Hayatta çok şey gördüm ve gördüklerim, yanımdakilerin gördüğünden çok daha fazladır. Görmeyi seviyorum, daha çok şey görmek istiyorum ve farklı görmek istiyorum. * Jack London, Martin Eden
5 Ekim 2018 Cuma
Karl Marx - Friedrich Engels - Komünist Manifesto
(..Amerika'nın keşfi, Afrika'nın ucundan gemiyle geçilmesi boy vermekte olan burjuvaziye yeni bir alan açtı. Doğu Hindistan ve Çin pazarları, Amerika'nın sömürgeleştirilmesi, sömürgelerle alışveriş, değişim araçlarının ve genel olarak malların çoğalması, ticarete, denizciliğe, sanayiye, o zamana dek bilinmeyen bir ivme kazandırdılar ve bunun sonucunda, çözülmekte olan feodal toplumun devrimci ögesine hızlı bir gelişme sağladılar.
O zamana dek uygulanmakta olan feodal ya da korporatif sanayi işletmeciliği, yeni pazarlar açıldıkça durmadan artan gereksinmeleri artık karşılayamaz olmuştu. Bunun yerini el işçiliğine dayalı üretim aldı. Orta sanayi burjuvazisi lonca ustalarını dışladı; çeşitli loncalar arasındaki işbölümünün yerini, aynı iş yeri içindeki işbölümü aldı.
Burjuvazi üretim araçlarını, üretim ilişkilerini, dolayısıyla bütün toplumsal ilişkileri sürekli olarak devrimleştirmeden var olamaz. Oysa, daha önceki sanayici düzeninin korunmasıydı. Üretimin sürekli olarak devrimleştirilmesi, bütün toplumsal düzenin durmadan sarsılması, sonu gelmeyen bir belirsizlik ve hareketlilik, burjuva çağını daha eski çağların tümünden ayırır. Donmuş ve paslanmış bütün toplumsal ilişkiler, eski ve saygın düşünceleri ve kavramları da peşlerinden sürükleyerek çözülmüşlerdir; bunların yerlerini alan yeni düşünceler ve kavramlar ise kemikleşme olanağı bulamadan yaşlanmıştır. Sağlam ve kararlı olan ne varsa buharlaşmış, kutsal bilinen ne varsa bu sıfatını yitirmiş ve sonunda insanlar kendi konumlarına ve karşılıklı ilişkilerine uyanık gözlerle bakmak zorunda kalmışlardır.
(..Burjuvazi yeni sermaye geliştikçe, iş bulmaları durumunda yaşayabilen ve ancak emeklerinin sermayeyi artırması durumunda iş bulabilen çağdaş işçi sınıfı proletarya da gelişir. Kendilerini gün be gün satmak zorunda olan bu işçiler de, her hangi bir ticari eşya gibi bir maldır ve bu nedenle öbür mallar gibi rekabetin bütün değişkenliklerinden, pazarın bütün dalgalanmalarından etkilenirler.
(...Gördüğünüz gibi, günümüze dek her toplum ezen sınıflarla ezilen sınıflar arasındaki karşıtlığa dayanmıştır. Ama bir sınıfı baskı altında tutabilmek için, o sınıfa en azından köle gibi yaşamasına yetecek yaşama koşullarını sağlayabilmek gerekir. Serflik döneminde serfin bir komünün üyesi olmayı başarması gibi, küçük burjuva da feodal baskının boyunduruğu altında burjuva düzeyine yükselmiştir.Çağdaş işçi ise sanayinin gelişmesiyle yükselecek yerde, tersine kendi sınıfının yaşam koşullarının bile altına inmektedir sürekli olarak. İşçi bir yoksula dönüşmekte ve yoksulluk nüfustan da, zenginlikten de daha hızlı bir biçimde artmaktadır. Bütün bunlardan, burjuvazinin yönetici sınıf rolünü ve kendi sınıfının varoluş koşullarını düzenleyici yasa olarak topluma kabul ettirmeyi artık sürdüremeyeceği ortaya çıkmaktadır. Burjuvazi artık egemen olacak konumda değildir, çünkü kölesinin kölelik koşulları içinde bile varlığını güvence altına alacak yeteneği yoktur, çünkü kölesini, onun tarafından beslenecek yerde, onu beslemek zorunda kalacağı bir duruma düşmek zorunda bırakmaktadır. Toplum artık burjuva sınıfının egemenliği altında yaşayamaz, bir başka deyişle burjuva sınıfının varlığı artık toplumla bağdaşmamaktadır.
Demek ki, uygulamada komünistler bütün ülkelerin işçi partileri içinde en kararlı, öbür partileri sürükleyen kesimdir; kuramsal olarak da, proletaryanın geri kalan bölümü karşısında, proletarya hareketinin koşullarını, gidişini ve genel hedeflerini açıkça anlayabilme üstünlüğüne sahiptirler.
(..Burjuva üretiminin günümüzdeki ilişkilerinde, özgürlük demek, ticari özgürlüğü, satın almak ve satmak özgürlüğü demektir.
ÖZEL MÜLKİYETİ ORTADAN KALDIRMAK İSTEDİĞİMİZ İÇİN KORKUYA KAPILIYORSUNUZ SİZ. AMA SİZİN ŞİMDİKİ TOPLUMUNUZDA, TOPLUMUN ÜYELERİNİN ONDA DOKUZU İÇİN ÖZEL MÜLKİYET ORTADAN KALKMIŞTIR. BU ONDA DOKUZ İÇİN ÖZEL MÜLKİYET OLMADIĞI İÇİNDİR Kİ, SİZİN İÇİN ÖZEL MÜLKİYET VARDIR. DEMEK Kİ SİZ BİZİ, ANCAK TOPLUMUN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNUN MÜLKİYETTEN YOKSUN OLMASI DURUMUNDA VAR OLABİLEN BİR MÜLKİYETİ ORTADAN KALDIRMAYI İSTEMEKLE SUÇLUYORSUNUZ.
(..Ailenin ortadan kaldırılması! En radikal düşünceliler bile, komünistlerin bu rezil amacı karşısında öfkeye kapılıyorlar.
İşçilerin vatanı yoktur. Sahip olmadıkları bir şey ellerinden alınamaz. Her ülkenin proletaryasının ilk olarak siyasal iktidarı ele geçirmesi, halkı yöneten sınıf durumuna yükselmesi, kendisini ulus kılması gerektiği için, burjuvazinin anladığı anlamda olmasa bile, proletarya zaten halâ ulusaldır.
(..Dinsel, felsefi ve ideolojik açıdan komünizme yöneltilen genel suçlamalara gelince, bunlar derinlemesine incelenmeyi hak etmezler.
Bütün bir toplumu devrimci değişikliklere uğratan düşüncelerden söz edildiğinde, eski toplumun yapısında yeni bir toplumun ögelerinin oluştuğu ve eski düşüncelerin çözülmesinin eski yaşama koşullarının çözülmesiyle at başı gittiği olgusu vurgulanmış olur yalnızca.
*
*****
*
SOSYALİST VE GERİCİ YAZILAR
*
*
*
*
*
*****
2) TUTUCU SOSYALİZM YA DA BURJUVA SOSYALİZMİ
*****
*
3) ELEŞTİREL-ÜTOPYACI SOSYALİZM VE KOMÜNİZM
KOMÜNİSTLERİN ÇEŞİTLİ MUHALEFET PARTİLERİ KARŞISINDAKİ KONUMU
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Sohrâb Sepehrî (سهراب سپهری) (Sohrâb-i Sipihrî) - Sekiz Kitap, Bütün Şiirleri (Farsçadan Çeviren: Mehmet Kanar)
Rengin Ölümü (1951) GECENİN KATRANINDA * Nicedir bu yalnızlıkta Suskunluğun rengi dudakta. * Bir ses çağırıyor beni uzaktan Ama ayaklarım ...
-
su damlasının üstündeki iskeleye benzeyen bir günaydın sana gittiği yere köprüsünü taşıyan bir dere bir tüyün tutunduğu kuşu geçmesi gibi b...
-
Hangi türden olursa olsun, bir sanat ürününün tadılması, onun kavranılmasıyla doğru orantılıdır. Eseri ne kadar çok anlamışsak, elde edec...
-
Onlara * Zannetme ki dâim bi şekcesine Siz her anırdıkça huu çeker millet Alkış beklerken siz eşşekçesine Verir hakkınızı, yuu çeker ...
-
ACILARA KARŞI * İyi ki silahlanmışız acılara karşı Türküsüz çıkmamışız yollara Ekmekten ve gömlekten önce Aşk Ve sevinç doldurmuşuz koynum...
-
Ağaçlar hep en etkileyici vaizler olmuştur benim için. Ormanlar ve korularda halklar ve aileler halinde yaşayan ağaçlara hayranım ben. Tek...
-
I * Denizde bir şey var Deniz bembeyaz bir dañ.! Köpürdelâ Köpürcük Köpürgân * II Ne benim ellerim çalışkan eskisi gibi Ne senin kalbin ben...
-
1929-1935 YILLARI ARASINDA YAZDIĞI, AMA SAĞLIĞINDA YAYIMLANAN KİTAPLARINA ALMADIĞI ŞİİRLERİ Şafaklar sarmadan dağları Işıklarla sular ...
-
Nikos Kazancakis, Zorba, Arka Kapak Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyü...
-
Mehmet Sönmez: * ''Can Yücel Adana Cezaevindeyken (1973-74) Mehmet Sönmez de İstanbul'da Sağmalcılar ve Selimiye Cezaevlerinde h...