24 Aralık 2019 Salı

William Shakespeare - Julius Ceasar, Çeviri: Sabahattin Eyüboğlu

Julius Ceasar, William Shakespeare

Flavıus:
(..)
Caesar'ın kanatlarında büyüyen tüyleri
Yolalım ki böyle yolabildiğimiz kadar
Fazla yükseklere uçamasın alabildiğine:
Yoksa insan üstü yüceliklere ulaşıp
Bir köle korkaklığı içinde yaşatır bizi. (Sayfa: 10)

*****

BRUTUS:
(..)
Şeref sevgisi ölüm korkusunu bastırır bende. (Sayfa: 16)

*****

CASSIUS:
(..)
Hey tanrılar.! Aklım duracak şaşkınlıktan:
Öylesine zayıf yürekli bir insan
Nasıl oluyor da koca dünyanın başına geçip
Zafer çelenkleri takıyor başına.! (Sayfa: 17)

*****

CASSIUS:
(..)
Gün gelir, insan kaderini avucuna alabilir:
Birer uşak gibi yaşıyorsak, sevgili Brutus,
Kabahat yıldızlarımızda değil, kendimizde. (Sayfa: 18)

#WilliamShakespeare #JuliusCeasar #ÇevirenSabahattinEyüboğlu

CAESAR: Antonius.
ANTONİUS: Caesar.?
CAESAR:
Çevremde kanlı canlı adamlar bulundur,
Geceleri uyuyan rahat yüzlü insanlar,
Şu Cassius'us kup kuru, kansız suratına bak:
Çok düşünüyor, korkulur böylelerinden.
ANTONİUS:
Ondan korkma Caesar, tehlikeli değildir;
Soylu, dürüst kafalı bir Romalıdır o.
CAESAR:
Daha etli butlu olmalıydı.! Korktuğum yok ondan,
Ama Caesar korku nedir bilseydi,
İlk korkacağım adam kim olurdu bilmem
Bu sıska Cassius'tan başka.
Çok okuyor, çok gözlüyor her şeyi,
İçyüzünü araştırıyor insan işlerinin.
Oyunlarda gözü yok, Antonius, senin gibi;
Çalgı dinlemiyor hiç; binde bir gülümsüyor;
Gülümseyince de öyle gülümsüyor ki
Alay ediyor sanki kendisiyle
Şaşıyormuş gibi kendi aklına
Gülümsenecek bir şey bulabildiği için.
Onun gibilerin içi rahat değildir hiç bir zaman
Kendilerinden üstün kişiler karşısında;
Onun için de korkulur böylelerinden.
Ben sana neden korktuğumu değil
Neden korkulması gerektiğini söylüyorum. (Sayfa: 20)

*****

CASSİUS:
*
Evet Brutus, soylu bir insansın sen;
Ama görüyorum ki sendeki değerli öz
İşlenip başka yöne çevrilebilir.
Onun için soylu kişiler
Yalnız kendi benzerleriyle düşüp kalmalılar.
(..) (Sayfa: 26)

*****

CASSİUS:
*
(..)
Ne havasız zindanlar, ne zincirler
Bağlayabilir insan kafasındaki gücü.
Ama can usandı mı dünya nimetlerinden
Kendi kendini azat edebilir her zaman
Ben bildiğim gibi herkes de bilir ki
İnsan kendi payına düşen zorbalık yükünü
Kaldırıp atabilir dilediği zaman.

(..)
CASCA:
*
Atabilirim ben de;
Her köle avucunun içinde taşır
Kendi köleliğinden kurtulma gücünü.

(..)
CASSİUS:
*
Öyleyse ne diye zorba olur bu Caesar.?
Zavallı adam.! Biliyorum için kurt olduğunu:
Romalıları birer koyun görüyor da ondan.
Aslan kesilmezdi, Romalılar ceylân kesilmese.
Çarçabuk büyük bir ateş yakmak isteyenler
Saman çöplerini tutuştururlar ilk önce.
Nasıl bir çöplük, bir çirkef, bir gübre yığını
Olmalı ki bu Roma, işi gücü parlatmak olsun
Caesar kadar aşağılık bir şeyi.! (Sayfa: 31)

*****

CASCA:
*
Bütün halk onu candan sayar, doğrusu;
Bizde suç gibi görülecek şeyi,
Onun varlığı, en etkili bir simya gibi,
Dürüstlüğe, yiğitliğe çeviriverir. (Sayfa: 33)

#WilliamShakespeare #JuliusCeasar #ÇevirenSabahattinEyüboğlu

BRUTUS:
*
Ölmesi gerekiyor, başka yolu yok.
Benim hiçbir çıkarım yok ona saldırmakta
Halkın yararından başka. Taç giymek istiyor;
Ne değişiklik yapar onda bu, kestirmek mesele.
Kara yılanı parlak günler çıkarır ortaya;
Adımını sakınarak atar insan o günlerde.
Taç giydirmek ne demek.? Zehirli bir ok
Vermiş oluyoruz eline: Dilediği zaman
Belâ kesilebilir başımıza bununla.
Büyüklük ne zaman kötüye kullandırır kendini:
Vicdanı devlet gücünden ayırdığı zaman.
Doğrusu, bugüne dek görmedim Caesar'ın
Aklından çok tutkularından yana gittiğini.
Ama herkesin bildiği denenmiş bir şeydir:
Aşağıda olanların yükseklerdedir gözü;
Merdiven çıkanın yukarıya çevriktir yüzü;
Ama son basamağa ulaştı mı bir kez
Merdivene çevirir sırtını, bulutlara bakar,
Hor görüp birer birer basıp çıktığı basamakları.
Caesar da böyle yapabilir:
Yapar korkusuyla durmalıyız önüne.
Bugünkü Caesar'la cenkleşmenin
Haklı bir anlamı yok denirse, öyle düşünmeli:
Şimdiki Caesar daha güçlü bir Caesar olursa
Şu ya da bu taşkınlıklara düşebilir.
Onun iin bir yılan yumurtası saymalı onu:
Cinsi gereği yarın zehirli olacak bir yumurta,
Ve daha kabuğundayken öldürülmeli. (Sayfa: 35)

*****

BRUTUS:
(..)
Korkunç bir şeyin yapılmasıyla
İlk adımın atılması arasında geçen zaman,
Bir kâbus, bir korkulu rüya gibi bir şey.
Düşünce bedenin ölümlü organlarıyla
Danışıp tartışıyor sanki bu arada,
Ve tek başına insan, küçük bir krallık gibi,
İç savaş buhranları geçiriyor. (Sayfa: 37)

*****

BRUTUS:
(..)
Hangi uyumaz kaygılar girdi
Gözlerinizle gecenin arasına.? (Sayfa: 39)

***
CASSIUS: Yemin edelim verdiğimiz söze.
BRUTUS:
Hayır, yemin istemez. Eğer insanlık şerefi,
Çektiğimiz acı, gördüğümüz kötülükler
Yetmiyorsa bize yapacağımızı yaptırmaya,
Bırakalım bu işi şimdiden,
Gidip yatalım rahat döşeklerimize.
Başı göklerde zorbalık alsın yürüsün
Her birimizin ölüm sırası gelinceye kadar.
Yok eğer, bütün bunlarda,
Korkak yürekleri tutuşturmaya
Yumuşak kadın ruhlarını çeliğe çevirmeye
Yetecek kadar ateş varsa, ki var bence,
Kurtulmaya can atmak için, yurttaşlarım,
Haklı davamızdan başka mahmuza ne lüzum var.?
Nemize gerek daha sağlam senet, bir Romalının
Gizlice de verse dönmeyeceği sözden başka.?
Hangi yemin daha güçlüdür
Namusun namusla anlaşıp da
Ya bunu yapar, ya bu uğurda ölürüz demesinden.?
Bırakın rahipler, korkaklar, kalleşler,
Çerden çöpten yaratıklar, kötülüklere
Taparcasına katlanan zavallılar yemin etsin;
Kötülük peşinde olup da
İnsanda kuşku uyandıranlar yemin etsin;
Ama biz, giriştiğimiz işin öz değerini,
Yüreklerimizin söndürülmez ateşini düşürmeyelim,
Ülkümüzü ve zaferimizi yeminlere bağlayarak.
Her Romalının damarlarında taşıdığı,
Taşımakla övündüğü kanın her damlası
Piçoğlu piç olmakla suçlanmayı hakeder
Ağzından çıkan sözün tek hecesinden cayarsa. (Sayfa: 40-41)

*****

BRUTUS:
*
Kurban kesmekle kalalım, kasap olmayalım Cassius;
Bizler Caesar'ın düşüncesine karşı ayaklandık,
İnsan düşüncesindeyse kan yoktur.
Ah ne olurdu, Caesar'ın canına kıymadan
Caesar'ın düşüncesini al aşağı edebilseydik.!
Ama, ne yazık ki,
Kanı akması gerek Caesar'ın. Bari, dostlarım,
Yüreğimiz sarsılmadan öldürelim onu,
Yüreğimiz kinle dolu olarak değil.
Tanrılara kurban keser gibi vuralım onu
Köpeklere atılacak et doğrar gibi değil.
Kullarını kanlı bir işe kışkırtıp
Sonra nerdeyse azarlayan
Akıllı efendiler gibi davransın yüreklerimiz.
Böylece hınç değil, ödev duygusu
Yöneltmiş olur gördüğümüz işi.
Halk o zaman birer katil değil
Hakkı yerine getiren insanlar sayar bizi.
Antonius'a gelince, düşünmeyin üstünde:
Caesar'ın kolu ne yapabilir artık
Başı yok olunca Caesar'ın. (Sayfa: 43)

*****

BRUTUS:
(..)
Bitmeyen kaygıların insan kafasına yığdığı
Türlü korkunç görüntüler kuruntular yok sende:
Derin derin uyursun elbet böyle. (Sayfa: 45)

*****

CALPURNİA:
*
Dilenciler ölürken kuyruklu yıldız görünmez:
Büyüklerin ölümü tutuşturur gökleri bile. (Sayfa: 52)

*****

CALPURNİA:
*
Ah, koca Caesar, bu senin kendine güvenin
Akıl erdem bırakmıyor sende. (Sayfa: 53)

*****

BRUTUS:
*
(kendi kendine)
Her dost görünen dost olmuyor, Caaesar.!
Bunu düşünmekse burkuyor
Brutus'un yüreğini.

(..)
ARTEMİDORUS:
(..) Ölümsüz değilsen çevrene iyi bak: Çok güvenen kolay tuzağa düşer. (..) (Sayfa: 57)

*****

PORTİA:
(..)
Ey dayanma gücüm, bırakma beni; bir dağ koy
Yüreğimle dilimin arasına.!
Kafam erkek kafası, gücüm kadın gücü.
Ne zormuş meğer bir kadının sır saklaması.
(..) (Sayfa: 58)

*****

CASCA: Elim, sen konuş benim yerime.!
(Caesar'ı vururlar)
CAESAR: Sen de mi Brutus.? Öyleyse yıkıl Caesar.! (Sayfa: 66)

*****

CASSİUS:
*
Eğilip yıkanalım. Gelecek nice çağlarda,
Daha doğmamış devletler, bilinmedik dillerde
Oynanacak yaşadığımız bu yüce oyun.!

BRUTUS:
*
Kaç kez akacak dünya sahnelerinde kanı
Şimdi, Pompeius heykelinin ayak ucunda,
Bir toz yığınından farksız yatan Caesar'ın.! (Sayfa: 69)

*****

ANTONIUS:
(..)
Bir kez ayaklandın ya, ey Hınç,
Dilediğin yere git artık.! (Sayfa: 91)

*****

BRUTUS:
*
Dostluk sıcaktan soğuğa böyle geçer işte.
Dikkat et, hep böyle olur, Lucilius:
Sevgi tükenip bezginliğe yüz tuttu mu,
Zoraki nezaket gösterileri başlar.
Açık yürekli, candan bağlı bir insan gösteriş yapmaz.
Yüreği boşalmış insanlar,
Sırtlarına binilmedikçe şahlanan,
Kişneyip böbürlenen atlar gibidir:
Bir gün sıkı mahmuzu yediler mi böğürlerine,
İndiriverirler aşağı kuyruklarını,
Yığılır kalırlar yarışta, kof beygirler gibi. (Sayfa: 99)

*****

MESSALA:
*
Ah kör olası Aldanış, Kara Düşüncenin oğlu,
Sen hep olmayan şeyleri
Sokmaya çalışırsın insanların kafasına.
Ah aldanış, çok erken yaratılan çocuk,
Doğuşun mutlu olmaz hiçbir zaman;
Öldürürsün seni doğuran anayı. (Sayfa: 134)

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...