5 Kasım 2020 Perşembe

Anton Çehov - Avda Trajedi (Çeviri: Kayhan Yükseler)

Anton Çehov’un henüz 24 yaşındayken yazmaya başlayıp “Antoşa Çehonte” takma adıyla yayımladığı “Avda Trajedi” yazarın tek romanıdır. On dokuzuncu yüzyılda Rusya taşrasında işlenen bir cinayetin iki anlatıcının ağzından aktarıldığı roman, polisiye türünün yenilikçi bir örneğidir. Eleştirmenler tarafından olgun Çehov’u öne çıkaran dikkat çekici bir çalışma olarak değerlendirilmiştir. 
Farklı sosyal sınıflardan insanların 
–kontların, soyluların, köylülerin, Çingenelerin ve umutsuz burjuvaların– 
sahne aldığı roman birçok dile çevrilmiş, 
sinemaya, tiyatroya ve baleye uyarlanmıştır.
Türkiye’de ilk kez 1943’te, Adnan Tahir Tan’ın çevirisiyle “Kırmızı Entarili Kız” adıyla yayımlanmış romanı Kayhan Yükseler Rusçadan Türkçeye çevirdi.
*
*
''Bu roman Çehov'un genel yapıtlarından önemli ölçüde farklıdır; ancak, Çehov bu eserinde tüm toplumun kötülüklerine ve bireylerin denetlenmemiş tutkularına yansıyan insanın derin doğasını araştırır. Polisiye roman olmasına rağmen kahramanların ruh halleri, deneyimleri ve iç çatışkıları ön plandadır.''
*
Kayhan Yükseler (Sayfa: 7)


''..İnsanın sokması yılandan daha tehlikelidir.!'' (Sayfa: 35)


''Kadınlara saygı gösterme duyarlılığını daha delikanlılık çağında yitirmişti ve onlara ancak şımarık bir hayvanın bakış açısından bakabiliyordu.'' (Sayfa: 38)


"Çamların tekdüze sessizliği sıkıcıdır. Hepsi aynı boyda, birbirlerine benzer ve her mevsimde görünüşlerini korur, ne ölümü ne de baharın yenilenmesini bilir. Yine de somurtkan olmaları nedeniyle çekicidirler. Hepsi kederli bir düşünceye dalmış gibi hareketsiz ve sessiz kalır."
(Sayfa: 40)


"Bakın yağmur geliyor, gökyüzü nihayet yağmurdan söz etmeye başladı." (Sayfa: 42)
*****
''Biliyor musunuz.? Fırtınada, savaşta ölenler ve doğum yaparken ölen kadınlar cennete giderler.. Bunu hiçbir kitap yazmaz ama doğrudur bu. '' (Sayfa: 45)
*****
"Bu adam bugün bize böyle davranıyorsa, emri altında bulunan alt sınıftan insanlara hayatı zindan eder.! (..) Aşk ve kıskançlık, insanı adaletsiz, acımasız, insan düşmanı birine dönüştürür."
(..)
"..mektuplar insan yüzlerine benzemez, yalan söylediklerini bir bakışta anlamak kolay değildir."
(Sayfa: 49)
*****
''Zihinsel bir acının etkisiyle ya da dayanılmaz acıların baskısıyla, ruhen çökmüş bir insanın kafasına kurşun sıkmasına intihar denir; baharın ve gençliğin kutsal günlerinde zavallı, sefih tutkulara gem vuramayanlara insan dilinde isim yoktur.'' (Sayfa: 51)
*****
''Homo sum, humani nil a me alienum puto''
(İnsanım, insana ait olan hiçbir şey bana yabancı değildir.)
*
Terentius (Sayfa: 93)
*****
''İnsan ruhunu anlamak zordur, ancak kendi ruhunuzu anlamak daha bir zordur. (..) ..başkalarının acılarıyla alay etmenin affı olmamalıdır.'' (Sayfa: 110)
*****
''Hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz.'' (Sayfa: 126)
*****
''İnsanların bir tek kötü yanını görmeye alışmışlardır.. Onlar iyilik gördü mü anlamaz.!''
(Sayfa: 136)
*****
''Hayır, dostum ne yazık ki erkekler için kusursuz kadın olamaz.! Bir kadın, ne kadar zeki olursa olsun, ne adar kusursuzluk bağışlanırsa bağışlansın yine de hem kendinin hem de başkalarının yaşamasına engel olan bir arazı vardır..'' (Sayfa: 147)
*****
"..okumuş yazmış insanların içtenlikle iki yüzlülük arasındaki farkı ayırt edememeleri beni çok şaşırttı doğrusu.! Bununla birlikte, önyargı çok güçlü bir duygudur; onun etkisiyle hata yapmamak zordur.." (Sayfa: 172)
*****
"Sapienti sat.." (Bilge kişiye tek söz yeter.) (Sayfa: 189)
*****
"Humanum est errare" (Hata yapmak insana özgüdür.) (Sayfa: 191)
*****
"Hayat kesintisiz bir cinnet hali.." (Sayfa: 196)

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...