5 Ekim 2018 Cuma

Kafka Okur - Feyza Altun (Temmuz- Ağustos 2016) (Füruğ Ferruhzad)

13 Şubat 1967, Pazartesi günü Füruğ'un ölümü şöyle anlatılır:
*
'' Stüdyoya gidiyordu. Füruğ çocukları ve kuşları sever ' onlar tertemizler' derdi. Sonunda da canını sevdiği çocukların yolunda verdi. O çocukların kadim dostuydu. Okul aracının önüne kıvrıldığını görünce kaza yapmamak için sağa sürdü ve ana caddeden saptı, dudaklarında sadece küçük bir tebessüm vardı, bu onun için yeterliydi. O, camlarının ardından neredeyse kendilerine çarpacak olan onun arabasına korkuyla bakan çocukları görüyordu. Araba caddeden savruldu ancak yine de çocukların aracına çarpmaktan kurtulamadı, kaportasına çarptı, çok da şiddetli bir kaza değildi, buna rağmen şiddetli bir şekilde frene bastığı için Füruğ'un başı cipin ön camına çarptı ve burnunu ortadan parçaladı, öyle şiddetli bir darbeydi ki otomobilin kapısı hemen açıldı ve Füruğ ile arabanın arkasında oturmakta olan Gülistan Stüdyosu'nun çalışanı dışarı fırladı. O anda Füruğ'un başı arabanın kapısına vurdu ve sol kulağı ayrılacakmış gibi feci şekilde zarar gördü. Sonra başını kaldırıma çarptı ve kafası yarıldı. Onu hastaneye götürdüler ama ne yazık ki artık iş işten geçmişti.
Füruğ ölmüştü.''

*
'' İnsanların Füruğ'yu kendilerine yakın hissetmelerinin nedenlerinden biri de İran müziğidir. Fars müziğinin insanı içine çeken hüznü ve kederini Füruğ da seviyor, eziyetten zevk aldığını itiraf ediyordu. Ayrıca kendi hayatının başlangıç gelişme ve sonuç bölümlerini anlatmaya pek hevesli olmayışı ve bunu anlatıyor olmayı saçma buluşu da insanların Füruğ'ya masum gözlerle bakmasının nedenidir. İreç Girgin'in kendisiyle yaptığı bir söyleşide '' Hayat hakkında neler söylersiniz?'' sorusuna verdiği şu cevap onun ''özgeçmiş'' meselesine bakışını özetlemektedir:
'Vallahi bu konuda konuşmak bence çok yorucu ve faydasız bir iş. Evet, şehirli veya köylü de olsa dünyaya gelen her insanın bir doğum tarihinin olması, bir okulda okuması bir gerçekliktir, bir yığın çok sıradan olayın, mesela çocukken havuza düşmek, öğrenciyken kopya çekmek veya gençken aşık olup evlenmek gibi şeyler hayatta nihayetinde herkesin başına gelebilecek şeylerdir. Ama bu sorudan amaç benim şiirle ilgilenmem gibi insanın işiyle ilgili bir yığın meseleyi açıklamak ise henüz sırası olmadığını söylemeliyim, çünkü ben şiir çalışmasına ciddi şekilde henüz yeni başladım.' ''
****
'' Füruğ'un hayatını ilk okuduğumda yine beni çok etkileyen şey ölüm ile ilgili düşüncemizin aynı oluşu idi. Ben her zaman bu dünyadan vaktinden önce ayrılacağım paranoyasına sahip birisi olarak Füruğ'un ' Düşündüğümden daha erken ölüp bütün işlerimin yarım kalacağından korkuyorum' dediğini okuduktan sonra ondan daha da etkilenmiştim. ''

*
'' Kimdir şu başında aşk tacı olan
Ve düğün giysileri içinde çürüyen kişi?
Ve ben öylesine doluyum ki
Namaz kılıyorlar sesimin üzerinde
Mutlu cesetler
Üzgün cesetler
Düşünen suskun cesetler.
İyi davranan şık giyinen
Güzel yiyen cesetler
Belirli zamanların istasyonlarında
Ve geçici ışıkların kuşkulu alanında
Ve başıboşluğun çürümüş meyvelerini
alma arzusunda...
Ahh
Kavşaklarda olayları merakla bekleyen
nice insanlar var
Ve dur düdüklerinin sesi
Bir adamın ezilmesi
gereken gereken gereken bir anda
Zamanın tekerlekleri altında
Islak ağaçların yanından geçen
adamın..''

*
Füruğ Ferruhzad
Çeviri: Feyza Altun

Hiç yorum yok:

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...