4 Ekim 2018 Perşembe

Gogol - Palto

''Küçük insan''a yapılan bu vurgular nedeniyle Gogol'un Palto'su edebiyata insancıl ve gerçekçi bir damarın başlangıcı olarak kabul edilir. Daha önceki dönemlerde kralların, prenseslerin, soyluların, kahramanların, yüksek duygularla baş etmeye çalışan yüksek mevkilerdeki insanların başlarından geçenleri konu edinen edebiyatın, odağına köylüleri, yoksul kentlileri, küçük memurları onların maddi sıkıntılarının yanında, manevi dertlerini, iç dünyalarındaki bastırılmış arzuları, hırslarını, korkularını, kendilerinden rütbeliler, yüksek mevkidekiler karşısında içine düştükleri bocalamaları, kendilerini önemsizleştirerek direnmelerini, küçük kurnazlıklarını almasının ilk ve en başarılı örneklerinden biridir Palto. Bu yanıyla kendisinden sonra gelen kuşakları etkilemiş, en azından onlara ilerleyebilecekleri bir yol açmıştır.
Gerçekten de Akakiy Akakiyeviç'i ya da Dostoyevski'nin İnsancıklar'ındaki kimi kahramanları andıran öykü ve roman kahramanları edebiyatta hiç eksik olmamış, Gogol'un açtığı yol derinleştirilmiş, yeni kavşak, sokak ve çıkmaz sokaklarla zenginleştirilmiştir. Türkçe öykünün önemli yazarlarının çoğunda, Sait Faik'te, Sabahattin Ali'de, Memduh Şevket'te, Fahri Celal'de, Oktay Akbal'da, Haldun Taner'de sıkça karşımıza çıkmıştır bu tip. Kürk Mantolu Madonna'nın baş kahramanı Raif Efendi mesela, yaşayışı, ezikliği, iş yerindeki arkadaşlarının alaylarına maruz kalışıyla Akakiy Akakiyeviç'i bir hayli andırır. Toplumsal hayat içerisinde önemsenmeyen, gözden kaçan, birbirine benzer hayatlar sürdüğü sanılan insanların yaşantılarında ya da iç dünyalarında anlatmaya değer, onlara özgü ama bir o kadar da önemli şeyler bulunduğu iddiası gidildikçe çatallanan bir başka yol daha açmıştır. Edebiyat ( özellikle öykü ), insan yaşantılarındaki kimi önemsiz görünen anların üzerine düşürdüğü edebi ışık vasıtasıyla insan olmanın, yeryüzünde yer kaplamanın nasıl bir şey olduğu ( ya da olmadığı ) gibi soruları içine almaya, tartışmaya ve yeni sorularla didiklemeye başlamıştır. Bu anlık edebi ışığın ilk huzmelerinden biri de Gogol'ün Akakiy'in üzerine düşürdüğüdür. ''

Behçet Çelik (sayfa 12-13 )

Hiç yorum yok:

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...