(..)..öykümün bu huzur dolu dünyayı sonsuza dek değiştirecek hüzün dolu olayına geliyorum. Bunun son derece önemsiz bir olaydan kaynaklanmasıysa daha da şaşırtıcı. Doğrusu, çok tuhaftır, son derece önemsiz nedenler her zaman büyük olaylar doğurur, tam tersi, yani büyük girişimlerse önemsiz olaylarla sonuçlanır. Bir komutan devletinin bütün savaş güçlerini toplar, birkaç yıl savaşır, savaşanlar göklere çıkarırlar onu, sonunda patates ekmeye bile yaramayacak küçük bir parça toprak kazanılır; oysa kimi zaman, iki komşu kentin iki sucuk tüccarı küçük bir nedenden ötürü aralarında tartışır, tartışma kente, sonra köylere, arkasından tüm ülkeye yayılır. Ama bunları bırakalım şimdi: Burası yeri değil. Ayrıca fikirler hayata geçmediği sürece fikir yürütmeyi de sevmem. (Sayfa: 17-18) #EskiZamanBeyleriÖyküsü
Hangi acıyı dindirmez ki zaman.? Hangi tutku yok olup gitmez ona karşı verdiği eşitsiz savaşta.?
(Sayfa: 23) #EskiZamanBeyleriÖyküsü
Bizim için hangisi daha güçlüdür: Tutku mu, alışkanlık mı.? Güçlü atılımlarımız, arzularımız, içimizi yakan bütün o tutkular gençlik yıllarımızın ürünü müdür acaba.? Onun için mi öylesine derin ve sarsıcı geliyorlar bize.? (Sayfa: 26) #EskiZamanBeyleriÖyküsü
Ruhuna en tatlı gelen yerdir anayurt.! En çok sevdiğimiz yerdir. Benim anayurdum sensin.! Evet sensin.! Yaşadığım sürece yüreğimde taşıyacağım bu yurdu.. (Sayfa: 102) #TarasBulbaÖyküsü
Hayatta çok şey gördüm ve gördüklerim, yanımdakilerin gördüğünden çok daha fazladır. Görmeyi seviyorum, daha çok şey görmek istiyorum ve farklı görmek istiyorum. * Jack London, Martin Eden
#Gogol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#Gogol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Nisan 2020 Çarşamba
18 Ekim 2018 Perşembe
Gogol - Müfettiş
Arka Kapak
*
Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852) Ukrayna'da, orta halli toprak sahibi bir ailede dünyaya geldi. Çocukluğunu etkileyen köy yaşamı ve Kazak gelenekleri eserlerine yansıdı, Ukrayna halk kültürünün ögeleriyle işlenmiş öyküler yazdı. Mizah anlayışı, gerçekçi tutumu ve canlı anlatımıyla Rus edebiyatında önemli bir yeniliğin öncüsü oldu. Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları, Petersburg Öyküleri ve Mirgorod Öyküleri'nde mizahın yanı sıra, yaşam karşısında karamsarlık ve dünyanın kötülüğü üzerine düşüncelerini ortaya koydu. Ölü Canlar adlı romanı feodal toprak mülkiyeti ve serfliği ele alan bir başyapıttır. Büyük bir komedi olan Müfettiş adlı oyununda ise yozlaşmış bürokratları acımasızca alaya almıştır.
*
Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852) Ukrayna'da, orta halli toprak sahibi bir ailede dünyaya geldi. Çocukluğunu etkileyen köy yaşamı ve Kazak gelenekleri eserlerine yansıdı, Ukrayna halk kültürünün ögeleriyle işlenmiş öyküler yazdı. Mizah anlayışı, gerçekçi tutumu ve canlı anlatımıyla Rus edebiyatında önemli bir yeniliğin öncüsü oldu. Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları, Petersburg Öyküleri ve Mirgorod Öyküleri'nde mizahın yanı sıra, yaşam karşısında karamsarlık ve dünyanın kötülüğü üzerine düşüncelerini ortaya koydu. Ölü Canlar adlı romanı feodal toprak mülkiyeti ve serfliği ele alan bir başyapıttır. Büyük bir komedi olan Müfettiş adlı oyununda ise yozlaşmış bürokratları acımasızca alaya almıştır.
4 Ekim 2018 Perşembe
Gogol - Palto
''Küçük insan''a yapılan bu vurgular nedeniyle Gogol'un Palto'su edebiyata insancıl ve gerçekçi bir damarın başlangıcı olarak kabul edilir. Daha önceki dönemlerde kralların, prenseslerin, soyluların, kahramanların, yüksek duygularla baş etmeye çalışan yüksek mevkilerdeki insanların başlarından geçenleri konu edinen edebiyatın, odağına köylüleri, yoksul kentlileri, küçük memurları onların maddi sıkıntılarının yanında, manevi dertlerini, iç dünyalarındaki bastırılmış arzuları, hırslarını, korkularını, kendilerinden rütbeliler, yüksek mevkidekiler karşısında içine düştükleri bocalamaları, kendilerini önemsizleştirerek direnmelerini, küçük kurnazlıklarını almasının ilk ve en başarılı örneklerinden biridir Palto. Bu yanıyla kendisinden sonra gelen kuşakları etkilemiş, en azından onlara ilerleyebilecekleri bir yol açmıştır.
Gerçekten de Akakiy Akakiyeviç'i ya da Dostoyevski'nin İnsancıklar'ındaki kimi kahramanları andıran öykü ve roman kahramanları edebiyatta hiç eksik olmamış, Gogol'un açtığı yol derinleştirilmiş, yeni kavşak, sokak ve çıkmaz sokaklarla zenginleştirilmiştir. Türkçe öykünün önemli yazarlarının çoğunda, Sait Faik'te, Sabahattin Ali'de, Memduh Şevket'te, Fahri Celal'de, Oktay Akbal'da, Haldun Taner'de sıkça karşımıza çıkmıştır bu tip. Kürk Mantolu Madonna'nın baş kahramanı Raif Efendi mesela, yaşayışı, ezikliği, iş yerindeki arkadaşlarının alaylarına maruz kalışıyla Akakiy Akakiyeviç'i bir hayli andırır. Toplumsal hayat içerisinde önemsenmeyen, gözden kaçan, birbirine benzer hayatlar sürdüğü sanılan insanların yaşantılarında ya da iç dünyalarında anlatmaya değer, onlara özgü ama bir o kadar da önemli şeyler bulunduğu iddiası gidildikçe çatallanan bir başka yol daha açmıştır. Edebiyat ( özellikle öykü ), insan yaşantılarındaki kimi önemsiz görünen anların üzerine düşürdüğü edebi ışık vasıtasıyla insan olmanın, yeryüzünde yer kaplamanın nasıl bir şey olduğu ( ya da olmadığı ) gibi soruları içine almaya, tartışmaya ve yeni sorularla didiklemeye başlamıştır. Bu anlık edebi ışığın ilk huzmelerinden biri de Gogol'ün Akakiy'in üzerine düşürdüğüdür. ''
Behçet Çelik (sayfa 12-13 )
Gerçekten de Akakiy Akakiyeviç'i ya da Dostoyevski'nin İnsancıklar'ındaki kimi kahramanları andıran öykü ve roman kahramanları edebiyatta hiç eksik olmamış, Gogol'un açtığı yol derinleştirilmiş, yeni kavşak, sokak ve çıkmaz sokaklarla zenginleştirilmiştir. Türkçe öykünün önemli yazarlarının çoğunda, Sait Faik'te, Sabahattin Ali'de, Memduh Şevket'te, Fahri Celal'de, Oktay Akbal'da, Haldun Taner'de sıkça karşımıza çıkmıştır bu tip. Kürk Mantolu Madonna'nın baş kahramanı Raif Efendi mesela, yaşayışı, ezikliği, iş yerindeki arkadaşlarının alaylarına maruz kalışıyla Akakiy Akakiyeviç'i bir hayli andırır. Toplumsal hayat içerisinde önemsenmeyen, gözden kaçan, birbirine benzer hayatlar sürdüğü sanılan insanların yaşantılarında ya da iç dünyalarında anlatmaya değer, onlara özgü ama bir o kadar da önemli şeyler bulunduğu iddiası gidildikçe çatallanan bir başka yol daha açmıştır. Edebiyat ( özellikle öykü ), insan yaşantılarındaki kimi önemsiz görünen anların üzerine düşürdüğü edebi ışık vasıtasıyla insan olmanın, yeryüzünde yer kaplamanın nasıl bir şey olduğu ( ya da olmadığı ) gibi soruları içine almaya, tartışmaya ve yeni sorularla didiklemeye başlamıştır. Bu anlık edebi ışığın ilk huzmelerinden biri de Gogol'ün Akakiy'in üzerine düşürdüğüdür. ''
Behçet Çelik (sayfa 12-13 )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Sohrâb Sepehrî (سهراب سپهری) (Sohrâb-i Sipihrî) - Sekiz Kitap, Bütün Şiirleri (Farsçadan Çeviren: Mehmet Kanar)
Rengin Ölümü (1951) GECENİN KATRANINDA * Nicedir bu yalnızlıkta Suskunluğun rengi dudakta. * Bir ses çağırıyor beni uzaktan Ama ayaklarım ...
-
su damlasının üstündeki iskeleye benzeyen bir günaydın sana gittiği yere köprüsünü taşıyan bir dere bir tüyün tutunduğu kuşu geçmesi gibi b...
-
Hangi türden olursa olsun, bir sanat ürününün tadılması, onun kavranılmasıyla doğru orantılıdır. Eseri ne kadar çok anlamışsak, elde edec...
-
Onlara * Zannetme ki dâim bi şekcesine Siz her anırdıkça huu çeker millet Alkış beklerken siz eşşekçesine Verir hakkınızı, yuu çeker ...
-
ACILARA KARŞI * İyi ki silahlanmışız acılara karşı Türküsüz çıkmamışız yollara Ekmekten ve gömlekten önce Aşk Ve sevinç doldurmuşuz koynum...
-
Ağaçlar hep en etkileyici vaizler olmuştur benim için. Ormanlar ve korularda halklar ve aileler halinde yaşayan ağaçlara hayranım ben. Tek...
-
I * Denizde bir şey var Deniz bembeyaz bir dañ.! Köpürdelâ Köpürcük Köpürgân * II Ne benim ellerim çalışkan eskisi gibi Ne senin kalbin ben...
-
1929-1935 YILLARI ARASINDA YAZDIĞI, AMA SAĞLIĞINDA YAYIMLANAN KİTAPLARINA ALMADIĞI ŞİİRLERİ Şafaklar sarmadan dağları Işıklarla sular ...
-
Nikos Kazancakis, Zorba, Arka Kapak Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyü...
-
Mehmet Sönmez: * ''Can Yücel Adana Cezaevindeyken (1973-74) Mehmet Sönmez de İstanbul'da Sağmalcılar ve Selimiye Cezaevlerinde h...