7 Aralık 2018 Cuma

Dante Alighieri, İlahi Komedya, Araf

''..ölümlü cismimin içindeyken seni nasıl sevdimse, ondan ayrıldıktan sonra da seviyorum..'' 
*
''Amor che ne la mente mi ragiona''
(Aşk seni anıyor ruhumda her an) (Sayfa: 23)
***
''Hislerimizden birine bir zevk veya acı ârız oldu mu, ruhumuz bütün varlığı ile o hissimizde toplanır ve âdeta öteki hislerimizi artık hatırlamaz olur. Bu ise bizde birden fazla ruh vardır, diyenlerin böyle düşünmekle hata ettiklerini gösterir. İnsan, ruhu kuvvetle kendine bağlayan bir şey duydu veya gördü mü, vakit geçer de farkında bile olmaz, çünki dinleyen hassa başka, ruhu kendine bağlayan hassa gene başkadır. Ruh sanki kementlenmiş gibidir, öteki ise tamamen serbesttir.'' (Sayfa: 35)
***
''..Çünki dönüp aştığı yola bakmak çoğu zaman insanın hoşlandığı bir şeydir..'' (Sayfa: 37)
***
''- Bu dağ öyle bir dağdır ki çıkmaya başlarken, aşağı kesimlerinde daima sarptır, fakat yukarı çıkıldıkça gitgide zahmeti azalır..'' (Sayfa: 39)
***
''.. bir kimse ki bir düşüncesi varken kafasının içinde bir başka düşünce belirmiştir, bu düşüncelerden biri ötekinin kuvvetini azalttığı için, o kimse daima hedefinden uzaklaşır.'' (Sayfa: 44)
***
''Birçoklarının yüreklerinde adalet var; fakat yaydan ihtiyatla atılan ok gibi oradan geç çıkıyor..'' 

(Sayfa: 60)
***
''Gemi yolcularının, düşünceleriyle geriye dönüp sevgili dostlariyle vedalaştıkları günü hatırlayarak garipsedikleri; ilk yolculuğa çıkan kimsenin, batan güneşe ağlıyormuş gibi uzak bir çan sesi duysa, sevgiyle içinin ezildiği demdi.'' (Sayfa:70)



''Bir kimsenin hakikati kavramasiyle, nasıl şüphesi gerçeğe, korkusu da güvene çevrilirse, ben de öylece değiştim.'' (Sayfa: 83)

***
''Sizin şöhretiniz, güneşin topraktan taptaze olarak çıkardığı sonra da sararttığı, rengi gelip giden ota benzer.'' (Sayfa: 103)

***
''Beati pauperes spiritu'' (Ne mutlu alçakgönüllülere) (İsa'ya atfedilen bir söz) (Sayfa:112)
***
''Dilerim ilahi gufran yakın zamanda vicdanınızın köpüğünü alıp götürsün ve hafızanızın nehrinde ondan küçük bir iz bile kalmasın.!'' (Sayfa: 118)
***
''Dünyayı yakından tanıyıp öğrenmiş, bugün artık kimsenin ok atmak için yayını germediği fazileti sevmiştim.''
(Sayfa: 145)
***
''.. başaklara bak, zira her bitki kendi tohumundan belli olur.'' (Sayfa: 150)
***
''.. zihnim kendi içine öyle derin bir şekilde kapandı ki, dışardan gelen hiçbir şey oraya artık giremezdi.'' (Sayfa: 154)
***
''..mühür mumu istediği kadar iyi olsun, mühür daima iyi çıkmaz.'' (Sayfa: 163)
***
''Bir irade, kendisinden daha kuvvetli bir iradeye karşı koyamaz. Bu sebepten ona hoş görünmek için daha fazla su içebilecek halde olan süngeri arzum hilafına sudan çıkardım.'' (Sayfa: 179)
''..
- Seni bir daha ne zaman göreceğim.? diye sordu
Ben:
- Daha ne kadar ömrüm olduğunu bilmiyorum, dedim. Ama her halde dönüşüm, bu sahillere gelmek için duyduğum arzudan daha çabuk olmayacak. Zira yaşamak zorunda kaldığım yer günden güne iyilikten faziletten yana kısırlaşıyor, yürekler acısı bir yıkıma doğru gidiyor.'' (Sayfa: 221)
***
'' - Ucuna kadar çektiğin söz okunu fırlat at.!'' (Sayfa: 227)
***
''.. O uyku ki çoğu zaman daha hiçbir şey olmadan, ne olacağını bilir.'' (Sayfa: 249)
***
''.. Gördüğün bu ırmak, su alan, su veren bir nehir gibi, soğuğun topladığı buharla yenilenen bir kaynaktan çıkmıyor, fakat bir deliğinden akan suları Tanrının iradesiyle öbür deliğinden yenileyen değişmez, ezeli bir pınardan çıkıyor. Bu yanda hafızalardan işlenen günahları silme hassasiyle akar; öte yanda insana ettiği iyiliklerin hâtırasını geri verir. Burada adı Lethe, ötede Eunoe'dir..'' (Sayfa: 258)
((( Lethe: Unutma; Eunoe: Kuvvetli hafıza, demiye gelir. Bu nehirlerden biri insana işlediği günahları unutturur, öteki ettiği iyiliklerin hâtırasını pekleştirir. Aynı kaynaktan çıkan bu iki ırmak demek oluyor ki tesir bakımından birbirinden tamamen farklıdır. )))


''.. kekre merhametin tadı acıdır..'' (Sayfa: 273)
((( Aşk, insanı; acı, buruk ihtarlarda bulunmaya zorlar. )))
***
''..
- Suçunu bilen Hâkim öyle bir hâkimdir ki itiraf ettiğin şeyi saklamıya veya inkâra yeltenseydin, suçun yine de belli olacaktı.! Fakat günahkâr günahını kendi ağziyle itiraf ettiği taktirde, bizim mahkememizde bileği taşı bıçağın keskin ağzını köreltmiye başlar..'' (Sayfa: 279)
***
''..
- Madem ki sözlerime üzülüyorsun, dedi, haydi sakalını kaldır, yüzüme bakınca büsbütün kederleneceksin.'' (Sayfa: 280)
((( Âdeta Beatrice Dante'ye: ''Saçlı sakallı adamsın, utanmıyor musun.?'' demek ister gibi bir eda takınmıyor mu.? ))) (Dipnot: 11)
***
''Nedamet ısırganı beni öyle doadı ki, bütün öteki zevk ve arzulardan ziyade beni onun aşkından en çok uzaklaştırmış olana karşı içimde en büyük kini duydum. Yüreğim öyle bir vicdan azabıyla parçalandı ki, kendimden geçerek yere serildim..'' (Sayfa: 281)
***
''..
- Bakabildiğin kadar bak, dediler. Seni, Aşk'ın bir vakitler oklarını bağrına sapladığı zümrütlerin önüne getirdik.'' (Sayfa: 283)
***
''.. Bu çok kutsal sudan, taze yapraklarla bezenen genç bitkiler gibi pak ve yıldızlara yükselmiye hazır bir halde, kuvvetim tazelenmiş olarak geri döndüm.'' (Sayfa: 304)
((( Yıldız: Cehennemin de ''yıldız'' kelimesiyle sona erdiği hatırlardadır. Cennet de aynı kelimeyle son bulacaktır. ))) (Dipnot: 28)

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...