Arka Kapak
*
Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene başkaldıran Memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsü. Yaşar Kemâl'in söyleyişiyle ''içinde baş kaldıran kurduyla doğmuş'' bir insanın, ''mecbur adamı''nın romanı.
Romana katılan yeni kişilerle zenginleşen bu üçüncü kitapta Memed, ağalara ve her türlü haksızlığa karşı mücadelesini şaşırtıcı gelişmelerle sürdürür. Zulmedenlerin öldürmekle bitmeyeceği yönündeki kuşkuları, ''bir İnce Memed gitse de, yerine bin İnce Memed gelir'' fikriyle umuda dönüşür.
***
''Büyük bir yazar, büyük bir kitap.. Demek ki hem çok okumuşlara hem az okumuşlara seslenen bir eser yazılabilirmiş. Bir eser ki hem destan hem de bireysel nitelikli; bir eser ki yürekle aklı birleştirmiş.''
*
Anne Philippe, Liberation (Fransa)
***
''Yaşar Kemâl yalnızca Türkiye'nin en büyük romancısı değil, dünya edebiyatının da bir devidir.''
*
Alain Bosquet, Magazine Litteraire (Fransa)
***
''Büyük bir edebiyat olayı. Dünya çapında bir Türk romanı.''
*
Liv Kooter Lauhn, Morgenavisen, (Norveç)
***
''Bu büyülü ve en doğal dünyaları dile getiren böylesine harika bir sevgi, ölüm ve isyan şarkısını görmezlikten gelebilir miyiz.?''
*
Jacqueline Piatier, Le Monde (Fransa)
''Bayramoğlu,'' diye sordu Murtaza, ''sen niye bu dağlara çekildin kaldın.?''
Bayramoğlu usuldan güldü.
''Bir eşkıya ya sonuna kadar eşkıya kalır, ya da benim gibi ölür. Savaş bittikten sonra ben kendi kendime dedim ki.. Birlikte savaştığım kişilere karşı eşkıya olup dövüşemem. Ben Mustafa Kemal Paşanın emrinde düşmana karşı dövüştüm, o başa geçince ben ona karşı gelemezdim. Gittim Doğan Beye, ben köyüme çekiliyorum.. Obana, iyi yaparsın, dedi, o beni, o benim ne dediğimi anladı. Ama bu Arif Saimle Kılıç Ali yakamı bırakmadılar. Aman sana çiftlik, aman sana mülk.. Aman ha aman..''
''Niçin kabul etmedin ki.?''
''Bu da bir çeşit eşkıyalık olurdu, başka biçimde bir eşkıyalık.. Niçin veriyorlardı bana o malı mülkü, ben ne yapmıştım ki.. Birkaç kurşun yakmıştım Fransıza karşı öyle mi, bizim candarmalara karşı yakacağımız o birkaç kurşunu düşmana karşı yakmıştım. Benim için eşkıyalıktı, ha şuna sıkmışım kurşunu, ha buna..''
''O kadar da değil Bayramoğlu.''
''O kadar, o kadar,'' diye diretti Bayramoğlu. ''Onlar, çiftlikleri, paraları, malı mülkü eşkıya Bayramoğluna veriyorlardı. Bak, Murtaza ağa, beni dinle, sen de bugün bana, benim için gelmedin, eşkıya Bayramoğlu için geldin. Sağ ol, var ol ama, konuğumsun, başım üstünde yerin var, ben eşkıyalığı, elimden tüfeği bıraktığımdan bu yana, Kürt Rüstemin dışında, çete arkadaşlarım da içinde, o gün bugündür bana kimse uğramadı.. İlk sen uğradın, söyle ne istiyorsun.?''
*
Sayfa: 324
''İnce Memed öldürülecek onun yerine Ali Memed gelecek, o da öldürülecek onun yerine Hasan Memed gelecek.. O da öldürülünce Veli Memed gelecek. O da, o da, o da.. Sen ne sanıyorsun oğlum Memed, İnce Memedler bitecek mi sanıyorsun.? Her insanın içinde bir mecbur kurdu, bir İnce Memedlik, bir Köroğluluk kurdu var. Köroğlu gitti İnce Memed geldi. İnsanoğlunun içinde bu kurt oldukça insanoğlu ne olursa olsun yenilmeyecek. Sen insanoğlunun içindeki kurtsun, ne olursan ol, nereye gidersen git. İşte insanoğlunun içindeki bu kurt yiterse, insanlık da işte o zaman insanlıktan çıkar. İnsanoğlu içindeki bu kurdunu yitirmeyecek, ona kıyamete kadar gözü gibi, yüreği gibi bakacak. O kurt insanoğlunun şah damarı, atan yüreğidir. Senin içindeki kurt da, işte insanlığın bu kurdudur.''
(..)
Ağalar biter de İnce Memedler bitmez.
*
Sayfa: 397
***
Hayatta çok şey gördüm ve gördüklerim, yanımdakilerin gördüğünden çok daha fazladır. Görmeyi seviyorum, daha çok şey görmek istiyorum ve farklı görmek istiyorum. * Jack London, Martin Eden
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sohrâb Sepehrî (سهراب سپهری) (Sohrâb-i Sipihrî) - Sekiz Kitap, Bütün Şiirleri (Farsçadan Çeviren: Mehmet Kanar)
Rengin Ölümü (1951) GECENİN KATRANINDA * Nicedir bu yalnızlıkta Suskunluğun rengi dudakta. * Bir ses çağırıyor beni uzaktan Ama ayaklarım ...
-
su damlasının üstündeki iskeleye benzeyen bir günaydın sana gittiği yere köprüsünü taşıyan bir dere bir tüyün tutunduğu kuşu geçmesi gibi b...
-
Hangi türden olursa olsun, bir sanat ürününün tadılması, onun kavranılmasıyla doğru orantılıdır. Eseri ne kadar çok anlamışsak, elde edec...
-
Onlara * Zannetme ki dâim bi şekcesine Siz her anırdıkça huu çeker millet Alkış beklerken siz eşşekçesine Verir hakkınızı, yuu çeker ...
-
ACILARA KARŞI * İyi ki silahlanmışız acılara karşı Türküsüz çıkmamışız yollara Ekmekten ve gömlekten önce Aşk Ve sevinç doldurmuşuz koynum...
-
Ağaçlar hep en etkileyici vaizler olmuştur benim için. Ormanlar ve korularda halklar ve aileler halinde yaşayan ağaçlara hayranım ben. Tek...
-
I * Denizde bir şey var Deniz bembeyaz bir dañ.! Köpürdelâ Köpürcük Köpürgân * II Ne benim ellerim çalışkan eskisi gibi Ne senin kalbin ben...
-
1929-1935 YILLARI ARASINDA YAZDIĞI, AMA SAĞLIĞINDA YAYIMLANAN KİTAPLARINA ALMADIĞI ŞİİRLERİ Şafaklar sarmadan dağları Işıklarla sular ...
-
Nikos Kazancakis, Zorba, Arka Kapak Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyü...
-
Mehmet Sönmez: * ''Can Yücel Adana Cezaevindeyken (1973-74) Mehmet Sönmez de İstanbul'da Sağmalcılar ve Selimiye Cezaevlerinde h...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder