Önsöz
*
İLBER ORTAYLI
*
Yakın tarihte nüfus mübadeleleri olmuştur. Bunlar
genellikle, ana unsurdan sayılan bir kavmin sınırlarını aniden değiştiren savaş
ve ardından gelen sözde bir barışla komşu ülkede kalması neticesinde ortaya
çıkar. Bazı halde, bu barışla birbirinden ayrılan topluluklar karşılıklı olarak
iki devlet arasında değiştirilir. Bu zorunlu göçün en sorumsuzca düzenlenen,
adeta insanları göçe zorlayan ve katliamlarla biten en müthiş örneği Hint alt
kıtasının parçalanması sırasında Hindistan’la Pakistan arasındaki mübadele
olmuştur. Dünyanın şu anda, bu gibi haksız nüfus mübadelelerine gebe olduğu
mıntıkalar bulunuyor ve bunlar bizden çok uzakta değil. Yirminci yüzyılda
İtalya’daki Tirollu azınlık için gerçekleşmeyen böyle bir mübadele, diğer
yandan Beserabya’dan Almanya’ya sevk edilen bir Alman nüfus söz konusuydu.
Üzerinde en çok tartışılan ve o nispette de hakkında
bilinmeden konuşulan mübadele ise Türk-Yunan mübadelesidir. 1923 Türk-Yunan
Zorunlu Mübadelesi, Yunan ana kıtasındaki Türklerle İstanbul, İmroz ve
Bozcaada'da Rum Ortodoks nüfusu hariç Anadolu’daki Rum Ortodoks nüfusu
mübadelesidir. Anadolu’daki nüfus içinde Türkçe konuşan ve Yunanca bilmeyen
Karamanlı dediğimiz nüfus da vardı. Küçük Asya Felaketi denilen yenilgiden
sonra Yunanistan’ın isteği üzerine büyük devletlerin zorlaması ve Türkiye’nin
de kabulü ile nüfus mübadelesini yürürlüğe konmasıyla ortaya çıkan süreci
incelemek üzere sevgili meslektaşımız Evangelia Balta’nın 2003 ile 2013 yılları
arasında kaleme aldığı altı monografik çalışma, yani uzun makalenin bir araya
getirilmesiyle önümüze bu kitap çıkmıştır.
Evangelia Balta, gerek aile yapısına ve etnografik kültüre
gerekse iktisadi ve siyasi oluşumuyla bu konuyu incelemeye en yetkili kalemdir.
Türkçe ve Osmanlıcasının Yunancası kadar kullanıldığı bu çalışmalarda Karamanlı
kültürü neşriyatı 1920’lerde Yunanistan ve Türkiye’de, fakat bilhassa
Yunanistan’da mübadil nüfusun karşılaştığı yerleşme ve uyum problemlerini ele
almıştır.
Burada mübadillere ait Yunan tarihyazımının incelenmesi,
mesela Makedonya bölgesine gelen Anadolulu Hıristiyanlara Makedonya’dan
Anadolu’ya gönderilen Müslümanlar üzerine yapılan çalışmalar mukayeseli olarak
ele alınmaktadır.
Profesör Balta haklı olarak, Türkiye’deki mülteciler
üzerindeki çalışmaların daha çok Girit mübadilleri üzerine yoğunlaştığını
söylüyor. Bu daha çok, Giritlilerin çocukları ve torunlarının kendi hayatları
ve kültürlerinden ileri gelen bir ilginin sonucudur. Kıta Yunanistan’dan
gelenler için mazideki hayat daha çok aile içi bir anlatı, gittikçe unutulan ve
artık kavranılması zor olan bir mazidir. Benzer durumun Yunanistan’a göç
edenler için de söz konusu olması mümkündür. Dolayısıyla Evangelia Balta gibi
araştırmacıların artması gerekliliği ve dostumuzun yaptıklarının önemi
anlaşılmaktadır.
Kitabın ikinci bölümünde mübadil Anadolulu nüfusun
Yunanistan’ın muhtelif bölgesindeki yerleştirilme ve uyum sorunları ele
alınıyor. Bu bence kitabın samimi bir münevver elinden çıkan en ilginç
bölümüdür. Buradan edindiğimiz sonuç şudur: Mübadil nüfus üzerinde çalışan
Yunanlılar arasında açık sözlü sosyal bilimcilerin var olduğu anlaşılıyor.
Karışık nüfuslu Makedonya ve Trakya gibi eyaletlerde mübadil nüfus üzerine
yapılan araştırmalar iki ülke tarihi dışında antropoloji literatürüne önemli
katkı sağlayacak boyuttadır ve o nispette de görmezden gelinmiştir.
1923-1924 Zorunlu Nüfus Mübadelesi, hiç şüphesiz ki çağdaş Türkiye’yi ama ondan daha çok çağdaş Yunanistan’ı etkilemiştir. Buna paralel olarak modern Yunan tarihçiliği bu konuyla Türklerden çok daha fazla ilgilenmektedir. Türk antropologları, sosyologları ve tarihçileri bu konuda çok az sayıda monografi ve derli toplu kitap üretmiştir ve kamuoyumuzdaki bilgi yetersizliği, hatta yanlışlıkları da bundan ileri gelmektedir. Kuşkusuz siyasi istismara açık bir konuda bilimadamlarının suskunluğu veya yetersiz kalışı birinci derecede önemli bir sorundur. Evangelia Balta gibi arkadaşlarımızın ve benzerlerinin çalışmalarının örnek ve terbiye edici bir unsur olmasını temenni ederiz. (Sayfa: 9-10)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder