#ZerdüştAvesta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#ZerdüştAvesta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ağustos 2022 Çarşamba

Zerdüşt - Avesta, Zerdüştlerin Kutsal Metinleri - İngilizceye Çeviren: James Darmesteter (İngilizceden Çevirenler: Fahriye Adsay, İbrahim Bingöl)

ZERDÜŞTLÜK VE AVESTA
*
I. ZERDÜŞTLÜK
*
Zerdüştlük -dünyanın en eski vahiy dini- yaklaşık MÖ altıncı yüzyıldan MS yedinci yüzyıla kadar Yakın ve Ortadoğu'nun büyük bir kısmında kesintisiz hüküm sürmüş olan üç İran imparatorluğunun dini idi.
Dinlerini behdin (beh-din-'en iyi din'; Av. doena; Phl. den; Fars. dîn 'din') olarak adlandıran Zerdüştlüğün takipçileri Mazdacılar olarak da bilinirler. İran'ın MS Araplar tarafından işgal edilip Zerdüştilerin İslamiyete geçmeye zorlanmasından sonra, Zımmi statüsüne sahip oldular. On-onbirinci yüzyıllarda kaçıp Batı Hindistan'a yerleşen Zerdüşti grubuna Parsiler (Var. Parseler) ve İran'da kalan küçük Zerdüşti grubuna da Gabarlar (İranlı Zerdüştiler için kullanılan küçük düşürücü bir isim) denilmektedir. (Sayfa: 9)
*
HİNT-İRAN KÜLTÜRÜ VE ZERDÜŞTLÜK:
*
''Hatırı sayılır orandaki dil, dinsel ve tarihsel kanıtlar, Hint ve İran kültürlerinin tek bir kültür olduklarından söz edilmesine olanak sağlamaktadır. Antik Hint Kültürü, MÖ onikinci yüzyılda tamamlanan, dünyanın en eski dini yazıları ve Vedaların en fazla itibar edileni Rig Veda'da; İran kültürü ise -Zerdüştilerin kutsal kitaplarından bize ulaşan bölümlerinde- Avesta'da ifadesini buldu.''
*
''Zerdüştlüğün kökenleri Hindo-İrani dinlere dek gider. İlk Hindo-İranilerin öğretileri, ateşe hürmet edilmesinin yanında, nehir sularına da, ibadet edilen ve içki sunuları yapılan tanrıçalar (Apas) olarak saygı duyulmasını kapsamaktaydı. İnsanlar, ateşe ve suya üç elementten oluşan günlük hediyeler sunarlardı. Ateşe sunulan dini armağanlar kuru ateş odunu, güzel kokular ve birtakım yağlı etler; suya sunulan armağanlarsa süt ve haoma bitkisinin dallarından sıkılan sudan oluşuyordu. Haoma, tıbbi ve ruhani özelliklere sahip bir bitkinin adı olup aynı zamanda bu bitkiye nezaret eden yazadın (tapınmaya değer melek, tanrı) adıdır.'' (Sayfa: 9-10)
*
TANRILAR VE KUTSAL VARLIKLAR
*
Âtar, Âpas, Haoma ve Guesh-Urvan -Hindo-İranilerin tapındığı ''boğanın ruhu''- gibi bir inanca ait ilahi varlıkların yanı sıra,
*
örneğin gökyüzü (Asman) ve yeryüzü (Zam), güneş (Khwar) ve ay (Mah),
*
iki rüzgâr tanrısı (Vasa ve Vayu), efsanevi nehrin kişiselleştirilmesi (Harahvati Aredvi Sura); Eski-Hin. Saravasvati- ''Suların Sahibi'') gibi doğa fenomenleriyle bağlantılı çok sayıda ilahi varlıklar vardı.
*
İnsanlar sözleşme tanrısı Mithraya, ardından ateş ve güneşle ilgili tanrılar ve asura (ya da Av'da ahura) payesi almış Apam-Napataya derin saygı duyuyorlardı.
*
Arstat (''Adalet''),
Khamvareti (''Kahramanlık''),
Sraosa (Av. kelime anlamı '2Sadakat'', ''Kulak Veren''; Phl. Sros) vs. gibi Mithranın etrafında toplanmış daha küçük ''soyut'' ilahi varlıklar vardı
Mithra ve Apam-Napat ve onların hükmedici eylemlerinin üzerinde yer alan yüce tanrı Ahura Mazda (Av. kelime anlamı ''Bilge Efendi''; Phl Ahura Mazda) idi.
Var olan tüm dünyanın düzeni, Hindo-Aryenler tarafından rta denilen ve onun Avesta dilindeki karşılığı, aynı zamanda ahlaki bir anlamı da olan asa, doğa yasasıyla ayakta kalmaktaydı. Asa'nın karşılığı ise yalan -druj- dır (Av.druj; Var. drug; EF. drauga). (Sayfa: 10)
*
BÖLGELER
*
''İranlılar, dünyanın yedi bölgeye ayrıldığına inanıyorlardı. Dünyanın yedi kıtası
Arezahi (Batı), Savahi (Doğu), Fradadh-afsu (Güneydoğu), Vidadhafsu (Güneybatı), Vourubaresti (Kuzeybatı), Vourujaresti (Kuzeydoğu) ve Khvaniratha (merkez) idi.
Bunlardan en büyük olanında -Khvaniratha- insanlar yaşıyor ve Eranvej ve diğer en iyi ülkelerin yer aldığı bir yerdi. Efsanevi yüce Hara dağının zirvesi Khvaniratha'nın ortasında yükseliyor, oradan efsanevi Harahvati nehri, adı Avesta'da Vourukasa (kelime anlamı ''çok körfezli'') olan büyük denize (ya da okyanusa) akıyordu. (Sayfa: 10-11)
*
İNANÇLAR
*
''Hindo-İraniler tanrılarını ''ölümsüz'' ve ''ışıldayan'' olarak adlandırıyorlardı. İranlılar ayrıca bir diğer ismi -Boga-yı kullanıyorlardı. Ruhun (urvan), ölümün ardından sonra üç gün boyunca yeryüzünde kaldıktan sonra Yima'nın hüküm sürdüğü ölüler krallığına indiği ölüm sonrası yaşama inanılıyordu. İnsanlar, ruhun üzerinden geçmesi gereken köprünün -Cinvatö-Pereto- varlığına da inanıyorlardı. (Sayfa: 11)
*
PEYGAMBER ZERDÜŞT
*
''Zerdüşt'ün çocukluğu ve sonraki yaşamına dair geleneksel anlatılar mucizelerle doludur. Örneğin, ağlayarak değil de gülerek doğduğu söylenir.
Aynı zamanda hem bir rahip, hem peygamber olan, dinin tek kurucusu Zerdüşt otuzlu yaşlarında vahiy almıştır. Dini metinlerde bu olay şöyle tasvir edilir: Zamanında Zerdüşt şafak vakti, bahar bayramı için, haoma hazırlığı için su almaya nehir kıyısına gitti. Kovayı suyla doldurup kıyıya döndüğünde, ışıldayan bir Varlık -Vohu Manah (''İyi Akıl'') göründü ve Zerdüşt'ü, vahiy alacağı Ahura Mazda ve diğer beş ışıldayan varlığa getirdi.'' ''Zerdüşt sadece Ahura Mazda'ya tapınmakla kalmadı (üç ahuranın en yücesi olduğu kabul edildiği için), onun bütün iyi şeylerin Yaratıcısı, yaratılmamış olan ve ezelden beri varolan tek Tanrı olduğunu ilan etti.'' (Sayfa: 11)
*
DİNİ SİSTEM:
*
''Zerdüşt'ün öğretisi 'düalistik' olarak adlandırılır. Zerdüştilikte, iki ilksel başlangıcın -iyi ve kötü başlangıçlar kabul edilir- karşıtlığı vardır. Gerek ruhani gerekse maddi bütün alemler iyi ve kötücül başlangıçlara bölünmüştür. İyi güçler Ahura Mazda'nın ve kötü güçler onun ikizinin -Angra Mainyu (kelime anlamı ''düşman/Yıkıcı Ruh'') başkanlığındadır.'' (..) ''Kötünün en sonunda galip olacağı zaman, bildiğimiz dinamik dünyanın sonu gelecek, durağan ve ideal varoluş durumuna dönüşecek. Zamanların sonunda bir Kurtarıcı ortaya çıkacak ve hastalıklı olanlar fiziksel olarak iyileşecekler. Zerdüşti cennet, cehennem ve dönüşümün Kurtarıcı tarafından gerçekleştirileceği ve Yeniden Dirilmenin eşlik edeceği son dünya kavramları muhtemelen Hıristiyanlık ve İslamiyet gibi sonra gelen dinlerdeki benzer fikirlere ilham kaynağı olmuştur.'' (Sayfa: 12)
*
''Kadim İran dininde soyut tanrıları doğa fenomenleriyle öylesine yakından bağdaştırma eğilimi vardı ki, karşılık gelen fenomenler, tanrıların kişileştirilmesi olarak görülüyordu. Örneğin, Mithra veya Apam Napat durumunda.. Dolayısıyla, Ameşa Spentaların bile yedi tür varlığın hamileri veya koruyucuları oldukları düşünülüyordu: Gökyüzü, su, yeryüzü, bitkiler, sığırlar, insan varlığı ve ateş.
Tanrı tarafından yaratılan ve sonrasında dünyadan sorumlu olan Kutsal Varlıklar, bunların elementlerle ve doğa fenomenleriyle olan ilişkisi kadim Kürt dini Yezidilik ve Ehl-i Hak'ın da ayırt edici bir özelliğidir.'' (Sayfa: 13)
*
DÜNYANIN KURTARICISI ÖĞRETİSİ:
*
''Dünyanın sonu yaklaştığı vakit, hayret verici şekilde bir peygamberin bir sperminin saklandığı bir göldeki suda, genç kız banyo yapacak ve peygamberden hamile kalacak; bu hamilelikten adı Astvat Ereta (Dünya ''Kurtarıcı'') olan bir erkek çocuk doğacak. Kötülükle son kesin savaşı yapmak için insanlara liderlik yapacak.'' (..) ''Zerdüşt, insan ruhunun bedenden ayrılıp, hayatta iken yaptıklarından dolayı yargılanacağını öğreten ilk kişi olmuştur. Öğretisindeki ayırıcı-köprü inancı, üzerinden ölülerin ruhlarının geçtiği ve yargılandıkları yer oldu. Zerdüşt'ün öğretisine göre, her kişi kurbanlarının miktarı yerine ahlaki erdemlerine göre elde edebileceği cennette olmayı umut edebilir. Mahkemeye, her iki tarafında adalet terazisini tutan Sraosa ile Rasnu'nun oturduğu Mithra başkanlık eder. Eğer kişinin yaşam süresince yaptığı iyi eylemler terazide ağır gelir de ruhu cenneti hak ederse güzel kızlar (kişinin vicdanı) tarafından karşılanır ve köprüyü geçmesine yardım edilir. Kötücül eylemlerin ağır gelmesi durumunda, ruh, bir bıçak ağzı gibi daralan köprünün üzerinde tiksindirici büyücü tarafından karşılanır ve ruh, varlıklarının zevk ve pişmanlıktan mahrum kaldığı Misvan-Gatu (Karışık Yer)'ya gönderilir.'' (Sayfa: 15)
*
İmanın İlanı şu sözlerle sona erer:
Kendimi, saldıranların gecikmesine ve silahların bırakılmasına neden olan; [khvaetvadathayı muhafaza eden], Aşa ile donanmış; var olan ve var olacak olan bütün dinlerin en yücesi, en iyisi ve en güzeli: Ahurik, Zerdüşti Mazdacı dinine adıyorum. Bütün iyilikleri Ahura Mazda'ya atfediyorum. Bunlar Mazdacı dininin amentüsü. (Sayfa: 16)
*
AYİNLER VE DİNİ BAYRAMLAR
*
Zerdüştilerin güneş takvimi 360 günü kapsar. Akamendiler onu alıp bir yıla beş gün eklemişler. Zerdüştilikte, dünyanın en eski vahiy dininin kısmen devam ettirildiği beş günlük altı tane dini bayram vardır. Yeni Yıl -ana bayramlardan biri- dünyanın yeniden canlanmasını sembolize eder.''
Doğu İranlılar orjinal sonbahar Yeni Yılının varlığını Zerdüşti Mehragan bayramı olarak devam ettirdiler, ki bunun bir benzeri Yezidilikte vardır (Cejna Cimaye). Yeni Yılla beraber bu bayramlar yedi alem ve onlara koruyuculuk eden Ameşa Spentaların onuruna ortaya çıkmıştır. Daha sonra bunlar gahambar olarak anılmıştır. İsimleri Avestaca şekliyle korunmuştur:
* Maidyozarem (''bahar-ortası bayramı'')
* Khsathra Vairya'nın ve ilk alem, gökyüzü adına; Maidyoshahem (''yaz-ortası bayramı'') -sular adına;
* Paitishahem (''tahılın temizlenmesi'' hasatta bereket getiren bayram) toprak onuruna;
* Ayathrem (''sürüleri ikna etme bayramı'') - bitkilerin onuruna;
* Maidyarem (''kış ortası bayramı'') - hayvanların onuruna;
* Hamaspatmaidyem (''bütün faroharlar (koruyucu melekler) - ilk insanın yaradılışı onuruna yılın son akşamı, bahar ekinoksu akşamında kutlanır.
* Yedinci bayram No Ruz (''Yeni Gün'') hemen onu takip eder. Bayram Ahura Mazda ve onun evrenine -özel fravaşi hürmetine haiz şahıs- koruyucu meleğe, dürüst insanların yaşayan ve ölü ruhlarının koruyucu ruhlarına adanmıştı. (Sayfa: 16-17)
*
ÖLÜM VE ''SESSİZLİK KULELERİ'':
*
''Zerdüştiler için yeryüzü, su, ateş ve bitkiler kutsal elementler olduğu için, bunların temiz tutulması gerekir, bu nedenle, Ortaçağdan bu yana ölü bedenler özel dakhmalara, yani ''sessizlik kulelerine'' bırakılır. Dakhma, ölülerin, içine açıkta bırakıldığı kule şeklinde yapılardır. Ölü bir beden kuşların ve yabani hayvanların yemeleri için bırakılır ve güneş ve rüzgâr altında kalan kemikler toplanarak toprağa gömülür. (çünkü Kıyamet Gününde insanlar bedenlerini elde edecekler). Günümüzde artık Zerdüştiler mezarlıkları kullanmaya başlamışlar.'' (Sayfa: 17)
*
ATEŞ
*
Ateşe saygı Zerdüştlüğün ayırt edici bir özelliğidir. Birbirinden farklı beş çeşit ateş bulunmaktadır: Her şeyin içinde, insan ve hayvan bedenlerinde, bitkilerde, alevde ve ışıkta. Halihazırda Akamenidler döneminde (özellikle Sasaniler döneminde) ateş sunaklı tapınaklar yaygınlık kazanmıştı. Antik İran'ın üç Zerdüşti ana kutsal ateşleri şunlardı: Rahipler, askerler, çobanlar ve çiftçiler. (Sayfa: 18)
*
DİPNOT: Akamenid İmparatorluğu (MÖ 550-MÖ 330). Akamenidler, Pers ülkesinde ilk merkezi devleti kuranlardır.
*
ZERDÜŞTİLERİN AYIRT EDİCİ SEMBOLLERİ
*
''Zerdüştilerin ayırt edici sembolü, Zerdüştilerin belin etrafına sardıkları, sudre denilen beyaz iç gömleğin üzerine bağlanan kutsal bağ kustidir (Yasna bölümlerinin sayısı kadar, 72 yün şeritle örülür). Kusti -Kişiyi Yaradana bağlayan kutsal koruyucu bağ- göleğin üzerinde belin etrafına üç kez dolanır.'' (Sayfa: 18)
*
TARİH:
*
''MÖ 549 yılında Akamenidli II. Cyrus'un (Büyük) (559-530) liderliğinde Persler ilerleme kaydederek Medya'yı işgal ettiler ve Pers İmparatorluğunu kurdular. Pers kraliyet yazıtlarından Behistun Yazıtından, I. Darius'un (522-486) yönetimi altında Ahura Mazda'nın Yüce Tanrı olduğunun resmen kabul edildiği biliniyor. Sasaniler devrinde (yaklaşık 224) ise Zerdüştlük devlet dini oldu.'' (Sayfa: 19)
*
II. AVESTA:
*
''Yunan işgali döneminde metinler kayboldu. Söylentiye göre, Avesta MÖ yaklaşık 330 yılında Büyük İskender tarafından yakılmıştı.'' (Sayfa: 20)
*
AVESTA'NIN YAPISI:
*
''Bütün fargardlarının (bölümlerinin) temel içeriği iyi elementlerin (su, ateş vs) çürümüş bir ceset tarafından kirlenmesinin kabul edilemezliğinin, bu elementlerin arındırılma törenleri ve bunların ihlal edilişlerinin cezalarının bir ifadesidir.'' (Sayfa: 21)
*
XORD AVESTA (..) Şu temel bölümlerden oluşmakta:
* Niyaseh (güneş, ay, su, ateş ve bu elementlere nezaret eden meleklere beş kısa dua);
* Gah (her günün beş bölümüne nezaret eden ruhlara adanmış);
* İki Siroza (30 gün) otuz ilahi varlık ya da ruhani varlığı sıralayan dualar, her birinin ayın bir gününe nezaret ettiğine inanılıyor ve günler onların adıyla anılıyor. (Sayfa: 23)
*
III. AVESTA VE ZERDÜŞTLÜK ARAŞTIRMALARI TARİHÇİLİĞİ:
*
Çok sayıda seyyah seyahat notlarında Zerdüştilerden ve Avesta'dan söz etmişler. 1272 yılında Yezd'i (İranlı Zerdüştilerin merkezi) ziyaret eden ve eserlerinde söz eden ilk Avrupalı meşhur seyyah Marco Polo'dur. Onaltı onsekizinci yüzyıllarda pek çok Avrupalı misyoner, seyyah ve tüccar İran'ı ve kentlerini ziyaret etmişler ve tüm eserlerini tasvir etmişler. Seyyah anlatılarının büyük kısmı ilk ve de yüzeysel olmalarına rağmen çok ilginçler ve kısa süre içinde Avrupa'da Zerdüşt dinine yönelik büyük bir ilgi uyandırmışlardır. (Sayfa: 24)
*
AVESTA İNCELEMELERİNİN İLK AŞAMASI:
*
''On yıl çalıştıktan sonra Du Perron 1771 yılında Avesta'nın ilk Avrupalı (Fransızca) tercümesini yayımladı. Avesta'nın tercümesi Avrupa'yı sarstı ve Du Perron'un Avesta tercümesi Şarkiyat Araştırmaları alanında ama aynı zamanda Avrupa kültüründe gerçek bir devrim oldu.'' ''Tychsen'in Zerdüşt ile ilgili eseri 1791 yılında, Avesta'nın rjinal olduğu sonucuna vardığı Göttingen'de yayımlandı. Silvester de Sasy'nin, Avesta'nın orjinalliğini kanıtladığı kitabı 1793 yılında Paris'te yayımlandı. Bu eserde ilk kez, Sasanilerin Pehlevice yazıtlarını deşifre etti.'' (..) ''Alman idealizminin en büyük temsilcisi Hegel Avesta'ya büyük ilgi duydu. V. Göthe ve F. Nietzsche de eserlerinde Zerdüştlük ve Avesta'ya yer verdiler.'' (Sayfa: 25)
*
AVESTA İNCELEMELERİNİN İKİNCİ AŞAMASI (XIX. YÜZYILIN 1833-80 YILLARI)
*
''Karşılaştırmalı ekol, Avesta'yı anlamanın anahtarının Pehlevice yorumlardan ziyade Veda'da olduğunu ve Parsilerin geleneğinde olmadığını iddia ediyordu. Bu ekolün doktrinine göre, Avesta ve Veda aynı sesin iki yankısıydı. Veda, Avesta'nın en iyi yorumudur. Bu, Rott, Benfey, Haug ve karşılaştırmalı ekolün diğer temsilcilerinin görüşüydü.'' (Sayfa: 26)
*
AVESTA İNCELEMELERİNİN ÜÇÜNCÜ AŞAMASI:
*
''..bu kitaptaki Avesta çevirisi de J. Darmesteter'in İngilizce çevirisinden yapılmıştır.'' (Sayfa: 27)
*
Xanna Omerxali, St. Petersburg / Göttingen
Mart 2008
*
*
VENDIDAD
*
FARGARD I:
*
''Ahura Mazda ilk önce sakinlerinin sevecekleri bir ülke yarattı, ki bundan daha zevkli bir şey olmazdı. Ardından tamamı ölüm olan o (Angra Mainyu) geldi ve karşıtını, Daevaların eseri olan nehirdeki yılanı ve kışı yarattı.''
*
''Bunun üzerine tümüyle ölüm olan Angra Mainyu geldi ve sığırlara ve bitkilere ölüm getiren çekirgeyi yarattı.'' (Sayfa: 35)
*
''İyi ve akıllı insanlara hasret ve onları çağıran güzel ve esrarlı başka diyarlar ve ülkeler de var.'' (Sayfa: 37)
*
FARGARD 2:
*
Zerdüşt Ahura Mazda'ya sordu: Ey Ahura Mazda, en hayırsever ruh, maddi dünyanın Yaratıcısı, sen Kutsal biri.! Sen, Ahura Mazda'nın benden, (yani) Zerdüşt'ten önce konuştuğun, Ahura dinini, Zerdüşt dinini öğrettiğin ilk ölümlü kimdi.?
Ahura Mazda cevap verdi: İyi çoban, dürüst Yima idi, ey kutsal Zerdüşt.! O, ben Ahura Mazda'nın sen Zerdüşt'ten önce konuştuğum, Ahura, Zerdüşt dinini öğrettiğim ilk ölümlü idi.'' (Sayfa: 37)
*
''Ey maddi dünyanın yaratıcısı, sen Kutsal biri.! Yima'nın yaptığı Vara'ya Ahura Mazda'nın dinini getiren kimdir.? Ahura Mazda yanıtladı: ''Ey Kutsal Zerdüşt, o Karşipta Kuşuydu.!''
Ey maddi dünyanın yaratıcısı, sen Kutsal biri.! Orada (göksel) Efendi ve Hükümdar kimdi.? Ahura Mazda cevapladı: ''Urvatat-nara, ey Zerdüşt.! Ve de sen Zerdüşt.!'' (Sayfa: 42-43)
*
FARGARD 3:
*
''Ey Spitama Zerdüşt.! Toprağı sol kol ile sağ, sağ kol ile sol işleyen kişiye toprak şöyle seslenir: ''Sen, ey insanoğlu.! Sen ki beni sol kol ile sağ, sağ kol ile sol işliyorsun, burada her zaman ürün vermeye, her yiyecekten yetiştirmeye, tahılı ilk sana getirmeye devam edeceğim. [''İyi bir şey yetiştiğinde ilk önce senin için yetiştirecek (yorum) Ya da: ''Tahıl bolluğunu sana getireceğim'' (bazıları şöyle der, toprak sana 10'a 15 verecek;' Yorum)]
*
''Ey Spitama Zerdüşt.! Toprağı sol kol ile sağ, sağ kol ile sol işlemeyenlere toprak şöyle seslenir: ''Sen ey insanoğlu.! Sen ki beni sol kol ile sağ, sağ kol ile sol işlemedin. Her daim o ekmek dilenenlerin arasında, el kapısında duracaksın; refah bolluğu içinde olanlar tarafından sana ekmek artıkları ve kırıntıları getirirlecek.'' [(''İyi olanı kendilerine ayıracaklar ve sana da kötü olanı gönderecekler'' (yorum)]. (Sayfa: 46)
*
FARGARD 5:
*
''O dünyaya, Cehennem dünyasına siz kendi eylemleriniz, kendi inancınız vasıtasıyla gönderildiniz, ey günahkârlar.!'' (Sayfa: 63)
*
FARGARD 6:
*
''Ey maddi dünyanın yaratıcısı, sen Kutsal biri.! Druj Nasu (ölü beden) bir gölette suyun hangi bölümünü çürüme, enfeksiyon ve pislikle kirletir.?
Ahura Mazda cevap verdi: ''Her dört tarafın her birinden altı adım. Ceset suyun dışına çıkarılmadığı sürece su kirli olacak ve içilebilir durumda olmayacaktır. Bu yüzden, cesedi göletin dışına çıkaracak ve kuru toprağın üzerine bırakacaktır
Ve ellerinden geldiğince suyun yarısını veya üçte birini veya dörtte birini veya beşte birini boşaltacaklar; ceset suyun dışına çıkarıldıktan sonra su boşaltılacak ve suyun geri kalan kısmı artık temizdir; büyükbaş hayvanlar ve insanlar önceden olduğu gibi istedikleri gibi içebilirler.'' (Sayfa: 66)
*
FARGARD 7
*
Arınmanın Kuralları:
*
''Ey maddi dünyanın yaratıcısı, sen Kutsal biri.! Bir köpeğin leşi ya da bir insanın cesedinin temas ettiği bu giysiler temizlenebilir mi ey Kutsal Ahura Mazda.!?
Ahura Mazda: ''Temizlenebilir, ey Kutsal Zerdüşt.!
Ama nasıl.?
''Eğer [giysilerin üzerinde] meni veya kan veya kir veya kusmuk var ise, Mazda'ya tapınanlar onu parçalar haline getirsinler ve yerin altına gömsünler.'' (Sayfa: 70)
*
''Ey maddi dünyanın yaratıcısı, sen Kutsal biri.! Bir köpekten ya da bir insandan gelen Nasunun temas etmiş olduğu yiyecek kapları temizlenebilir mi.?
Ahura Mazda cevap verdi: ''Temizlenebilir, Ey Kutsal Zerdüşt.!
Ama nasıl.?
Eğer altından iseler, gomezle (kutsanmamış öküz idrarı) bir kere yıkayın, bir kere toprakla ovun, bir kere suyla yıkayın, onlar temiz olurlar.
Eğer gümüşten iseler, gomezle iki kere yıkayın, toprakla üç kere ovun, suyla bir kere yıkayın, temiz olurlar.'' (Sayfa: 77)
*
FARGARD 10
*
Temizlik aşamasında ezbere okunan kurallar:
*
''Kendini arındır, Ey dürüst adam.! Bu dünyada bu hayatta her kim ki kendisini iyi düşünceler, sözler ve eylemlerle temizlerse, kendisi için temizlik kazanabilir.'' (Sayfa: 103)
*
FARGARD 11
*
Birtakım araç-gereçlerin temizliğine ilişkin kurallar:
*
''Senin büyün, ateşten, sudan, topraktan, ineklerden, ağaçlardan, imanlı kadın ve erkeklerden, yıldızlardan, aydan, güneşten, sınırsız ışıktan, kutsal ilkenin kaynağı Mazda tarafından yaratılan bütün iyi şeylerden kovuldu, Ey hain Angra Mainyu.!'' (Sayfa: 106)
*
Angra Mainyu: Kötü ruh, düşman, yok edici ruh.
*
FARGARD 12
*
Upaman: Farklı akrabalar için devam etme süresi:
*
'Birinin anne ya da babası ölürse, oğul babası için, kız annesi için ne kadar süre yasta kalsın.? Dürüst insanlar için süre ne kadardır.? Günahkâr insanlar için süre ne kadardır.?
Ahura Mazda cevap verdi: Dürüst insanlar için otuz, günahkâr insanlar için altmış gün kalsınlar.'' (Sayfa: 107)
*
FARGARD 13
*
Köpek:
*
''İyi ruhun yaratıkları arasında, gece yarısından güneş doğuncaya kadar gidip Kötü Ruhun binlerce yaratığını öldüren iyi yaratık hangisidir.?
Ahura Mazda cevap verdi: Sırtı dikenli, uzun ve ince burunlu köpek, uğursuzca konuşanların Duzaka [kirpi] dedikleri köpek Vanghapara'dır; İyi ruhun yaratıkları arasında, gece yarısından güneş doğuncaya kadar gidip Kötü Ruhun binlerce yaratığını öldüren iyi yaratık budur.
Ve her kim ki Ey Zerdüşt, sırtı dikenli, uzun ve ince burunlu köpek, uğursuzca konuşanların Duzaka dedikleri köpek Vanghapara'yı öldürürse dokuz nesil boyunca kendi ruhunu öldürmüş olur, hayatta iken günahının kefaretini ödemezse Çinwad köprüsü üzerinde bir yol bulamayacaktır.'' (Sayfa: 111)
*
ÇİNWAD: Ölülerin ruhlarının geçtiği ve yargılandıkları köprü.
*
''Bir köpek sekiz çeşit insan karakterine sahiptir:
Bir rahibin karakterine sahiptir,
Bir savaşçının karakterine sahiptir,
Bir çiftçinin karakterine sahiptir,
Gezgin bir şarkıcının karakterine sahiptir,
Bir disunun (yırtıcı/yabani av hayvanı) karakterine sahiptir,
Kibar bir fahişenin karakterine sahiptir,
Bir çocuğun karakterine sahiptir.'' (Sayfa: 117)
*
FARGARD 15
*
Belli başlı günahlar ve yükümlülükler:
*
''Eğer bir adam, ailenin reisine tabi olsun ya da olmasın, [kocaya] verilmiş olsun ya da olmasın genç bir kızla ilişki kurar ve kız onun tarafından hamile kalırsa, kızın insanlardan utanmasına, rahmindeki cenini yok etmesine izin verme.
Ve eğer genç kız, insanlardan utanarak, rahmindeki cenini yok ederse, günah hem babanın hem de kendisinindir, cinayet hem babanın hem de onun üzerine kalır; hem baba hem kendisi bunun için kasten öldürme cezası ödeyeceklerdir.'' (Sayfa: 123)
*
''Yavru köpeklere altı ay, çocuklara yedi yıl bakılmalıdır.
Ahura Mazda'nın oğlu Atar hamile bir kadını gözettiği gibi dişi bir köpeği de gözetir.''
*
ATAR: Ateşe nezaret eden melek. (Sayfa: 126)
*
FARGARD 16
*
Kadınların aybaşı dönemlerine ilişkin temizlik kuralları:
*
''Her kim ki beyazlara sahip veya ayhalindeki bir kadınla cinsel ilişkide bulunursa, kendi bedeninden doğmuş ve naezadan ölmüş kendi oğlunun cesedini yakmaktan ve yağını ateşe damlatmaktan daha iyi bir iş yapmamış olur.'' (Sayfa: 129)
*
FARGARD 19
*
''Ey sen, her şeyi bilen Ahura Mazda.! Senin eserin asla uyuklamaz, asla sarhoş olmaz.!'' (Sayfa: 141)
*
''Kötü ruhlu, günahkâr Daevalar bağırarak aceleyle koşup gittiler.. (..) ''..kutsal Zerdüşt Pouruşaspa'nın evinde daha yeni doğdu. Onun ölümünü nasıl sağlayabiliriz.? İblisleri deviren silahtır o..'' (Sayfa: 145)
*
VİSPERAD
*
Visperad 7
*
(Kurbanla ilgili) doğru söylenen sözlere ve kutsanmış Sraoşa (sadakat) ve güzel Aşi (ayinlerimizin mübarek düzeni) ve Nairya-sanghaya hürmet ederiz. Ve secde edilmemiş ve soğukkanlı olarak zafer dolu barışa ibadet ediyoruz. Ve azizlerin Fravaşilerine ve Çinwad köprüsüne ve Ahura'nın Garo Nmanasna, pürüzsüz göğe, ışıldayan ve bütün görkemiyle azizlerin en iyi dünyalarına kurban sunuyoruz.
*
Ve bizi en iyi dünyaya götüren, o daha iyi yola, kurban ederiz. Ve biz, köylerin gelişmesine ve ilerlemesine yardım eden, onlara bu şekilde yararlı olan cömert Arştat (Adalet)'a, Mazdacıların dini olan o Arştat'a hürmet ederiz; ve (onunla beraber) en adil Raşnu'ya ve geniş otlakların Mithrasına ibadet ediyoruz. Ve zengin Parendi'ye, düşünce zenginliğiyle, sözlerin çokluğuyla ve eylemlerin genişliğiyle [çünkü insanlarımızı (iyi düşünceler ve sözler ve eylemler için) becerikli kılar] zengin olan Parendi'ye hürmet ederiz.
*
Ve biz, önceden düşünen adamlara ve cesur adamlara sahip o güçlü koruyucu kahramanlığa, çevik olandan daha çevik, güçlüden daha güçlü, Tanrı tarafından bahşedilmiş olana gelen, özellikle onlarınki, insanlar tarafından yapıldığında, bedenin daha özgür olanı yaratan kahramanlığa ibadet ederiz. Ve biz, Mazda'nın yaratmış olduğu, sürülerin ve insanları mutlu eden uykuya hürmet ederiz.
*
Ve biz, kutsal evrende eski yerleşik yasalar olan o şeylere, gökyüzü, su, toprak, bitkiler ve kutsanmış armağan Kine'den önce oluşmuş şeylere hürmet ederiz. Ve biz Vouru-kaşa denizine ve Mazda tarafından yaratılan fırtınalı rüzgâra ve ışıldayan gökyüzüne, eskiden yaratılmış, (bütün) maddi dünyanın ilk önce yaratılmış maddi nesnesine hürmet ederiz.
*
Ve biz sana, ateşe hürmet ederiz, Ey Ahura Mazda'nın oğlu.! Kutsal düzenin kutsal efendisi ve Zaothra ve kuşak eşliğindeki, kutsallıkla yayılan, kutsal törensel şef Baresman'a hürmet ederiz, ve biz Apam-napat (suların oğlu)'a hürmet ederiz. (Sayfa: 162-163)
*
YASNA
*
Yasna 4
*
Adakların yerine getirilmesi:
*
''..Biz, doğru yönetim gösteren, her şeyi doğru tanzim eden Cömert Ölümsüzlere hürmet ederiz.
Ve biz Ahura Mazda'nın kurbanda üstünlüğünü (hizmetini) bildiği varlıklardan birine, onun sürmekte olduğu doğruluğundan gelen birine (hürmet ederiz), ve ayrıca büyük hizmetleri bu şekilde bilinen bütün o dişi varlıklara hürmet ederiz. (Bu şekilde olan) bütün eril ve dişi varlıklara hürmet ederiz.!'' (Sayfa: 192)
*
Yasna 6:
*
''Ve biz Mazda tarafından yaratılmış kutsallıkla parlayan görkemli Yazad olan Uşi-darena Dağına, Mazda tarafından yaratılmış, ayinsel düzenin kutsal efendileri, kutsallıkla pırıl pırıl parlayan bütün dağlara hürmet ederiz ve biz Mazda tarafından yaratılmış Krallara yaraşır görkeme, Mazda tarafından yaratılmış, tükenmeyen kudretli görkeme, (insanlara) içkin gücünü veren parlak, yüce, güçlü, heybetli iyi Kutsallığa hürmet ederiz. Ayrıca biz Görkeme ve Mazda tarafından yaratılmış Yarar'a hürmet ederiz.'' (..) ''Biz bu sulara, topraklara, bitkilere, bu yerlere, bölgelere, otlaklara, su kaynakları olan meskenlere hürmet ederiz ve biz kurbanımızla Ahura Mazda'nın (Kendisi) olan bu bölgenin efendisine hürmet ederiz.'' (Sayfa: 194)
*
Yasna 7:
*
''Ve ben tam ve kutsal bir adakla yüce, ölümsüz, kutsal ikili olan Ahura ve Mithra'ya, Spenta Mainyu'nun yaratıkları olan yıldızlara, ışık saçan, görkemli yıldız Tiştrya'ya, ışınlarında sığırın tohumunu barındıran Aya, Ahura Mazda'nın gözü olan, hızlı atların sahibi muhteşem Güneşe, eyaletlerin efendisi Mithra'ya sunarım ve ben tam ve kutsal bir adakla heybetli görkemli Ahura Mazda'ya (günü yöneten) ve azizlerin Fravaşilerine (aya ad veren) sunarım.'' (Sayfa: 196)
*
Yasana 9:
*
HOM YAŞT:
*
''..Zerdüşt konuştu: Haomaya övgüler olsun. Ey Haoma, bu maddi dünya için seni ilkin hangi adam hazırladı.? Ona hangi kutsallık sunuldu.? Ne elde etti.?
Bunun üzerine ölümü uzaklaştıran kutsal biri olan Haoma cevap verir: Beni maddi dünya için ilk hazırlayanlardan biri Vivanghvant (Kral Cemşid) idi. Bu kutsallık ona verildi; bu kazancı o elde etti, ona Yima adında, parlak olarak adlandırılan bir (birçok sürüsü olan, yeni doğacak olanların en görkemlisi, güneşe benzer adamlardan biri olan) oğul verildi ki o otoritesiyle hem sürüleri hem insanları ölümden kurtardı, hem bitkileri hem suları kuraklıktan kurtardı ve insanlar ölümsüz gıda yiyebildiler.'' (Sayfa: 200-201)
*
''..Zerdüşt konuştu: Hamd olsun Haoma'ya. Haoma iyidir, donanımlıdır, doğası gereği kesin ve haklıdır, içkin olarak iyidir, şifa verendir, güzel biçimlidir, işte iyidir, çalışmada en başarılıdır, altın sarısıdır, eğik filizleri vardır. En iyi içecek olduğu gibi, (kutsal uyarıcı yapısıyla) ruhu en çok besleyendir de.'' (Sayfa: 202)
*
Yasna 30:
*
''Şimdi görüntüleriyle ikiz olarak ortaya çıkan bu ilk iki Ruh; düşüncede, sözde ve eylemde biri İyidir, diğeri Kötü. Bu ikisinin arasında bilge olanlar doğruyu, aptallar ise doğru olmayanı seçti.'' (Sayfa: 232)
*
Yasna 38:
*
''Ey siz sular, şimdi de biz size hürmet ederiz, siz ki yağarsınız, siz ki havuzlarda, teknelerde toplanırsınız, siz ki ileriye doğru akarsınız. (Bizim yüklü gemilerimiz.?) siz ki Ahura'nın dişi Ahuralarısınız, siz ki yardımsever yollarla bize (herkese) hizmet edersiniz, sığsınız, gürül gürül akarsınız, yıkanmada etkilisiniz, biz sizi arayacağız her iki dünya için.! (..)
Ey sular, siz ki üretkensiniz, siz ki anaya yakışansınız; siz ki (kırılgan ve) muhtaç olanı (doğumdan önce) besleyen ısıyla birliktesiniz; siz ki (bir zamanlar) hepimizin yöneticileriydiniz. Şimdi biz size en iyi şekilde, en güzel şekilde hitap edeceğiz; bunlar sizin(dir); bizim adaklarımızın şu iyi (nesneleri) sizindir; siz ki bizim hastalığımıza, talihsizliğimize, bir kol uzunluğu kadar uzaktasınız; siz ki hayatımızın analarısınız.!'' (Sayfa: 244)
*
Yasna 45:
*
''Dünyanın başlangıcındaki iki ruhtan bahsedeceğim ki bunlardan kutsal olanı düşmanı olana şu şekilde konuştu: ''Biz ikimizin, ne düşünceleri, ne öğretileri, ne istekleri, ne inançları, ne sözleri, ne işleri, ne benlikleri, ne ruhları uyuşur.''
(..)
''Her şeyi gözleyen Ahura, aldatılamaz.'' (Sayfa: 253)
*
Yasna 46:
*
''..Yalancıya iyi olanın, kendisi de Yalancıdır; Doğru adamı seven de doğru adamdır..'' (Sayfa: 255)
*
Yasna 48:
*
''Ey Mazda, ne zaman soylular bu mesajı anlayacaklar.? Sen, Karapanların şeytanca aldattıkları, bu toprakların günahkâr efendilerinin amaçlarını kötü bir biçimde yerine getirdikleri, bu sarhoş olmanın kirliliğini, ne zaman cezalandıracaksın.?'' (Sayfa: 258)
*
Yasna 57:
*
''Baresman'ı ilk kez yayan; üç dalı, beş, dalı, yedi dalı ve dokuz dalı bizim için bir diz boyu yüksekliğine kadar, kalçanın ortasına kadar üst üste koyan; Cömert Ölümsüzler için, onlara tapmak için, onlara itaat etmek için, onları teskin etmek için, onları övmek için, bunu yapan ona hürmet ederiz.'' (Sayfa: 270)
*
BARESMA: Dini törenlerde kullanılan nar ağacının ince dalları.
*
Yasna 61:
*
''Evet, biz bunu, azizlerin katilleriyle mücadele etmek ve onları yıkmak için, İnancımızdan nefret edip bize işkence çektirenlerle, ayinleri ezen, tümüyle zulüm dolu ölüm olanlarla mücadele etmek için ve onları yıkmak için yapalım.'' (Sayfa: 278)
*
Yasna 62:
*
''..ruhun, çok önceden, ileriyi görebilme gücüne sahip olabileyim..'' (Sayfa: 279)
*
Yasna 65:
*
''(Ardvi Sura Anahita) bütün erkek varlıklarının tohumunu arılaştırır, doğuran bütün kadınların rahimlerini kutsar, bütün kadınları çalışmada kısmetli yapar, bütün kadınların sütünün düzenli ve zamanında akmasını sağlar.'' (Sayfa: 281)
*
Ardvi Sura Anahita: Güçlü, kusursuz Anahita; suyu temsil eden dişi yazad.
*
Yasna 68:
*
''..(bizim inancımızı rahatsız eden ve onu yıkmak isteyen) Aşemaogha'nın; tümüyle ölüm olan melun tiranın, nefret dolu kötülüğü ve (niyeti) olanlara (tapan) insan Daeva'nın incitici kötülüğüne karşı çıkmak için..'' (Sayfa: 284)
*
PARCALAR
*
AOGEMADAECA:
*
''Ve o kötü ruh Ahriman kutsanmış olanın ruhuna herhangi bir zarar veya tahribat vermekte kudretsiz kalacaktır.'' (Sayfa: 296)
*
''Hey sen, benim ölümlü bedenim, aklınla iyi şeyler düşün.!''
''Hey sen, benim ölümlü bedenim, dilinle iyi sözler söyle.!''
''Hey sen, benim ölümlü bedenim, ellerinle iyi şeyler yap.!''
*
Ahura Mazda'nın Zerdüşt'e seslendiği bir pasaj var:
*
''Ben yarattım, Ey Spitama Zerdüşt.! Yıldızları, ayı, güneşi ve kızıl alevli ateşi, köpekleri, kuşları ve beş hayvan türünü; ancak hepsinden daha iyisi ve büyüğü, benden sadakatle, Doğru Dindeki Aşa'nın Övgüsünü alan dürüst insanı yarattım.'' (Sayfa: 297)
*
''Birisi, ''Bu yedi Karşvareli yeryüzünde birisi ölecek'' dediği zaman, herkes ''Belki de o benim'' diye düşünmeli.''
*
''Nasıl olur da insanlar, o zorunlu yolculuk için erzak almazlar.'' (Sayfa: 298)
*
''Kör olanlar onlardır ki, bu dünyada, dini bilmezler, canlılara faydalı olmazlar ve ölüleri anmazlar.''
*
''Pek çok insanı, yanlış bilgilendirilenleri, mahveden cehalettir.'' (Sayfa: 299)
*
''Ahura Mazda şöyle dedi: Aştivihad ölümlülerin yok edilmesi için yaratıldı (ölümlüler onu gördüklerinde, öylesine çok korksunlar ki Druj ile mücadele edemesinler) ve kimse ondan kaçamaz (daha önce de söylendiği gibi.''
*
''Ölümsüzlüğün izini sürerek Doğudan Batıya giden ve onu bulamayan.'' (Sayfa: 300)
*
''Şüphesiz, hayvanları ve insanları yöneten kişi, yönetimi aracılığı ile onlara mutluluklar temin edinceye kadar bilgeliği kendisine pek az mutluluk sağlar.'' (Sayfa: 306)
*
''Ve ona, sanki kendi vicdanı, rüzgârda güzel, parlak, beyaz zırhlı, kuvvetli, uzun yapılı, dik duruşlu, iri göğüslü, güzel vücutlu, soylu, görkemli bir soydan, on beşindeki bir genç kızın ölçülerinde, dünyadaki en güzel şeyler kadar güzel bir genç kız şeklinde ona doğru ilerler.
Ve imanlı ruh ona soru sorarak hitap eder: ''Hangi kızsın sen, görmüş olduğum en güzel kız kimdir.?''
Ve onun kendi vicdanı olarak yanıt verir: ''Ey sen iyi düşüncelerin, iyi sözlerin ve iyi eylemlerin, doğru dinin delikanlısı, ben senin kendi vicdanınım.!'' (Sayfa: 320-321)
*
KHORDA AVESTA
*
''İyiliksever efendimiz Hürmüz'ün azameti ve zaferi artsın.'' (Sayfa: 341)


Hürmüz Boğazı (Arapça: مضيق هرمز - Madîk Hürmüz, Farsça: تنگه هرمز - Tange-ye Hormoz) Umman Körfezi ile Basra Körfezi'ni birbirine bağlayan boğazdır. Boğaz, Avesta'da adı geçen iyilik tanrısı Hürmüz'ün adını almıştır.
*
Boğazın kuzey kıyısında İran, güney kıyısında ise Umman toprakları bulunur. Genişliği 33 ila 95 kilometre kadardır. Qeshm, Hürmüz ve Hengam adalarını içerir ve özellikle Basra Körfezi'ndeki çeşitli limanlardan toplanan petrol, tankerler aracılığıyla bu su yolunu kullanarak dünyaya taşındığı için büyük stratejik ve ekonomik öneme sahiptir.
(Kaynak: Vikipedi)
*
''Hamdolsun sana, eşsiz gücü ve bilgeliğiyle, büyük dünyayı, altı üst düzey Amahraspand'ı, birçok harika Yazad'ı, parlak cennet Garothman'ı, gökyüzünün devrini, parlayan güneşi, parlak ayı, birbirinden farklı yıldızları, rüzgârı, atmosferi, suyu, ateşi, yeryüzünü, ağaçları, yararlı sığırları, madenleri ve insanoğlunu yaratan Büyük Mimar.
Hayranlık ve övgü sana olsun ey insanoğlunu yeryüzündeki bütün yaratıkların en büyüğü yapan, konuşma (yeteneğiyle), muhakeme gücüyle onları bütün zamanların egemenliği haline getiren ve Daevalara karşı muharebelerdeki mücadelede bütün yaratıkların yöneticisi haline getiren doğru Efendimiz.'' (Sayfa: 346)
*
''Nasıl Zerdüşt kendi canını bile bir adak olarak verirse.'' (Sayfa: 351)
*
''O zaman Zerdüşt dedi ki: Bana adını vahiyle indir..'' (..)
''Ahura Mazda ona cevap verdi: ''Ey kutsal Zerdüşt.! Benim adım sorulan sorulardan Biridir,
İkinci adım Sürü verendir
Üçüncü adım Güçlü olandır
Dördüncü adım Kusursuz Kutsallıktır
Beşinci adım Mazda tarafından yaratılmış bütün iyi şeylerdir, kutsal ilkenin dölüdür
Altıncı adım Anlayıştır
Yedinci adım Anlayışı Biridir
Sekizinci adım Bilgidir
Dokuzuncu adım Bilgili Biridir
Onuncu adım Refahtır
On birinci adım refah Üretendir
On ikinci adım AHURA (Tanrı)'dır
On üçüncü adım En İyilikseverdir
On dördüncü adım kendisinde Zarar Olmayandır
On beşinci adım Fethedilemezdir
On altıncı adım Hesap Yapandır
On yedinci adım Her Şeyi Görendir
O sekizinci adım Şifa Verendir
On dokuzuncu adım Yaratıcıdır
Yirminci adım MAZDA (Her Şeyi Bilen)'dır.'' (Sayfa: 357)
*
''Ve birçok mızrağı olan, düz mızrakları olan, havaya kaldırılmış mızrakları olan, büyük tahribat yapan mızrakları taşıyan orduların, kötülüğünü yok etmek istiyorsan; o zaman her gece ve her gün sen bu adlarımı oku.'' (Sayfa: 358)
*
''Adım hemen Fethedendir, adım her şeyi Fethedendir. Adım her şeye Biçim Verendir.'' (Sayfa: 358)
*
''Bunlar benim adlarımdır. Ve Ey Spitama Zerdüşt.! Bu dünyada her kim benim bu adlarımı gece ya da gündüz okur ve dile getirirse; her kim kalktığı zaman ya da uzandığı zaman; kutsal kuşağı bağladığı zaman ya da kutsal kuşağı çözdüğü zaman; kendi yerleşim alanından çıktığı zaman ya da kendi kabilesinden çıktığı zaman, ya da kendi ülkesinden çıktığı zaman, ya da başka bir ülkeye girdiği zaman bunları dile getirirse, o kişi ne o gün ne o gece, Aeşma gibi saldıran ve Druj zihniyetinde olan düşmanlarının silahlarıyla yaralanacaktır; ne bıçak, ne kurmalı yay, ne ok, ne kılıç, ne değnek, ne sapan ona ulaşacak ve o kişi yaralanmayacaktır.
Ancak bu adlar onu arkadan gelen, önden gelen, görülmeyen Druj'dan gelen, dişi iblis Varenya'dan gelen, fesatlık peşinde koşan kötülerden gelen, tümden ölüm olan o iblis Angra Mainyu'dan gelen darbelerden korumaya geleceklerdir. Sanki bir adamı gözetleyen binlerce adam varmış gibi olacaktır.'' (Sayfa: 359)
*
''Mazda tarafından yaratılan, at biçiminde gelen sulara hürmet ediyoruz.'' (Sayfa: 363-364)
*
''Turanlı katil Farnagrasyan ona yeryüzünün altındaki mağarasında yüzlerce erkek at, binlerce öküz ve on binlerce kuzu kurban etti.
Ondan bir lütuf diledi, dedi ki: ''Bunu bana bağışla, Ey iyi, en iyiliksever Ardvi Sura Anahita.! Bağışla ki Vouru-Kaşa denizinin ortasında dalgalanan ve Aryen halkına, doğanlara, daha doğmayanlara ve kutsal Zarathusthra'ya ait olan o Görkemi ele geçireyim.''
Ardvi Sura Anahita ona bu lütfu bağışlamadı.'' (Sayfa: 375)
*
Franrasyan, İran efsanesindeki Turan ya da Soğdlu akıncının adıdır. MS 3. yüzyılda Sasaniler döneminde yeni ekler yapılıp ardından Pehlevî (Fars) diline çevrilen Avesta adlı Zerdüştlük kitabının yeni nüshasında Afrasiyab, yani Alp Er Tunga ile ilgili rivayetler "Franrasyan" adı altında verilmiştir. Franrasyan, İranlı şair Firdevsî'nin Şehnâme adlı eserinde İran - Turan savaşlarının Turanlı kahramanı Afrasiyap (Efrasiyap, Efrasyab veya Afrasyab) olarak geçer. (Kaynak: Vikipedi)
*
''Ardvi Sura Anahita aceleyle ona güzel bedenli, son derece güçlü, uzun boylu, yüksek kuşaklı, muzaffer ırkın saf, soylu asili, ayak bileklerine kadar ayakkabı giyen, bütün süs-püslerle ve ışık saçan bir hizmetçi biçiminde geldi. O, suyun bir kısmını durgun hale getirdi, suyun bir kısmını ise akıttırdı ve ona iyi Vitanghuhaiti'nin üzerinden geçmek için kuru bir geçit bıraktı.'' (Sayfa: 379)
*
''..ay ile güneş arasında hüküm süren dostluğa kurban sunacağım.'' (Sayfa: 387)
*
''Bana bu lütfu bağışla, Ey iyi, en iyiliksever Drvaspa.' Bağışla ki Turanlı katil Franghrasyan'ı bağlayayım, onu zincire vurup sürükleyeyim, zincire bağlayıp Kral Husravah'a götüreyim ki Kral Husravah, insan babası Syavarşana'nın ve yarı insan Agraeratha'nın öldürülmesinin intikamını almak üzere onu suları tuzlu, derin Chaechasta gölünün arkasında öldürsün.
Mazda tarafından yaratılmış koruyucu, güçlü, kutsal Drvaspa, ona bu lütfu bağışladı..'' (Sayfa: 400-401)
*
''Akdi bozma ey Spitama.! Ne inançsızlarla girdiğin akdi, ne de senin kendi inancında olan inançlılarla girdiğin akdi. Çünkü Mithra hem inançlılara hem de inançsızlara sahip çıkar.'' (Sayfa: 403)
*
''..onun doğumunda ve büyümesinde sular ve bitkiler yetiştiler; onun doğumunda ve büyümesinde bütün yaratıklar ''Selam.!'' diye haykırdılar.
''Selam bize.! Çünkü o doğdu, Athravan, Spitama Zerdüşt.'' (Sayfa: 450)
*
''Biz vahşi hayvanların ve evcil hayvanların ruhlarına hürmet ediyoruz. Biz herhangi bir zamanda doğmuş, vicdanları iyilik için mücadele eden ya da edecek olan ya da etmiş olan kutsal adamların ve kutsal kadınların ruhlarına hürmet ediyoruz.'' (Sayfa: 463)
*
''Ahura tarafından yaratılmış Verethraghna ona, sarı kulakları, altın boynuzları olan, boynuzları üzerinde iyi biçimlenmiş Güç ve Zafer yüzen, Ahura tarafından yaratılmış güzel biçimli, güzel bir boğa biçiminde koşarak ikinci kez geldi.'' (Sayfa: 465)
*
''Ahura tarafından yaratılmış Verethraghna ona; yiğitliğin kaynaklarını, kolların gücünü, sağlam bir bedenin sağlığını, sağlam bir bedenin dayanıklılığını; gecenin karanlığında, gecenin ilk yarısında ve yağmurda, ister kuyruktan düşsün ister baştan düşsün, yerde yatan bir at kılını algılayabilen erkek atın görme görüşünü verdi.'' (Sayfa: 469)
*
''Ahura Mazda cevap verdi: ''Bırakın Aryen milletleri ona içkiler getirsin; bırakın Aryen milletleri onun için baresma demetleri bağlasın; bırakın Aryen milletleri onun için, beyaz olsun siyah olsun ya da herhangi bir renkten olsun ama hepsi aynı renkte olan bir ineğin kafasını pişirsin.
Bir katilin bu adaklardan almasına izin vermeyin..'' (Sayfa: 472)

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...