Arka Kapak:
*
Huşeng Golşiri’nin Şehzade İhticab’ı, 1920’lerin İranı’nda, bir taşra kasabasında, virane bir evde yaşamını sürdüren devrik bir şehzadenin yaşamını konu alır.
Şehzade İhticab veremden ölmek üzeredir. Atalarının ihtişamlı geçmişi, eski günlerin görkemi ve puslu hatıralarında teselli arar. Hatıraların yetmediği yerde hayal gücüne sarılır. 1974 yılında İranlı yönetmen Behmen Fermenara tarafından filme de uyarlanan Şehzade İhticab, seslerin ve görüntülerin birbirine karıştığı, hatırlamanın yorgunluğundan mustarip bir şehzadenin enkazı.
*
“İşe yarayan bir şeyler yapmalısın, hiç olmazsa tarihin bir sayfasını dolduracak bir şey. Tüfeği al bahçe parmaklıklarının oraya git, diğer taraftan geçen birine nişan al ve vur. Sonra dur, can çekişmesini izle. Ancak, bir dize şiiri yanlış okuyan, burnunu karıştıran veya ayağını evinin merdivenine koyup ayakkabı bağcığını bağlayan, hoşlanmadığın birinin kafasına nişan almaya iznin yok. Seçimin ne denli nedensiz olursa o kadar iyi. Birini öldürmek için gerekçe arayan kişi hem katildir hem de yalancı, üstelik kendini kandırmak isteyen bir yalancı. Öldürmek istedin mi neden arama. Adamın başına, göğsüne nişan alıp tetiği çekmelisin. O kadar. Bak da yüce ecdadından öğren. Av bulamadılar mı insan vururlardı, çocukları bile. Durup bakarlardı ayrıca, büzülen ve kıpırdayan kollara ve bacaklara ve insana dikilen dalgın gözlere.” (Sayfa: 73)
*
''Golşiri’nin çizdiği resimden anlam çıkarmak için Farsça ve İran tarihi bilmenize hiç gerek yok..
Son zamanlarda okuduğum en rahatsız edici kitaplardan.. Anlatımıyla dahi sarsıcı''
*
Glasgow Herald
Hayatta çok şey gördüm ve gördüklerim, yanımdakilerin gördüğünden çok daha fazladır. Görmeyi seviyorum, daha çok şey görmek istiyorum ve farklı görmek istiyorum. * Jack London, Martin Eden
15 Kasım 2024 Cuma
Huşeng Golşiri - Şehzade İhticab (Türkçesi: Siyaveş Azeri)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sohrâb Sepehrî (سهراب سپهری) (Sohrâb-i Sipihrî) - Sekiz Kitap, Bütün Şiirleri (Farsçadan Çeviren: Mehmet Kanar)
Rengin Ölümü (1951) GECENİN KATRANINDA * Nicedir bu yalnızlıkta Suskunluğun rengi dudakta. * Bir ses çağırıyor beni uzaktan Ama ayaklarım ...
-
su damlasının üstündeki iskeleye benzeyen bir günaydın sana gittiği yere köprüsünü taşıyan bir dere bir tüyün tutunduğu kuşu geçmesi gibi b...
-
Hangi türden olursa olsun, bir sanat ürününün tadılması, onun kavranılmasıyla doğru orantılıdır. Eseri ne kadar çok anlamışsak, elde edec...
-
Onlara * Zannetme ki dâim bi şekcesine Siz her anırdıkça huu çeker millet Alkış beklerken siz eşşekçesine Verir hakkınızı, yuu çeker ...
-
ACILARA KARŞI * İyi ki silahlanmışız acılara karşı Türküsüz çıkmamışız yollara Ekmekten ve gömlekten önce Aşk Ve sevinç doldurmuşuz koynum...
-
Ağaçlar hep en etkileyici vaizler olmuştur benim için. Ormanlar ve korularda halklar ve aileler halinde yaşayan ağaçlara hayranım ben. Tek...
-
I * Denizde bir şey var Deniz bembeyaz bir dañ.! Köpürdelâ Köpürcük Köpürgân * II Ne benim ellerim çalışkan eskisi gibi Ne senin kalbin ben...
-
1929-1935 YILLARI ARASINDA YAZDIĞI, AMA SAĞLIĞINDA YAYIMLANAN KİTAPLARINA ALMADIĞI ŞİİRLERİ Şafaklar sarmadan dağları Işıklarla sular ...
-
Nikos Kazancakis, Zorba, Arka Kapak Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyü...
-
Mehmet Sönmez: * ''Can Yücel Adana Cezaevindeyken (1973-74) Mehmet Sönmez de İstanbul'da Sağmalcılar ve Selimiye Cezaevlerinde h...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder