüz onursuzluktan kurtulma yolları aramaktı. Bir umar aramak ve düşünmekten uykusuz geceler geçiriyordum. Sonunda inme bindirdi. Bir yanım hiç tutmuyor ve konuşamıyordum. Karar verdim, bir hafta dayanacaktım, bir gelişme olmazsa kendimi öldürecektim. Çok 'anti Aziz' bir hastalıktı çünkü. Onurum kırılıyordu, başkalarını gereksinerek yarım yaşamakla kendi gözümde aşağılanıyordum. Ama yirmi dört saat sonra sağ ayak parmağım oynayınca, ölümü yeneceğimi anladım. Çünkü bu dünyaya, serçe parmağımızın tırnağının ucuyla bile dokunabiliyorsak, ne olursa olsun, yaşamayı sürdüreceğiz. Ölümle aramda korkunç bir savaş başladı, amansız bir savaş. Yeneceğime inanıyordum; çünkü daha yapacak çok işim vardı..''
*
Aziz Nesin

***
Sayfa: 50
*
Aziz Nesin onu tanıyan herkesin çok iyi bildiği ve daha önce de başka arkadaşlarca yazılmış olduğu gibi, olağanüstü çalışkan bir insandı. Zaten bir ömre sığdırılmış sayısız yapıt ve eylem, bu çalışkanlığın somut kanıtıdır. Çalışmak için özel bir zamana gerek olmadığını, her an her dakika, her zaman çalışılabileceğini ve çalışmak gerektiğini ben Aziz Nesin örneğinde somut olarak gördüm.. İlgi alanı sınırsız, öğrenme susuzluğu sonsuz bir ''otodidakt'' tı o gerçekten de.. Mektuplarından birinde, benim Düşün Yayınevi için çevirmeyi önerdiğim Puşkin mektuplarından söz ederken şöyle diyor:
''Puşkin'in mektuplarını çevirirsen ne güzel olur. Hemen yayınlarız. Puşkin'in şiirlerini Azericeden okumuş, hiç tat alamamıştım. Senin Cem'den çıkan Puşkin'lerini okumaya zaman bulamadım doğrusu.. Öylesine cahilim ki, zaman zaman kendimden utanıyorum.''


Sayfa: 62
*
Aziz Nesin'in 1 Ekim 1980 tarihinde Ataol Behramoğlu'na:
''Sevgili Ataol'a bir yazımdan bir bölüm'' diyerek yazdığı el yazısı..
*
İnsan ölürken, ölüm acısı çekerken yapayalnızdır; hiçkimse ona yardım edemez.
Has sanatçılar da yaratırlarken, ölürken olduğu denli yapayalnızdırlar; hiçkimse ona yardım edemez kendisinden başka. İşte buyüzden, has sanatçıların başkalarından, örgütlerden, kurumlardan destek, yardım beklemesi boşunadır. Çünkü o yardımlar, destekler, sanatçının yaratıcılığına hiçbir katkıda bulunamaz; sanatçının kişiliğini yüceltemez. Tersine has sanatçılar başkalarına , örgütlere, kurum ve kuruluşlara destek olur, yardım ederlerse onları yüceltebilirler.
Yaratıcılar sonsuz bir boşlukta, salt kendikendilerine dolanarak, yerçekiminden kurtulup yücelen sarmaşıklar gibidir.

***
Sayfa: 88
*
Ravel, benim müzik favorilerimden biridir, hele sol el konçertosunu ne çok seviyorum.

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...