7 Aralık 2019 Cumartesi

Nâzım Hikmet Ran - Benerci Kendini Niçin Öldürdü.?

#NâzımHikmetRan  #BenerciKendiniNiçinÖldürdü.? #AdamYayınları
(..)
Benerci yatakta
Kalküta ayakta.
Benerci görmeden görüyor yattığı yerden
yürüyen Kalküta'yı:
''Adım
----------Adım.
Adım -- lar
adım -- ları..
Kal -- dırım
----------kal -- dırım.
Kal -- dırım -- lar
----------kal -- dırım -- ları..
Cad -- de..
Cad -- deler..
Kalabalık..
---------- Ka - la - ba - lık
----------itiyor
----------ikİ
----------yana
----------apar -- tıman -- ları..
*
Behey tram -- vay.!
----------çiğneneceksin:
sağa sola sap..
Geçit yok.
Rap
----------rappp
----------rappp.!!!!!
Ve..
----------Va..
----------Vey..
- Yol açın kamyonlara
amele çocukları
babalarını geçiyor..''
*
Haykıraraktan
----------Benerci fırladı yataktan.
Şimdi sokaktan
----------tek bir insan sesi yükseliyordu..
Benerci koştu pencereye:
----------Aşada sokak
----------kalabalık.
Yukarda masmavi bir hava
Aşada bir kamyonun üstünden
----------kalabalığa
Söz söylüyor en yakın arkadaşı SOMADEVA
(SOMADEVA, Benerci'nin en yakın arkadaşı olup, uzun bir müddetten beri Kalküta'da bulunmuyordu. Binaenaleyh, böyle bir zamanda onun sesini duyup kendisini görmek, elbette ki, Benerci'yi sevinçli bir hayrete düşürecektir. N.H)
''-- Arkadaşlar.!
----------Aylardır ki anamaız avradımız
----------uzun aç dişleriyle dişlediler
----------kendi memelerini.
Arkadaşlar..
----------Çıplak aç karnını kurşunlara vermek,
----------kıvranarak gebermek..
----------Tek ----------
----------Vaar.?
Hayır.!
Ar ----------lar----------
Önümüzde onlar
----------kalın enselerini kırıp
----------boynuzlarını saplayınca toprağa..
----------ağa...
*
Biz..
----------mizi.!
Patiska bir gömlek
----------gibi yırtarak
----------etimizi
kanlı kemiklerimizle
----------cağız.!!
O zaman gülleri koklıyacağız.
O zaman
----------tabiat
----------güzel bir ağız
----------gibi karşımızda gülümsiyecek..''
*
Benerci artık kendini tutamadı. Pencereden üç defa: SOMADEVA.. SOMADEVA.. SOMADEVA.. diye haykırdı. Bu haykırış o kadar kuvvetli idi ki, SOMADEVA sustu. Birdenbire esen rüzgârla bulutları dağılan bir yaz sağnağı gibi sokaktaki kalabalığın uğultusu kesildi. İnsanlar, başlarını enselerinin üstüne yatırarak, dikine müstatil apartımanın yedinci katındaki perdesiz pencereye baktılar. Ve orada, camın arkasında, Benerci'nin sarı yüzünü gördüler.
SOMADEVA, Benerci'yi tanıdı. Kolları ona doğru uzanır gibi oldu. Bu hareketi, yalnız yukardan Benerci ve kendi içinin içinden SOMADEVA gördü. Başka hiçbir göz, uzanmak, kucaklamak istiyen kolların hasretini göremedi.
Yukardan, yine Benerci, üç defa bağırdı:
- SOMADEVA.. SOMADEVA.. SOMADEVA..
Aşada SOMADEVA, kamyonun etrafına toplananlara:
- Bana bir taş veriniz, dedi.
Taşı verdiler. Ve en eski günlerin en yakın arkadaşı:
- Bu adam nefsini kurtarmak içi yoldaşlarını satmıştır. Benerci müstevlilerin casusu olmuştur. En yakınlarının kellesini satmasaydı, bunu yapmasaydı, onun kahrolası başını omuzlarının üstünde bırakmazlardı, dedi. Ve sağ kolunun bütün kuvvetiyle, yedinci kattaki perdesiz pencereden bakan sapsarı insanın yüzüne, taşı attı..
SOMADEVA'nın taşı, BENERCİ'nin alnına geldi. Benerci dimdik durdu. İki kaşının arasından sızan kan, çenesinden göğsüne aktı..
Ve Benerci'nin başı benim, ben Nâzım Hikmet'in dizlerine düşünceye kadar, en büyük, en iyi, en sevgili, kahreden ve yaratan KALKÜTA, onu taşladı.
Baygın çocuğumu, yatağına yatırdım. Camları paralanmıiş, pervazları kanlı pencereye çıktım. Arasıra arkasına dönüp bakarak uzaklaşan kalabalığın peşinden şu suretle feryada başladım:
Benerci benim oğlum..
Ben onun yüzünü
----------görebilmek için
kaç kerre gecemi gündüzümü
----------on birlik tütüne satarak
dumandan bir adam gibi dikilip durmuşum..
Benerci benim oğlum,
----------ben onu
----------uykusuz gecelerin
----------ellerine doğurmuşum..
*
Benerci sizi satmadı.
Benerci günlerdir yemek yemiyor,
gecelerdir yatmadı.
O yatmıyor, ben yatabilir miyim.?
Benerci sizi satmadı,
sizi ben satabilir miyim.?
Benerci benim oğlum.
Onu ben
----------kellemden, etimden, iskeletimden
----------sizin için doğurdum..
*
Dostlar.!
İçinizden bir çıban gibi şüphenizi yolunuz.
Benerci sizin oğlunuz,
----------benim oğlum..
*
Fakat, kalabalık, benim sesimi bile işitmeden ilerledi, kayboldu. O zaman, hâlâ baygın yatan çocuğuma döndüm, dedim ki:
*
Dostlar dinlemedi beni Benerci.
Benerci oğlum, küçücüğüm, büyüğüm,
başında dolaşan bu mel'un düğüm
----------çözülene kadar..
----------bizim ah.! demeğe hakkımız yok,
Onların taşlamağa hakkı var..
***
Taş hücre mahpusu Benerci'dir. Kitlelere heyecan, şuur ve hedef veren yazılar, vaktiyle Somadeva'nın başladığı ve şimdi Benerci'nin devam ettiği ''Hindistan'ın Yirminci Asır Tarihi'' isimli eserdir. Yalnız, Benerci bunu, bileğini kesip kanıyla yazmıyor.. Fkat, eğer icap etseydi, eserin bir tek satırını yazmak için damarlarındaki bütün kanını akıtabilirdi. Ve bu, pestenkerani bir lâf değildir. Bu işi yapabilecek insanların yalnız on dokuzuncu asır romanlarında yaşadığını zannedenler, yirminci asrın isimsiz, büyük kavga kahramanlarını tanımıyorlar demektir.
Benerci yazısını bileğinin kanıyla yazmıyor. Bu yazıları şehrin varoşlarından gelen meçhul adama vermiyor. Benerci yazılarını temiz beyaz kâatlara kurşunkalemiyle yazıyor. Ve bunları hapishane gardiyanlarının İngiliz dikkatlerine rağmen, dışardakilerin ellerine ulaştırıyor.
NASIL.?
Taş hücre mahpusunun, senelerdir, bu işi nasıl yaptığını anlatacak değilim. Romanda da olsa, Britanya polisine hizmet etmek istemem. (Sayfa: 80)
***
- Dünden itibaren katarın başında gidiyordum. Halbuki fizyolojim berbat.. Kafam elastikiyetini kaybetti. Dönemeçleri zamanında dönemiyeceğim. Ellerim lüzumundan fazla titriyor. Akıntıda dümen tutamıyacak bir hale geldiler. Akışın temposunu hızlılaştırmak nerde.? Onu yavaşlatmam muhtemeldir. İstemeden, irademin dışında, yanlış adımlar atacağım. Biliyorum, hareket beni belki altı ay sonra, bir sene sonra bir safra gibi fırlatacaktır. Fakat o beni fırlatıp atana kadar, ben ona fren olacağım. Halbuki ben kemiyette bile, bir sene değil, bir gün bile, irademin dışında, bilerekten ona ihanet edemem. Anlıyor musun.? Diyeceksin ki, yanılmıyan yalnız tembellerdir, budalalardır. İş yapan, yürüyen adam yanılır. Mesele yanlışın idrakindedir. Fakat, ya bu yanılma nesnesi katarın başındaki adam için bir kaide haline gelirse. Ve o adam katarın başında gidemeyeceğini bildiği halde, yerinde durmak için bir saniye olsun ısrar ederse. Bu bir ihanet değil midir.? Ben bir saniye olsun, ihanet edemem. Bu benim uzviyetimde yok.
Benerci yine durdu. Sonra birdenbire gülerek:
- Hem ben bu meseleyi arkadaşlarla konuştum. Hallettik. Sana haltetmek düşer, dedi. (Sayfa: 85)
***
BU KİTABIN SON SÖZÜ..
*
''Kavgada
----------kendi kendini öldüren
----------lanetli bir
----------cenazedir
----------benim için:
Ölüsüne
----------ellerimiz
----------dokunamaz.
Arkasından
----------matem marşı
----------okunamaz.''
*
Sen artık
----------bu kitapta:
noktaları
----------virgülleri
----------satırları taşımıyorsun.
Sen artık
----------bu kitapta
koşmuyor
----------bağırmıyor
----------alnını kaşımıyorsun.
*
Ve Benerci sen
----------bu kitapta:
kendi kendini öldürmene rağmen
benim ellerim senin
----------kanlı delik
----------şakağına dokunacaktır.
Cenazende
----------dosta düşmana karşı
----------matem marşı
----------okunacaktır: (Sayfa: 87-88)
***
MATEM MARŞI..
*
Çan
----------çalmıyoruz.
Çan
----------çalmıyoruz.
Yok
----------salâ
----------veren.!
Giden
----------o
biten
----------bir
şarkı değildir..
*
O
büyük
bir
ışık
gibi döğüştü.
Kasketli
bir güneş
halinde düştü.
*
Çan
----------çalmıyoruz.
Çan
----------çalmıyoruz.
Yok
----------salâ
----------veren.!
Bu
----------giden
----------bir
----------biten
----------şarkı değildir..
***
S O N (Sayfa: 89-90)
*
*
Daha hızlı bağır bebek.!
Uzun uzun memeyi em ve büyü..
Yalnız bir şeyi bil:
sen bir amelesin
-----
-----
ve elleri yumuşak olanlara
hiçbir zaman
----------sonuna kadar itimat etmemelisin.
-----
-----
----- (Sayfa: 144)
***
Ne binecek sırma palanlı bir atım,
ne bilmem nerden gelirâtım,
ne mülküm, ne malım var.
Sade bir çanak balım var.
Rengi ateşten al
----------bir çanak bal.!
*
Balım her şeyim benim..
Ben
mülkümü ve malımı
yâni bir çanak balımı
koruyorum haşarattan.
Bekle kardeşim bekle..
Çanağımda
balım olsun,
gelir arısı
----------Bağdattan.. (Sayfa: 149)
***
(..)
Hapislik olmuyor dalga geçmeden..
Halbuki ben..
Baktım ki, elimde bitmiş cıgaram
bir nefes içmeden. (Sayfa: 171)
***
Habeşistan bir yarı müstemleke. O, bu yarı müstemlekenin müstemlekesi Galla'dan bir zenci. Ben, kara gömlek giymiş bir emperyalizmin ak derili yerli kölesi.
Anamın yüzünü görmedim. Beni doğururken ölmüş. Bu zenci delikanlının yüzünü bilmiyorum. O bu kapıdan ölüme götürülmüş. Ben bu kapıdan içeri girdim. Birdenbire anladım ki o, bana anam kadar yakındır.
(..)
Önümde, Gallalı zencinin, TARANTA - BABU adındaki karısına yazdığı mektupları.. (Sayfa: 185)

#NâzımHikmetRan  #BenerciKendiniNiçinÖldürdü.? #AdamYayınları

Babasının yirmi beşinci kızı
benim üçüncü karım,
gözlerim, dudaklarım,
----------TARANTA-BABU.
Sana bu
----------mektubu
içine yüreğimden başka bir şey komadan
yolluyorum
----------Roma'dan.
Bana darılma sakın
şehirlerin şehrinden sana gönderecek
kendi yüreğimden daha akla yakın
----------bir hediye
----------bulamadım
----------diye.
*
TARANTA-BABU;
onuncu gecemdir ki bu
başımı gümüş yaldızlı kitaplara sokuyorum
okuyorum
----------doğuşunu
----------Roma'nın.
Önde sıska dişi bir kurt
arkada tombul ve çıplak
----------REMÜS'LE ROMİLÜS
dolaşıyorlar içinde odamın.
Ağlanma TARANTA-BABU..
Bu ROMİLÜS
UAL-UAL çarşısında
----------güpegündüz
senin o incir memeli kız kardeşini
----------altına alan
mavi boncuk tüccarı Sinyör ROMİLÜS
----------değil
----------ilk Romalı, kral ROMİLÜS..
(..) (Sayfa: 187)

#NâzımHikmetRan  #BenerciKendiniNiçinÖldürdü.? #AdamYayınları

TARANTA-BABU'YA SEKİZİNCİ MEKTUP
*
Mussolini çok konuşuyor TARANTA-BABU.!
Tek başına
----------yapayalnız
----------karanlıklara
bırakılmış bir çocuk gibi
----------bağıra bağıra
kendi sesiyle uyanarak,
korkuyla tutuşup
----------korkuyla yanarak
durup dinlenmeden konuşuyor.
Mussolini çok konuşuyor TARANTA-BABU
çok korktuğu için
----------çok konuşuyor.! (Sayfa: 205)

Hiç yorum yok:

Felsefe Tarihi 2, Hellenizmden Augustinus'a (Editörler: Umberto Eco - Riccardo Fedriga) (Çeviren: Leyla Tonguç Basmacı)

  HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM * ''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak...