*
''istasyonda konuşan iki dilsizdi onlar
ayrılığı söyleyen kara gürültülerde
şaşkındır buralarda ayrı düşmüş âşıklar
kış'ın ve silahların beyaz serinliğinde..''
*
- L. Aragon -
*
k(adın): feride,
uyruğun: dünya;
dinin yok, dilin var
ve sonrasını ben bilirim..
*****
/o aşklar ki hayatın teninde sonrasız bir oyundu
dağıtınca bir yangının alazında süngüler
birileri anlatmaya koyuldu../
*
''Bugün kimse konuşmuyor (eski söylediklerini yineleyenlerden başka), çünkü dünyayı sürükleyen kör ve sağır güçler, öğütleri, haber vermeleri, yalvarıp yakarmaları dinleyeceğe benzemiyor. Şu son yıllarda gördüğüm bizde bir şey kırdı. Bu şey, insanın güvenidir; o güven ki, insanlığın dilini konuştuk mu bir başkasından insanca karşılık göreceğimize inandırdı bizi. Gözlerimizin önünde yalan söylediler, insanı küçülttüler, sürdüler, işkencelere soktular. İnsanlar arasında sürüp giden uzun diyalog bitti..''
*
- A. Camus - (Sayfa: 9)
(herkesin bir feride'si vardır bilmez miyim
herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı
herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim
bir de kimsesizliği..)
(..)
gözlerinle gözlerime dokunuyorsun
bir bilsen o an gözlerim oluyorsun
kaçalım beni gören sen sanacak..
(..)
adınla
adınla her şey; şarabın dökülüşü, sesimin eskimeyişi.. (Sayfa: 11)
*****
/ben nereye gitsem biraz senden gelirim
ardımdan kuşlar ve uykular gelir../
feride
ey yââr.! (Sayfa: 12)
ey yââr.! (Sayfa: 12)
*****
güne koşarken çocuklar güne erkenden
ya deniz ya da dağ kokmalı yolları
çocuklar çocuk olmalı
aç bakmamalı sevgiye
çocuklar bazen bir ülkedir
gözleri gök(yüzünde) (Sayfa: 13)
çarşılarda kalabalık yürüyor
her yanım kalabalık ve kabarık
duramıyorum böyle
çarşılara abanıyorum ben de:
-gülüşleri, konuşmaları, oturuşları nerede.?
hani çocuklar mavi esintilerde.?
bu kanlar da ne.?
her yanım kalabalık ve kabarık
duramıyorum böyle
çarşılara abanıyorum ben de:
-gülüşleri, konuşmaları, oturuşları nerede.?
hani çocuklar mavi esintilerde.?
bu kanlar da ne.?
*
bir bilsen o an gömleğimi parçalıyorum günün orta yerinde
çatırdayarak kopuyor düğmelerim
suçlular nerede.?
*
bıyıklarımı kemiriyorum, bitiyor
çekip koparıyorum saçlarımı
bir bilsen ter damlıyor yüreğimden yerlere
bileklerim kesilmiş, damarlarım dökülmüş caddelere
*
çarşılara abanıyorum işte
çarşılar yalnız, çarşılar yalan
çarşılar bana abanmıyor feride.. (Sayfa: 15)
*****
sonra bir susamışlık oldum gitgide
ağlamışlık, kanamışlık birdenbire
artık bütün sularda susuzluğum
yankısı yok sesimin caddelerde
''bir yudum'' diyorum sonra: ''bir yudum,
halkım.!'' (Sayfa: 17)
*****
sonra güne koştum, güne coştum kucağımda dünyaların
türküsü; çıkıp kentin en geniş meydanına boğazımı
gömleğim gibi yırtıyorum:
- susmayın.! bir şey bilmiyorsanız küfredin; düpedüz
küfredin işte.!
bir şey anlamıyorlar bile;
o an gökyüzünde dingin bir bulut duvarları aşabilen
rüzgârlar çarpıyor yüzüme.
(bakıyorum da yollarda kanım pıhtılaşıyor
üstüm başım kir karanlık vay balam..) (Sayfa: 19)
*****
- dikkat dikkat.!
ülkem dolaylarında yatmakta olan insanlar için
........ gruplarında kan
aranmıyor..
yitirdik infazlarda güllerimizi
can aranıyor.. can aranıyor.! (Sayfa: 21)
ey o kasırgalarda okyanuslar çiğneyen gemi
ayrılıksa: ''vur sineme öldür beni.! (Sayfa: 23)
ayrılıksa: ''vur sineme öldür beni.! (Sayfa: 23)
*****
''..Yapılmamış, unutulmuş itirazlar mı vardı.? Kuşkusuz vardı böyle itirazlar. (..) Neredeydi şimdiye kadar görmediği o yargıç.? ''Neredeydi o yüksek mahkeme.? Konuşacaklarım var. El kaldırıyorum..''
*
- F. Kafka - (Sayfa: 24)
*****
feride,
şimdi yanaş kıyılarıma bir vapur gibi
çarpıp durayım güvertelerde gözlerine
(beni böyle bir eller
beni yollar, beni yeller
kelepçeler, hücreler beni
alıp gitmeye
inan ki feride inan
aşk,
önce.!) (Sayfa: 25)
*****
(bir güzel renk değiştiriyorum; korkma, yürek değil,
renk değiştiriyorum sadece..) (Sayfa: 26)
*****
(sonra gözlerim açılıyor; korkma, dilim değil,
gözlerim sadece..) (Sayfa: 27)
*****
aldırma, bir kedere sevkolunmuş sûretim
kadınım,
kardelenim,
gülenim..
(bir de sen.. sen feride olmasan
bana böyle delice göz kırpan yeryüzüne kanmasam
kanmasam mahvolurum kız, mahvolurum.!) (Sayfa: 29)
*****
oysa ki ben aşkla inanıyordum
hep ölüm bu(yurdunuz)
ya-
zı-
yo-
rum:
ey devlet,
ey tanrı, artık o(kulun) yok senin.! (Sayfa: 30)
*****
bir örümcek sabrıyla sevdam örerken kendini
yüreğim bir uzun hava, sabrım uçurum şimdi.. (Sayfa: 32)
*****
(ben bu çiçeği bölsem, koklasam sen çıkar mısın.?) (Sayfa: 33)
*****
(kıyılarıma varsan ben çıkarım
halkımı tanısan yurtsuz çıkarım.!) (Sayfa: 34)
*****
(sen bir şeyler bilsen bildiğinden ben çıkarım
çocukluğuma dokunsan öksüz çıkarım..) (Sayfa: 36)
*****
şimdi sokaklardayım
sokaklarda.. içimin sokaklarına adın yürüdü
adın satırbaşlarında ayrılıkların
oysa ben bu geceyi bilmiyorum, yolları bilmiyorum
unutmayı hiç;
şimdi sokaklar bile esniyor uyumayı bilmiyorum.. (Sayfa: 37)
*****
ben seni, seni diyordum feride; nasıl gelirim.?
hangi sokaklar çıkar sokak, desene.?
yine o gitmelere gitmeden
seni yorumluyor, sana yoruluyorum işte
başka nereye giderim söylesene.? (Sayfa: 38)
*****
bak ıssız bir ada gibiyim beni çevrele
beni sar, beni sor, beni ağlat bu gece (Sayfa: 41)
*****
gözlerini sil
ve bu sevda kadar koyu bir çay tutuştur ellerime
yok, gitme..
gitme, sen gidince sevmek yüreğimde düğümleniyor
özlemeyi yutkunuyorum
sonra pencerene ürkek kuşlar konuyor
şu gök var ya şu gök, birden üstüme çöküyor
yok, gitme..
gitme aç göğsünü ısınıp kalayım öyle.. (Sayfa: 42)
*****
bana bir ülke getir feride
üstünde masmavi bir gök olsun (Sayfa: 43)
*****
/feride,
sen bu kadar akıllının içinde nasıl..
nasıl delisin böyle.?/ (Sayfa: 47)
***bir gün değil, her gün her şey kirlenir
çalarak bir şeyleri hayattan ve insandan
yenibaştan
yenibaştan
kirlenmeyen tek şey ise
kirdir.. (Sayfa: 50)
*****
tüyleri dökülen bir kuşun yüreği kadar sıcak
ve bir kez ağzımızdan çıkmış bir küfürdü hayat.! (Sayfa: 55)
ve bir kez ağzımızdan çıkmış bir küfürdü hayat.! (Sayfa: 55)
*****
bana bir ölüm tarif et feride
yakma cigaranı
çek şu kibriti de.!
olur ya,
dinamit gibiyim bu gece.
*
aldırma, bir kedere sevkolunmuş suretim
kadınım,
kardelenim,
gülenim.. (Sayfa: 58)
yakma cigaranı
çek şu kibriti de.!
olur ya,
dinamit gibiyim bu gece.
*
aldırma, bir kedere sevkolunmuş suretim
kadınım,
kardelenim,
gülenim.. (Sayfa: 58)
*****
sana bir bıçak vereyim rüyalarımı dağıt
bir rüzgâr vereyim külümü,
bir sevda vereyim kuraklığımı dağıt (Sayfa: 61)
bir rüzgâr vereyim külümü,
bir sevda vereyim kuraklığımı dağıt (Sayfa: 61)
*****
(biz on ikiden vurulmuş eylüllerde üşüdük
hey gidi kirli günler ne çok üşüdük.!) (Sayfa: 62)
hey gidi kirli günler ne çok üşüdük.!) (Sayfa: 62)
*****
ölümün taht kurduğu varoşlarda nasıl da kirlenir aşklar.. (Sayfa: 63)
*****
hayat, hep böyle düşünmek, düşmek
''düşmek'' dedim de
düştüğüm çok oldu biliyor musun.?
ve düşürüp bir şeyleri düşündüğüm çok oldu..
*
ağlar gibi olup
da ağlamadığım;
ağlamaz gibi durup
da ağladığım, çağladığım çok.!
*
yurtsuzdum bunu yazdı bültenler de
yurtsuzdum da yeni bir yurt kurdum kalbime
sana bile vize koydum, kimlik sordum feride
*
(ben kendimde feodal bir yaraydım belki de..) (Sayfa: 69)
*****
hiçbir aşkı mevsimsiz yaşamadım
da kaç mevsim aşksız feride.. (Sayfa: 70)
da kaç mevsim aşksız feride.. (Sayfa: 70)
*****
/ve akşamüstleri taşıtların amansızca zırladığı bu kentte
geceler karanlık, çiçekçiler uzak, aşklar dağınık
beni anlamıyorsun.!/
ve biz seninle soğuklar gibi yoksul;
çünkü bir ekmeğin öyküsü ilişmiş kimliğime.. (Sayfa: 71)
geceler karanlık, çiçekçiler uzak, aşklar dağınık
beni anlamıyorsun.!/
ve biz seninle soğuklar gibi yoksul;
çünkü bir ekmeğin öyküsü ilişmiş kimliğime.. (Sayfa: 71)
*****
(bilirim cesedimin üstünde bir dal kırılır, bir yaprak
hışırdar yine; orada ''kime ne''sin sen; alıp gidensin
kendini kendinle..) (Sayfa: 73)
hışırdar yine; orada ''kime ne''sin sen; alıp gidensin
kendini kendinle..) (Sayfa: 73)
*****
benim ömrüm hep beyaza kandı ey ''şarkısı beyaz''
ama hangi beyazı tutsam gri oluyor
sonra boğuluyor
ve kararıyordu..
hiçbir beyaz
bembeyaz;
hiçbir yaz,
yaz
kalmıyordu.!
(bütün griler eskiden beyazdı feride..) (Sayfa: 77)
ama hangi beyazı tutsam gri oluyor
sonra boğuluyor
ve kararıyordu..
hiçbir beyaz
bembeyaz;
hiçbir yaz,
yaz
kalmıyordu.!
(bütün griler eskiden beyazdı feride..) (Sayfa: 77)
*****
her deniz bir martı, her ömür bir tufan, her rüya bir uyku,
her nota bir şarkı, her mezar bir ölüm, her ağaç bir kök,
her dağ bir duman, her güneş doğacak bir kuytuluk bulur
ya kendine;
bulur ya;
ben
senden
başka
sen
bulamam;
bulamam.! (Sayfa: 80)
her nota bir şarkı, her mezar bir ölüm, her ağaç bir kök,
her dağ bir duman, her güneş doğacak bir kuytuluk bulur
ya kendine;
bulur ya;
ben
senden
başka
sen
bulamam;
bulamam.! (Sayfa: 80)
*
''..Toplam elli dört bölümle tek bir şiirden oluşan Feride'de, duyarlığımı yazmaya, olabildiğince yalın olmaya ve biçim denemeleriyle şiirimizde destan geleneğine yaslanmaya çalıştım. Yazarken bir tür infilak ettim ve kendi depremimi yaşadım..
Feride'de, kapitalizmin pornografiye karılmış ve metalaşmış ''aşk'' anlayışına karşı, aşkı bir alternatif olarak koruyorum.
Aşkta(da) yabancılaşma, insanın doğasına yönelik bir tehdit değil midir.? (Sayfa: 87)
Feride'de, kapitalizmin pornografiye karılmış ve metalaşmış ''aşk'' anlayışına karşı, aşkı bir alternatif olarak koruyorum.
Aşkta(da) yabancılaşma, insanın doğasına yönelik bir tehdit değil midir.? (Sayfa: 87)