30 Ekim 2020 Cuma

Didem Madak - Pulbiber Mahallesi

 


*
''Pardon diyorum ayağıma bastığında dünya
Saçlarımın ucundan başlıyor artık kırılma
Kelimelerin tadına bakıyorum
Zehrinden korktuğum acı kelimeler yutuyorum yanlışlıkla.
*
Kahverengi bir delik açıyor sayfanın ortasında
Elimde tuttuğum sigara
Ucu olmayan dize yakışıyor şiire.'' (Sayfa: 16)
*****
*
''Bana artık büyü diyorlar
Bütün renkleri mezun etmişler hayatlarından
Karanlığa emekli öğretmenler gibi sanki insanlar.'' (Sayfa: 17)


*
''Acı yok bizim mahallede sanki hiç olmamış
Yalnız şarkılara fazla pulbiber atıyorlar.'' (Sayfa: 20)
*****
''Ferman tarihinse
Göğe doğru uzanan bu beden de bizimdir icabında.''
(Sayfa: 21)


*
''Beklemek üzerine felsefe kitabıydık'' (Sayfa: 25)
*****
''Ölü kelimelere minik mezarlar kazıyor
Ağlayarak gömüyor
Kibrit çöplerine taktığım mezar kâğıtlarına
Burada yatıyor yazıyordum.
Kelimelerin mezarlığında gece bekçisiydim.
Dirilecekleri günü bekledim.'' (Sayfa: 29)
*****
*
''Bazı geceler uyanıp sigara içiyorum karanlıkta
Odamdaki aynada yanıp sönen küçük kırmızı bir yıldızım.''
(Sayfa: 30)
*****
*
''Noel Babalara satmak için diktiğim gömleklere
Hristo teyel yaptım gün boyunca
Zeyna etrafımda sevinçle dolaşıp duruyordu
Bu sayede evin iaşesi sağlanacak
Zeyna'ya bir miktar mama alınabilecekti.
Noel Babalar sakallı değil sakarlar, biliyor musun dedim Zeyna'ya
Tıraş olurken yüzlerini kesip bir paket pamuk yapıştırıyorlar esasında
Aslında kaymak gibi adamlar.'' (Sayfa: 35)
(..)
''Gel zaman git zaman şiir falcısı olmuştum
İadeli taahhütlü erişim sistemlerini kullanıyordum
Ruhumla lavlar arasında.'' (Sayfa: 36)
*****
*
''Kırmızı tükürükler püskürtsem meşru müdafaa sayılır mıydı.?
Nesebime küfrettiler diyebilir miydi bir yanardağ.?
Küçük kırmızı saçmalar fırlatsam havaya
Cezalandırılırdım muhalefetten ateşli silahlar kanununa
Asaletimin pankartını taşımaktan yorgundum.
Beni dağıtmalarına engel olmalıydım.
Irkımın ebedi ve edebi geleneklerine sahip çıkmalıydım.
Asaletimin pankartını taşımaktan yorgundum.
*
Şiirin ortasında stiriptiz yapan kadına da
Bir şiir ithaf etmeye karar verdim.'' (Sayfa: 43)
*****
*
''Saklayacak bir yerim yoktu ganimetlerimi
Karanlık şiirlerden başka.
*
Kardeşim sevgilime mektup yazdı
Bir yıldız gibi kayıp gitmesinden korkuyorum diye
Yıldızımın sivri uçlarını törpülüyordum ben o sıra
Kullanılmayan tabut kapaklarıyla.'' (Sayfa: 46)
*****
*
''Sözlerin arasındaki boşlukta
Acı çekmemeyi öğrendim.'' (Sayfa: 50)
(..)
''Öldürülmüş kadınlar gülümsüyor
Piyano tuşları gibi arası kararmış dişleri ile
Çözülmemiş cinayetler oratoryosu yazıyoruz
Kadınlar öldürülmesin senfonisi
Şeker de yiyebilsinler notalarla.!
Cinayetler saçlarını çözüyor, beyaz kadınların omuzlarına
Ben yüzü kalpten kadınlar çizerek rahatlıyorum pastel boyayla
Nedense hepsinin yüzüne
Beyaz bir kedinin kara gölgesi düşüyor
Buna gözyaşı demek mümkün belki
Neme lazım güzel kadın sanatı yapıyoruz burada.
Aydınlanan vakaları Miss Marpple yazıyor
Karanlıkta kalanları taşeron usulü şaire veriyoruz.
Yetki belgemiz yok, yine de
Duruşmalara müdahil oluyoruz ara sıra
Doğrudan zarar gördük diyoruz
Doğrudan.!
Hakim bağırıyor
Atın bu isterik karıları dışarıya.!
Geçmiyor zapta nedense hiçbir sözümüz'' (Sayfa: 61)
*****
*
''İnsanlar aradığında gelmezler, aramadığında keşke beni çağırsaydın derler.''
(Sayfa: 85)
*****
''Hiçbir acının gücü sigaramın ateşini söndürmeye yetmeyecek.'' (Sayfa: 87)
*****
*
''Bir şiir senin ismini ağrı koyar mıydı sanıyorsun İstanbul.?
Ben bu şiiri kusarak yazdım.''
*
Yasak Meyve Şiir Dergisi, Sayı 1, Şubat/Mart 2003. (Sayfa: 101)

Hiç yorum yok:

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...