‘’Ben terbiyeyi, terbiyesizlerden öğrendim.’’
Ebu’l-Ala el Maari 973-1057
*
‘’Charlie Cahplin, ‘Dinle beni Walt, çocukları akıllı uslu, büyükleri de çocuk olarak al’ derdi.’’
Walt Disney
*
Bu romanı, salt çocuklar için değil, anababalarla öğretmenler için de yazdım.
Aziz Nesin
***
Bu romanda, çocukların gözüyle büyüklerin nasıl göründüğü anlatılıyor.
Bu romanda çocuklar, anababalarını öğretmenlerini ve büyüklerini eleştiriyor.
Bu roman, çocuk eğitiminde gerekli sanılan, günümüzde geçerli birtakım değer yargılarının yanlışlığını anlatıyor.
Bu roman, çocukların büyüklerine karşı haklarını ve kendilerini savunmalarıdır.
***
Evet, bu cümlelerle başladığı kitabına, 1967 ile 1972 yılları arasında; Cumhuriyet, Günaydın, Yeni İstanbul gibi gazetelerde, çocuklar arasında yapılan anketlerden birkaç örnekle devam ediyor Aziz Nesin. Bu anketlerde çocuklara, anne-babalarına yönelik sorular soruluyor..
*
Sonrasında, İstanbul’da aynı okulda okurken, babasının Ankara’da başka bir işe başlamasıyla birlikte taşınmak durumunda kalan Zeynep’le, sınıf arkadaşı Ahmet arasındaki mektuplaşma ile devam ediyor. Sene 1963.
Başlarından geçen olayları birbirlerine anlatan iki çocuğun mektupları üzerinden, aslında tam da giriş bölümünde kurduğu cümlelerle işaretini verdiği gibi, çocuk yetiştirirken ana-babaların, büyüklerin, öğretmenlerin yaptıkları yanlışlara dikkat çekiyor Aziz Nesin..
Okurken, verdiği mesajlarla birlikte, unuttuğumuz mektuplaşma kültürünün de, o sıcak, samimi havasını da hatırlatıyor..
Okurken kahkahalarla güldüğüm yerler oldu.. Gülerken utandığımı da söylemeliyim.. Çünkü o kadar komik bir dille hicvedilen, aslında büyüklerin hatalarıydı.. Kendi çocuğum yok ama hayatımdan geçmiş olan, samimiyet kurduğum çocuklar vardı.. Ve bazen kendimle karşılaştım..
Canımın taa içi olan Aziz İnsan’ım, kitabın sonuna, çocuklara yazdığı bir mektubu eklemiş.. Oradaki giriş bölümünü yazmadan edemeyeceğim:
Sevgili Çocuklar.!
Hayır, ‘’sevgili çocuklar’’ değil, sevgili çocuklarım.
Hepinizi kendi çocuklarımmışsınız gibi seviyorum. Bütün sevgilerde olduğu gibi, bu sevgide de bencilliğimiz var. Çünkü, biz yaşı ilerlemiş olanlar, sizlerde yaşayacağımızı, süreceğimizi sanıyoruz, buna inanıyoruz. Yalnız kendi öz çocuklarımı değil, yalnız Türk çocuklarını değil, Amerikan, Rus, Alman, Ermeni, Çin, Çingene, bütün çocukları seviyorum.. (Sayfa: 212)
*
Evet, ve devamında söyledikleriyle gözyaşlarıma da engel olamadım.. O kadar içten bir yazı ki, hücrelerimde hissettim bunu.
*
Ve yine devamında ‘’Bir Kitabın Yazarından Okurlarına İkinci Mektup’’ başlığı altında, Şimdiki Çocuklar Harika Kitabı’nın, Doğan Kardeş Yayınları’nın düzenlediği bir yarışmaya katıldığını ve dereceye giremediğini anlatıyor. Neden dereceye giremediğine, 60. Yaşını kutladıkları programa gelen Onat Kutlar’ın konuşmasını ekleyerek açıklık getiriyor... Kendisinin de bu sebebi o gün öğrendiğini söylüyor.
O konuşmada Onat Kutlar, Bulgar sinema sanatçısı ve mizahçısı Todor Dinov’un bir sözünü alıntılıyor:
‘’Mizah, dünyamızı gülünç olmaktan kurtarır.’’
*
Kitap, Naci Girginsoy’un Varlık Dergisi Eylül 1978 sayısında, kitap hakkında yazdığı bir yazıyla sonlanıyor.
***
Aziz Nesin ölür mü.! Hâlen çocukların eğitildiği Nesin Vakfı, oğlu Ali Nesin’in Şirince’deki Matematik Köyü’nde bunca emek verilirken, Aziz Nesin ölür mü.! Vatanımın en duyarlı, zeki ve azimli kalemlerinden biri olan Aziz İnsan’a saygı, sevgi, özlemle..
Hayatta çok şey gördüm ve gördüklerim, yanımdakilerin gördüğünden çok daha fazladır. Görmeyi seviyorum, daha çok şey görmek istiyorum ve farklı görmek istiyorum. * Jack London, Martin Eden
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Kostas Mourselas (Κώστας Μουρσελάς) - Hüzün Nedeniyle Kapalıyız (Özgün Adı: Κλειστόν λόγω μελαγχολίας) (Çeviren: Kosta Sarıoğlu)
Arka Kapak: * Küçük bir kasabada yaşayan bir grup insan; akrabalar, arkadaşlar, tanışlar... Herkes kendi kıskacında kıvranmakta, bu dar çevr...

-
su damlasının üstündeki iskeleye benzeyen bir günaydın sana gittiği yere köprüsünü taşıyan bir dere bir tüyün tutunduğu kuşu geçmesi gibi b...
-
Hangi türden olursa olsun, bir sanat ürününün tadılması, onun kavranılmasıyla doğru orantılıdır. Eseri ne kadar çok anlamışsak, elde edec...
-
Onlara * Zannetme ki dâim bi şekcesine Siz her anırdıkça huu çeker millet Alkış beklerken siz eşşekçesine Verir hakkınızı, yuu çeker ...
-
ACILARA KARŞI * İyi ki silahlanmışız acılara karşı Türküsüz çıkmamışız yollara Ekmekten ve gömlekten önce Aşk Ve sevinç doldurmuşuz koynum...
-
Ağaçlar hep en etkileyici vaizler olmuştur benim için. Ormanlar ve korularda halklar ve aileler halinde yaşayan ağaçlara hayranım ben. Tek...
-
I * Denizde bir şey var Deniz bembeyaz bir dañ.! Köpürdelâ Köpürcük Köpürgân * II Ne benim ellerim çalışkan eskisi gibi Ne senin kalbin ben...
-
1929-1935 YILLARI ARASINDA YAZDIĞI, AMA SAĞLIĞINDA YAYIMLANAN KİTAPLARINA ALMADIĞI ŞİİRLERİ Şafaklar sarmadan dağları Işıklarla sular ...
-
Nikos Kazancakis, Zorba, Arka Kapak Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyü...
-
Mehmet Sönmez: * ''Can Yücel Adana Cezaevindeyken (1973-74) Mehmet Sönmez de İstanbul'da Sağmalcılar ve Selimiye Cezaevlerinde h...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder