#WilliamBlake etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#WilliamBlake etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ağustos 2024 Cuma

William Blake - Masumiyet ve Tecrübe Şarkıları (İngilizce Aslından Çeviren: Selahattin Özpalabıyıklar)

 
Arka Kapak
*
William Blake (1757-1827): İnsan duygularını yalın ve dolaysız bir biçimde anlatarak dneminde farklı bir ifade tarzı yaratan Blake, şair, ressam ve oymabaskı ustasıydı.
Şiir kitaplarının çoğunu kendi resimlemişti.
Duygu ve yaratılış olarak Püriten geleneğe bağlıydı.
Eserlerinde, özel mülkiyete, kilise kurumuna, devlete, yasalara, savaşa ve insanın kendine yabancılaşmasına yol açan çalışma biçimlerine karşı çıktı. Gözlem ve deneyimlerini zengin bir düş gücüyle aktaran William Blake, 1789'da yayımlanan Masumiyet Şarkıları'nda çocukluğun ve doğa ile iç içe yaşamanın hazzını, 1794'de yayımlanan Tecrübe Şarkıları'nda ise toplumsal kurumların baskısından duyulan bunaltıyı yansıtır.
*
MASUMİYET ŞARKILARI, 1789
*
Sunuş
*
Kaval çalarak ıssız vadiler iniyordum
Kavalımla neşeli şarkılar çala çala
Bir bulut üstünde bir çocuk gördüm.
Ve o şöyle söyledi gülerek bana.
*
Bana bir şarkı çal bir Kuzu için:
Ben de bir şarkı çaldım neşeyle,
Kavalcı o şarkıyı gene çalsana --
Ben de çaldım, ağladı işitince.
*
At elinden kavalını o mutlu kavalını
Neşeli şarkılarını kendin söyle sen,
Böylece söyledim aynı şarkıyı
O dinleyip sevincinden ağlarken.
*
Kavalcı şimdi artık otur da sen
Bir kitap yaz herkes okuyabilsin --
Böylece kayboldu gözümün önünden,
Ve ben içi boş bir kamış kopardım.
*
Ve bir köylü kalemi yaptım,
Ve boyadım temiz suyu,
Ve mutlu şarkılarımı yazdım,
Neşelendirmek için her çocuğu. (Sayfa: 2)

*
Küçük Kara Oğlan
*
Anam beni güneyin yabanında doğurdu,
Ve benim rengim kara, ama ah.! beyaz ruhum,
Bir melek gibi beyazdır İngiliz çocuğu;
Ama ben karayım sanki hiç ışık almamışım.
*
Anam bana bir ağacın altında öğretti
Ve günün sıcağında otururken orada,
Beni kucağına alıp öptü okşadı sevdi,
Ve doğuyu göstererek başladı anlatmaya.
*
Şu doğan güneşe bak: Tanrı orada yaşar
Ve ışığını verir ve sıcağını verir. Ve
Çiçekler ve ağaçlar ve hayvanlar ve insanlar
Sabah rahatlık alır öğleyin neşe.
*
Ve dünyada küçücük bir yere konulduk biz,
Sevgi ışınlarına dayanmayı öğrenelim diye.
Ve bu kara vücutlar ve bu güneşyanığı yüz
Bir bulut ve gölgeli bir ormandır sadece.
*
Çünkü ruhlarımız o sıcağa dayanmayı öğrenince
Bulut ortadan kalkacak duyacağız onun sesini,
Çıkın ormandan sevgim ve kaygım diyecek bize,
Neşelenin altın çadırımın etrafında kuzular gibi.
*
Böyle dedi benim anam ve öptü sarılıp bana.
Ben de küçük İngiliz çocuğuna diyorum şimdi.
Ben kara o beyaz buluttan kurtulunca ve etrafında
Neşeliyken Tanrı'nın çadırının kuzular gibi:
*
Onu sıcaktan ben koruyacağım o babamızın
Dizine neşeyle yaslanmaya katlanana dek.
Ve sonra durup gümüş saçına dokunacağım,
Ve onun gibi olacağım, o zaman beni sevecek. (Sayfa: 7-8)


Baca Temizleyici
*
Annem öldüğünde ben çok küçüktüm,
Ve babam beni sattığında daha dilim
Dönmüyordu bile bacacı sözüne. Şimdi işte
Bacanızı temizler ve uyurum is içinde.
*
Küçük Tom Dacre var ya, ağlamıştı kuzu sırtı gibi
Kıvır kıvır saçları kesilirken, ben de dedim ki,
Şşşt Tom boşver, çünkü kafan çıplak kaldığında
Bilirsin kurum zarar vermez beyaz saçına.
*
Ve böylece sakinleşti, ve tam o gece,
Tom uyurken öyle bir hayal görmüş ki,
Dick, Joe, Ned ve Jack, binlerce temizleyici,
Kapkara tabutlara konmuş hepsi,
*
Bir Melek gelmiş elinde parlak bir anahtarla,
Ve tabutları açıp hepsini bırakmış. Sonra
Yeşil bir düzlükten aşağı güle oynaya koşmuşlar,
Bir ırmakta yıkanmış ve Güneşte parlamışlar.
*
Sonra çıplak ve beyaz, bırakıp bütün çantaları arkada,
Bulutların üstüne yükselmiş, eğlenmişler rüzgârda.
Ve Melek Tom'a iyi bir çocuk olursa, Tanrı'nın ona
Baba olacağını söylemiş, ve üzülmeyeceğini bir daha.
*
Ve sonra Tom uyandı, biz de karanlıkta kalkıp
İşe gittik çantalarımızı fırçalarımızı alıp.
Sabah soğuktu ama Tom mutlu ve sıcaktı, gerek yok demek ki
Sıkıntıdan korkmasına kimsenin, yaparsa görevini. (Sayfa: 10-11)
*
Tanrısal İmge
*
Rahmet Merhamet Huzur ve Sevgiye,
Dua eder herkes sıkıntılı vaktinde:
Ve şükrederler Tanrı'ya
Bu latif erdemler karşılığında.
*
Çünkü Rahmet Merhamet Huzur ve Sevgi,
Aziz babamız Tanrı'dır:
Ve Rahmet Merhamet Huzur ve Sevgi,
Onun çocuğu ve kaygısı olan İnsandır.
*
Çünkü insan yüreği var Rahmetin
Merhametin, insan yüzü:
Ve Sevginin, kutsal insan sureti,
Ve Huzurun, insan giysisi.
*
Demek ki her iklimde her insan,
Başı dardayken dua ettiğinde,
Kutsal insan suretine dua eder
Rahmet Merhamet Huzur ve Sevgiye.
*
Ve herkes sevmelidir insan suretini,
Putperest, Türk ya da Yahudi.
Rahmet, Sevgi ve Merhametin yaşadığı yer,
Tanrı'nın da yaşadığı yerdir çünki. (Sayfa: 17)
*
TECRÜBE ŞARKILARI (SONGS OF EXPERİENCE) 1794
*
Yeryüzünün Cevabı:
*
''Kemiklerimi donduran,
Bu ağır zinciri kır
Özgür Aşkı sımsıkı bağlayan
Bencil.! kibirli.!
Sonsuz yasağı.'' (Sayfa: 31)


Kesek ve Çakıl (The Clod & The Pebble)
*
Aşk uğramaz memnun etmeye Kendini,
Ne de birazcık özenir kendine;
Ama başkası için bozar keyfini,
Cehennemin yeisinden bir Cennet kurar.
*
---Böyle söylüyordu sığırların
---Ayağından fırlamış bir Çamur Keseği;
---Ama deredeki bir Çakıltaşı,
---Neşeyle şakıdı şu ölçülü sözleri.
*
Aşk sırf Kendini memnun etmeye uğraşır,
Başkasını Kendi keyfine kurban eder:
Başkasının rahatının kaçmasından zevk alır,
Ve Cennete rağmen bir Cehennem kurar. (Sayfa: 32)


Kutsal Perşembe (Holy Thursday)
*
Görülecek kutsal bir şey mi bu
Zengin ve bereketli bir ülkede,
Bebekler yoksulluğa düşürülmüş,
Soğuk tefeci ellerle besleniyor.?
*
Bir şarkı mı ki bu titrek çığlık.?
Bir neşe şarkısı olabilir mi.?
Ve bunca çocuk yoksul.?
Burası bir yokluk ülkesi.!
*
Ve hiç parlamaz onların güneşi.
Ve tarlaları kurak ve çorak.
Ve yolları diken dolu:
Sonsuz kış vardır orda.
*
Çünkü her nerede güneş parlarsa,
Ve her nerede yağmurlar yağsa:
Ne bebekler aç kalırdı orada,
Ne de yoksulluk aklı sarsardı. (Sayfa: 33)


Baca Temizleyici (The Chimney Sweeper)
*
Küçük kara bir şey karlar içinde:
Bağırıyor bacacı.! bacacı.! kederli bir sesle
Nerde senin anan baban.? söyle bana.!
İkisi de kiliseye gittiler tapınmaya.
*
Çünkü ben mutluydum çimenler üstünde,
Ve gülüyordum kışın karları içinde:
Bana ölüm giysilerini giydirdiler,
Ve bu kederli şarkıyı öğrettiler.
*
Baktılar mutluyum, dans edip şarkı söylüyorum,
Bana zarar vermediklerini düşündüler:
Dua etmeye gittiler Tanrı'ya, onun Rahibine ve Kralına,
Bizim sefaletimizden bir cennet kuranlara. (Sayfa: 40)


EK (APPENDİX)
*
Tanrısal Bir İmge (A Divine Image)
*
Bir İnsan Yüreği var Kıyıcılığın
Ve Kıskançlığın bir İnsan Yüzü
Dehşetin Tanrısal İnsan Sureti
Ve Gizliliğin İnsan Giysisi
*
İnsan Giysisi dökme Demirdir
Kızgın Dökümhane İnsan Sureti.
İnsan Yüzü damgalanmış bir Ocak
Onun aç Gırtlağı İnsan Yüreği. (Sayfa: 66)

29 Ağustos 2024 Perşembe

William Blake - Cennet ve Cehennemin Evliliği (Türkçesi: Rahmi G. Öğdül)

 

Kanıt
*
Rintrah gürler ve savurur ateşlerini ağır havada;
Derinlerde sürüklenir kıraç bulutlar.
*
Uysaldı bir zamanlar ve tehlikeli bir yolda,
Adil insan tutturdu yolunu
Ölüm vadisi boyunca.
Güller dikilir dikenlerin bittiği yere,
Ve çorak çalılıkta
Vızıldar bal arıları.
*
Tehlikeli yol yapıldı sonra,
Ve bir ırmak ve bir kaynak
Her uçurum ve mezarda,
Ve ağarmış kemiklerin üzerinde
Kızıl balçık oluşmuş;
*
Kötü kişi terk edene dek rahatlığın yollarını,
Tehlikeli yollarda yürümek ve adil insanı
Çorak iklimlere sürmek uğruna.
*
Şimdi ilerliyor sinsi yılan
İnce bir ağırbaşlılıkla.
Ve öfkeden kuduruyor adil insan
Aslanların dolaştığı yabanlarda.
*
Rintrah gürler ve savurur ateşlerini ağır havada;
Derinlerde sürüklenir kıraç bulutlar. (Sayfa: 9)
*
Yeni bir cennet başlatılıyor ve otuz üç yıl oluyorken ortaya çıkalı, Sonsuz Cehennem yeniden canlanıyor. İşte bak Swedenborg mezarın üzerine tüneyen Melektir; yapıtları, katlanmış keten giysilerdir. Şimdi Edom'un hükümranlığının ve Adem'in Cennete geri dönüşünün zamanıdır. Bakınız İşaya, Bap XXXIV ve XXXV.


Karşıtlıklar olmaksızın ilerleme olmaz. Çekim ile İtim, Us ile Enerji, Aşk ile Nefret İnsani varoluş için gereklidir.
Bu karşıtlıklardan dinsel olanın İyi ve Kötü dediği doğar. İyi, Us'a boyun eğen, edilgin olandır. Kötü, Enerji'den doğan, etkin olandır.
İyi, Cennettir. Kötü, Cehennem. (Sayfa: 11)
*
İblis'in Sesi
*
Tüm Kutsal Kitaplar veya kutsal yasalar aşağıdaki yanılgıların nedenleri olmuşlardır:
*
1) İnsanın gerçekte iki varoluş ilkesi vardır. Yani: bir Beden ve bir Ruh.
*
2) Kötü denen Enerji, sadece Bedenden gelir; ve İyi denen Us yalnızca Ruhtan gelir.
*
3) Tanrı, İnsana Enerjilerinin peşinden gittiği için Sonsuzluk içinde eziyet edecektir.
*
Oysa bunların Karşıtları Doğrudur:
*
1) İnsanın Ruhtan ayrı Bedeni yoktur; çünkü Beden denen, Ruhun bir parçasıdır ve bu çağda Ruhun başlıca giriş yerleri olan beş Duyu tarafından ayırt edilir.
*
2) Enerji tek yaşamdır ve Bedenden gelir; ve Us, Enerjiyi sınırlayan veya dıştan çevreleyendir.
*
3) Enerji Sonsuz Hazdır. (Sayfa: 13)


''Arzuyu kısıtlayanlar, kendi arzuları kısıtlanacak denli zayıf olduğu için yaparlar bunu; ve kısıtlayıcı veya Us, onun yerini ele geçirir ve isteksiz olanı yönetir.
Ve kısıtlandığı için giderek edilginleşir, sonunda yalnızca arzunun gölgesi oluncaya değin.'' (Sayfa: 15)


''Havada yol alan her kuşun beş duyunuzca engellenmiş,
Engin bir haz dünyası olduğunu nasıl bilmezsiniz.?'' (Sayfa: 19)
*
''Hapishaneler Yasanın taşları, Kerhaneler Dinin tuğlaları ile inşa edilir.'' (Sayfa: 21)
*
''Zevk döller, Üzüntü doğurtur.'' (Sayfa: 21)
*
''İnanılması olanaklı her şey hakikatin imgesidir.'' (Sayfa: 21)
*
''Tilki kendi geçimini sağlar, Tanrı ise aslanın geçimini.'' (Sayfa: 23)
*
''Yeterli olandan fazlasını bilmedikçe neyin yeterli olduğunu asla bilemezsin.'' (Sayfa: 23)
*
''Cesarette zayıf olan, kurnazlıkta güçlüdür.'' (Sayfa: 23)


''Eski Ozanlar, bütün duyulur nesneleri, onlara, geliştirilmiş ve sayısız duyularının algılayabileceği her şeyin, ormanların, ırmakların, dağların, göllerin, kentlerin, ulusların adını vererek ve bunların özellikleriyle donatarak, Tanrılar veya Dehalarla canlandırdılar.
Ve özellikle, her bir kentin ve ülkenin dehasını, kendi zihinsel tanrısının altına yerleştirerek incelediler.
Ta ki bazılarının yarar sağladığı ve zihinsel tanrıları gerçek kılmaya veya nesnelerinden soyutlamaya kalkışarak avamı köleleştiren bir dizge oluşuncaya dek; böyle başlamıştır rahiplik.
Şiirsel masallardan tapınma biçimleri çıkararak.
Ve en sonunda, Tanrıların böylesi şeyler buyurmuş olduğunu bildirdiler.
Böylelikle insanlar, Bütün Tanrıların insanın gönlünde barındığını unuttular.'' (Sayfa: 27)
*
''Algının kapıları temizlenirse, her şey insana olduğu gibi, sonsuz olarak gözükecektir.
Çünkü insan, her şeyi mağarasının daracık çatlaklarından görecek denli kendisini kapatmıştır.'' (Sayfa: 33)


''Kanısını asla değiştirmeyen kişi, durgun suya benzer ve zihnin sürüngenlerini yaratır.'' (Sayfa: 43)


''Karşıtlık Hakiki Dostluktur.'' (Sayfa: 45)


''Çünkü yaşayan her şey Kutsaldır.'' (Sayfa: 59)

Arthur Koestler -Spartacus (Çeviren: Zühal Avcı)

  ''Öğrencilere her vesileyle şunları hatırlatır Lentulus: ''Yaşamak herkesin elinin altında olan bir şey, ama ölmek ancak, ...