4 Ekim 2018 Perşembe

Kafa Dergisi - Coşkun Aral

Bütün zamanların ve coğrafyaların nasrettin hocası '' Aziz Nesin ''
Geçen yıl kaybettiğimiz Yaşar Kemal'in tanımlamasıyla ''Bütün zamanların ve coğrafyaların Nasrettin Hocasıydı Aziz Nesin.'' Çağımızın en büyük güldürü yazarıdır. İki evrensel edebiyatçımız arasındaki dostluk çok eskilere dayanıyor. Ancak devlerin dostluğu kadar küskünlükleri de meşhur olurmuş. Aziz Nesin'in ölümünden bir kaç ay öncesine kadar Yaşar Kemal'le küskünlüğü de o dönemin sanat çevrelerinin en büyük derdiydi. Sanat ve kültür dünyasının yaratıcılarının buluşma mekanı Çiçek Bar'da iki ustanın dostu Arif Keskiner'in girişimi bu kırgınlığı ortadan kaldırmıştı. Bir haberci olarak böyle bir olaya tanık olmak da benim için önemliydi.
1995 Temmuz'unda kaybettiğimiz Aziz Nesin'le bir foto muhabiri olarak ilk kez görüşmem, Savaş Ay'la birlikte Çatalca'da kurduğu Nesin Vakfı'ndaydı. Ardından dünya gündemine oturduğu Madımak olaylarının yıldönümünde tarihi yarımadada birlikte yaptığımız uzun yürüyüşle, sevdiği mekanlarda fotoğrafını çekme fırsatı bulmuştum.
Bu toprakların dünya edebiyatına kazandırdığı ender değerlerden biri olan Aziz Nesin, 1915 Heybeliada doğumlu olmasına rağmen kendini Şebinkarahisarlı olarak tanıtmıştı. Aynı bölge, ustam Ara Güler'in, İdil Biret'in, Rahşan Ecevit'in kökenlerinin dayandığı coğrafya...
1935'de girdiği Kuleli'den sonra orduya katılan Aziz Nesin, 1941'de başından geçen bir bomba kazasıyla mimlenip; 1944'de cephanelik boşaltılmasındaki ihmal gerekçesiyle ordudan atılmış, sonra da antimilitarist mücadele veren bir yazar olarak tanınmıştır.
1946 yılında Sabahattin Ali'yle birlikte yayınladığı ''Marko Paşa'' dergisiyle hiciv yoluyla muhalefeti başlatan ünlü yazar bu yıllardan itibaren arada bir yazılarıyla mahkumiyetler yaşamış; II. Elisabeth, İran Şahı Pehlevi ve Kral Faruk gibi dünyaca ünlü monarklara yazı yoluyla hakaret gerekçeli hapis cezalarına mahkum edilmişti. Ölümüne kadar onlarca dile çevrilmiş yüzlerce hikaye, roman, tiyatro ve şiirle demokrasi ve insan hakları savunuculuğu yaparken sivri, alaycı üslubuyla bir taraftan okurlarını güldürüp ardından düşündüren Aziz Nesin'in bir sözü sanırım onun misyonunu en iyi şekilde açıklar:
''Gülmesini bilen yaratık sevmesini de, sorgulamasını da velhasıl düşünmesini de bilir. Gülmesini bilmeyenler sadece ahmaklardır.''

Hiç yorum yok:

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...