Hayatta çok şey gördüm ve gördüklerim, yanımdakilerin gördüğünden çok daha fazladır. Görmeyi seviyorum, daha çok şey görmek istiyorum ve farklı görmek istiyorum.
*
Jack London, Martin Eden
7 Aralık 2024 Cumartesi
Tibor Déry - Eğlentili Bir Gömme Töreni (Çeviren: Adalet Cimcoz)
ARKA KAPAK * Günümüz Macar edebiyatının önde gelen hikâye ve roman yazarlarından olan Tibor Déry, 1894 yılında Buda-Peşte'de doğdu. Varlıklı bir ailenin çocuğu idi. İktisat fakültesini bitirdi. 1917'de ilk hikâye kitabı çıktı. 1919'da partiye girdi, partinin dağıtılması üzerine yurdundan kaçtı, uzun yıllar Batı ülkelerinde dolaştı. Hitler rejiminde Berlin'den Viyana'ya geçti. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, eserleri çeşitli dillere çevrildi; böylece, yabancı ülkelerde de üne kavuştu. 1956 Macar ayaklanmasında dokuz yıl hapis cezasına çarptırıldı, 1962'de aftan yararlandı. Önemli romanlarının başlıcaları ''Yarıda Kalan Tümce'', ''Cevap'', ''Niki'', vb. dir. Hikâye kitapları şunlardır: ''Yaşlı Kadın ve Atı'', ''Sevi'', ''Eğlentili Bir Gömme Töreni'', ''Portekizli Kral Kızı''. * Ünlü Macar yazarı Tibor Déry'nin en güzel hikâyelerini bir araya toplayan bu kitap, sanatçının Türkiye'de yayınlanan ilk eseridir. Adalet Cimcoz'un usta kalemiyle Türkçeye kazandırılan bu dikkate değer hikâyelerin ilgiyle karşılanacağını umuyoruz.
Eğlentili Bir Gömme Töreni:
"Mutluluk, -ya da bizim mutluluk dediğimiz- insanın kendini tanımasıdır." (Sayfa: 47)
*
".."İnanca karşı koyacak silâh yoktur.!" dedi yaşlı adam. "İnancın gölgesi olan, kendini aldatmayla elele yürür.".." (Sayfa: 49)
*
''..''Bütün hayatım tıpkı kanser gibi gelecekle örüldü'' dedi ''kendimi değil, işlerimi, yaptıklarımı düşündüm hep. Kendimi boşladım, esenliğim umurumda değildi, işim önemliydi. Her dakkam işle doluydu. Cevizin altında oturup çalışırken, kuşların ötüşünü işitir miydim sanıyorsunuz.? Yemekten kalkar, yediğimi unuturdum; söylemeseler çamaşır değiştirmezdim. Çok önemli bir işi başarmam gerektiği yalanına inanmıştım.. bugüne değin hep aldattım kendimi.''
(..)
''Geleceğin bu bitip tükenmez araştırması, benim kuşağımın insanlarında çok görülen bir şeydir'' dedi alçak sesle. ''Yaşadığımız günlerde saklı yaşamımızı düzene sokacak olan, kendi halinde bir gelecekle yetinemeyiz ne yazık ki.! Daha çoğunu isteriz, hiç değilse yüz yıl yaşayalım deriz, ya da tüm ölümsüzlüğü.! İçgüdülere boşveririz, oysa geleceğin sonsuz isteklerinden bizi o korur. Tek gerçek yaşadığımız gündür, ama inanmayız, boşlarız. İnsanlığa yararlı oluyoruz diye bir de yalan uydurmuşuz.! Her dakkamız, bütün davranışlarımız yalan dolan.. kendimizi aldatabildiğimiz için başkalarını da aldatırız. Yalan.. yalan, sonsuz yalanlar içinde yuvarlanıp gideriz..''
(..)
''Ölçüsü olmayan biriyle sakın dostluk etmeyin Flora'' dedi hasta adam. ''Böyle biriyle karşılaşırsanız kaçın.. Kudurmuş kurtlar gibidir böyleleri, çevrelerine ve insanlığa gözdağı yağdırırlar.'' (Sayfa: 50-51)
*
''..Güçtür inançları sarsmak, işte onun için de bizim gibiler gelişir ya.. yalanlarımız biz öldükten sonra da sürer, yaşar gider.'' (Sayfa: 52)
PORTEKİZLİ KRAL KIZI:
*
''..''Niye istemiyorsunuz beni, neden.?''
Kız istifini bozmadan elindeki değneği bir iki salladı, sonra: ''Sen de o Kara Şövalye kadar kötüsün'' dedi. ''Seninle yola çıkalı üç köpek boğazladın.. böylelerini istemiyorum işte.''
Peter hırstan sapsarı kesildi: ''Ya'' dedi, ''bugün mü farkına vardın bunun.? Neden tam bugün farkına vardın dersin.?''
''Bilmiyorum,'' dedi kız. ''Ama bugün karar verdim.''..'' (Sayfa: 101)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder